Suçlu!

Haberin Devamı ›
Biraz duralım, yutkunalım istedik. Maç bittiğinde ortalık tozlandığında, herkes her şeyi konuşurken, kelam edip havaya uçmasın düşüncesiyle eğlence maçının sonrasına Brezilya beraberliğinin arkasına sakladık söyleyeceklerimizi.Gitmeden zor olacağı söylendi zeminden, isimden, değişiklikten sertlikten ve de şehirden bahsedildi. Kısacası; Analizi iyi, sentezi kötü oldu Saraybosna’daki kayıp maçın ve önemli özelliğimizle, “suçlu” aramaya başladık, bulup rahatladık. Rüştü, Servet, Gökhan gerisi yalan saçmalığında, listeledik “suçluları.”Suçluların önünde oynayanlar ve hatta onlarında önlerinde yer bulanlar ile sorumlular sanki o gün yoktular.Elimize aldık mı taşıgediğine koyacağımıza,kırıyoruz kafayı, yada yarıyoruz kaşı.Daha önce de gördük bu filmi, Alpay, Emre, şifo idi suçlu timi.Kazanıldı mı maç iyi oynadık, oynatıldık senfonisi, kaybedildi mi seçmece suçlu listesi. Olmaz, olmamalı korkak davranmamalı, maçı kazandırdığında söylenenler, kaybettirdiğinde de söylenebilmeli.Kaçacaksa uyku, herkesinki kaçmıştır bilinmeli. Cesaretli olmalı, gerçekle yüzleşilmeli ve el sıkışılmalı.Yalandan kahramanlar, hayal edilen hainler yaratılmamalı. Ve de sporda “suçlu” olmaz, “hatalı” olunur anlaşılmalı.Bir diğer konu maç fikstürü. Haziran ayı, sezon sonu mazereti. Arşive girip baksınlar, görsünler Haziran’ı, fikstür tarihleri on senedir aynı.Vee Brezilya maçı şık bir kapanış oldu, hem de iyi bir anı...Gençlerin umut veren görüntüsü, onları sahaya süren Fatih hocanın, öngörüsüiyi görünüyor ilerisi.Fazla söze hacet yok diyelim. Milli Takım, “takımını” yaratmanın ne denli önemli olduğunu hatırlatalım. İki senede giden, gelen listesine bir bakalım, bu kıvam tamamsa üstünde duralım.Gurbette varsa unutulan!onlara da şans tanıyalım...