Saz mı caz mı?

Haberin Devamı ›
İlk 10 dakikası bu haftaki maçların hepsinden daha çok futbol kokuyordu. Fenerbahçe doğruların hepsini birden yaparken, Bursa da bir o kadar futbol doğrusu ortaya koyuyordu oyunun başında. Lugano-Edu ikilisi önlerindeki Marco ve Deniz’e yakınlaşarak oynarken, sol kanada hareket getiren Vederson, Alex ve Deivid ile takım bütünlüğünü sağlayacak yakınlıkta oynayınca, Kanaryalar maçı başta koparacak görüntüsü verdiler. Ancak ne olduysa 15. dakikadan sonra şifre çözüldü, Bursa’nın önde yaptığı baskı sonuç verdi, Fenerbahçe’nin kopuk film görüntüsü ortaya çıktı. Bursa akıllı bir planla Sarı-Lacivertliler’in tehlikeli ayaklarını kendi gol bölgelerinden uzakta, baskıyla durdurarak, kalelerine yaklaştırmadı. Öncelikle Sumilukovski ve Mustafa Sarp ile orta sahada oyunu kontrol ettiği anlarda, Fenerbahçe’nin pas yaparak, orta sahada oyun kurmasını engellediler. Deivid’in anlamsızca sol tarafa geldiği dakikalarda o bölgede Roberto Carlos ve Vederson ile birlikte sadece kalabalık oluştu. Serbest oynama isteğini Deivid, Semih’in yanına doğru yapsaydı, takımı için daha olumlu olurdu. Egemen ve Ömer’in arasına sıkışan Semih’in yalnızları oynadığı anlarda, dönen toplarda sadece Alex vardı. Sarı-Lacivertliler hiç çoğalamadı... Tum’un golünden sonra defans arkasına top atmayı akıl eden Fenerbahçe, sıkışan oyunu açmanın aslında formülünü de bulmuş oldu. Ama çok geçti... Kenardan da bu yönde ikaz gelmeyince, Kanarya 90 dakika boyunca ‘debelenip’ durdu.
Lugano’nun hemen hemen her pozisyonda hakemle toplantı yaptığı, örnek futbolcu Roberto Carlos’un yumruk gösterdiği, Deniz’in enerjisini itiraza harcadığı görüntüleri yetkililer önlemeli.
Dışarıda nefis caz yapan Fenerbahçe, içeride saz çalmaya devam ediyor...