Arama

Popüler aramalar

Gaz ve gözyaşı

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Küçük sarı saçlı kız çocuğu abisinin elini sıkıca tutup kaçmaya çalışırken, tribünün üst tarafına, babasının arkasından, “koş-koş” seslenişi ile içim burkuldu, Sami Yen’de. Maçtan bir saat önce statta yerimizi aldığımızda, şampiyonu belli ligde, biraz da gazı kaçmış rekabetin sahada zevk alacak görüntüsünü heyecan ile beklerken, vahşet tablosu lanet okutturdu herkese... Futbolu bu hale getiren, geren hedefi; kendini tatmin edip, spora birşey vermeden, insanları birbirine sokanlar herhalde gülüyorlardır içlerinden. Oysa polis de bizim, taraftar da, Galatasaray da, Fenerbahçe de... Ortalığı görseniz “Gazze” dersiniz. Sıkılan gazlar, inen coplar, uçuşan koltuklar, saçılan sular tamamen bilgisizliğin ve bilinçsizliğin eseri, Sami Yen’de alacakaranlık kuşağında... Maç başladığında durulan kavga, yerini futbola bıraktığında, sahada aşırı gergin Galatasaraylı futbolcular ve karşılarında kampa bile girmemiş, stresten arınmış Fenerbahçeliler vardı. Bu psikoloji her iki takımın oyun şeklini de belirleyen önemli faktör oldu, derbi gecesinde. Tribünün aşırı galibiyet isteği, Galatasaraylı futbolcuları bilinçsizce ve oyun disiplininden koparak oynattı maç boyunca. Saha dışına daha fazla dikkat ederlerken, saha içini kaçırdılar, konsantrasyonları dağıldı Galatasaraylılar’ın. İki Fenerbahçe golüne bakarsanız, birincisinde Tümer faul atışında kendine atılanları protesto ederken, ikincisinde ise Tuncay’a sert giren Cihan’ın sarı kartıyla Galatasaraylı futbolcular ilgilenirken, ölü topta ki adam paylaşımı yanlışlarıyla, konsantrasyon kaybıyla geri düştüler.Şampiyonluk tacına derbi galibiyeti ekleyen futbolcuları kutlarken sıkılan gazı ve Galatasaraylılar’ın gözlerinden akan yaşı, sahaya atılan taşı ile futbolsuz derbi herkesi gerdi.