Tabutta rövaşata

Haberin Devamı ›
Yıllar önceydi, “Ahmet Uğurlu’nun yeni filmi muhteşem olacak, iyi bir yapım geliyor” dediklerinde ben de filmin isminin ne olduğunu sormuştum. “Tabutta Rövaşata” cevabı beni ‘tuhaflaştırmıştı’. Nereye koyacağımı bilemediğim duygularla bir yandan komedyen Ahmet Uğurlu’nun tabutta ne işi olduğunu düşünürken, “Rövaşata yapılması en zor yer tabuttur” diye de söyleniyordum.
Geçtiğimiz hafta sonu Galatasaray’ı da seyrederken ısdırap çeken takımı, kısır koşuşturmalardan çıkarmak istedikleri golün sıkıntısını çektikleri anları izlerken aynı duygu tuhaflığını hissettim. Takım gibi olmaya başlayan, rakiplerinden ‘önde’ görüntü veren Cim Bom, kendisine ‘efelenen’ Kasımpaşa karşısında bocalarken, moralini penaltıda bırakan golcüsü Ümit Karan ile tabut darlığında bir aralıkta, mest eden çabuklukta rövaşata ile ‘o’ maçı kurtardı. Yanında bir sürü soru işareti bırakarak 3 puanı alırken Cim Bom, İsviçre’den gelen aksaklıkları da bu maçta yine yaşadı. Kalli’nin “Bu stat sadece resim çekilmesine yarar” dediği, rüzgârın sörf yaptırdığı Olimpiyat Stadı’nın şartları ne kadar olumsuz olursa olsun, ligin ‘yenisine’ karşı oynanan ‘kabız’ futbolun mazeretini usta hoca bu şekilde anlatmamalıydı. Bir hafta öncesinin bol gollü Konyaspor galibiyetinden sonra ‘Abartmayalım’ tespitinin doğruluğunu ne kadar alkışladıysak, Kasımpaşa maçının sonrasındaki mazereti de o denli yargıladık. Golden sonra Karan’ın; kendisinin konmak istediği tabuttaki, muhteşem rövaşatası ile rahatsızlık zincirini kırıp hayata dönüş görüntüsü de sanki bir yerlere mesaj içerir nitelikteydi, belirtelim. Diğer pencereden Kasımpaşa maçını derbiye bakarak değerlendirirsek: Çok paralı transfer Lincoln’ün az performanslı futbolu, Ayhan’ın top kayıpları ile Hasan’ın iyi niyetli ama sonuçsuz oyunu ve hâlâ daha hocasının kendisine güvendiğini ve arkasında sonuna kadar durduğuna inanmamışlığının verdiği tedirginlik, Bouzid’in sağlam üstü, yavaş ayakları, baltası henüz uyum sürecinde olan yeni Hakan, Arda’nın ve Sabri’nin milli maç gaziliği, Servet’in önce ıskası sonra kırık kaburgası, Şükür’ün değişen gol ortakları, Linderoth’un yeni biten sakatlığı, Barış ve Serkan’ın Galatasaray ve Süper Lig acemisi olması, maçtan maça değişmeye başlayan konsantrasyon oynaklığı, Ramazan’la birlikte başlayan oruçlu günlerin fizik sorunu, derbi öncesi Sarı-Kırmızılılar’ın başını ağrıtacak konular gibi gözüküyor bize.
Ekonomik ve sportif tabut darlığının Seyrantepe rövaşatası ile Galatasaray camiasına beklenen ferahlığı getirip-getirmeyeceğini ileride göreceğiz diyerek, derbide görüşmek üzere hoşçakalın...