‘O kafa'

Haberin Devamı ›
Tüm Avrupa’da özel milli maçların yapıldığı gecede, Türkiye kendi kantarından olmayan rakibiyle karşılaşacak. Hem moral bulacak hem de taktik denemeleri ile son provasını yapacak.Eee, güzel...Yunanistan ve Norveç’e benzer tarafı yok, ama tercih bu yönde olmuş.Ona da peki...Kim oynamış, neden diğeri oynamamış?Ona bu maçta bakmayalım, önemli değil.İsmi üstünde, ‘hazırlık’ bu.Herkes zaten birbirini izliyor, Yunanistan maçının kadrosu ile oynayacak halin yok ya!Bu da normal...Maçtan önce yine taktiksel rakamlar havada uçuşuyor.4-1-4-1... Yeni sistem gelecek diyenler...Göbek iki önliberolu diyenlere itiraz edenler...Tek santrfor mu çift santrfor mu, tartışanlar...Onları da geçiniz.Türkiye’yi yenmek için, ondan sıralamada daha aşağıda olan ülke takımının saldırması gayet doğal.Hatırlayalım; şerefli mağlubiyetler döneminde biz de özel maçlarda alınacak sonuçlarla teselli bulmaya çalışırdık.Rakip ‘prova’, biz ‘kimlik savaşı’ yapardık, aynı bu maçta Gürcüler’in yaptığı gibi.Bütün bunları düşünürken heyecanlanmışım.Avuçlarım terlemiş...Ne de olsa milli maç.Parmak hesabı ile ‘skor bize yarasın’ dercesine parmaklarıma bakıyorum.Sonra ‘parmağı bırak, hazırlık maçı ismi üstünde’ diye kendime söyleniyorum.Tekrar ediyorum bir kez daha; ‘hazırlık maçı hazırlanmak içindir, unutma’...Ama her şeyi ‘o kafa’ bozuyor.‘O kafa’ bize gol atan Gürcü futbolcunun kafası değil.Anlatmak istediğim ‘o kafa;’Bizi İsviçre maçında yakan...Gerilimi artıran...Tahrik olup gemileri yakan...Yarattığı canavara başkasının yarattığı gibi bakan kafa...Anlattığım kafa, ‘o kafa’. Hakemi, rakibi, seyirciyi malzeme yapan ‘o kafa’.‘O kafa’yı kişilerde, bir beden üstünde aramayın.Kişiselleştirmeyin...‘O kafa’ tavırdır, tarzdır.İşin kötüsü, düşünceymiş gibi durur.Şimdi önümüzde Yunanistan maçı var.Önceki sene 2 kez karşılaştığımız, Dünya’ya Fair-Play örneği verdiğimiz Yunanistan ile bir maç daha anlayacağınız.Dileğim, aynı onurla bu sefer de bitirelim.Sonuç ne olursa olsun, arkasındaki Norveç maçına sarkacak herhangi bir olumsuzluk olmadan...‘O kafa’ya aldırmadan...Kanmadan...Türkiye’nin hak ettiği sevinci yaşayarak...Yaşatarak...