Ege'de Fener yener

Haberin Devamı ›
Etrafta delikanlılar, genç kızlar Fenerbahçe formalarıyla... Karşımda İzmir’in meşhur tadı Servet ve her zamanki misafirperverliğiyle “Hoşgeldin” diyor. Gençler yan masalardan bakıyor, “Hani bir konuşsak” dercesine... Allah’ın selamını esirgeyecek halimiz yok. Veriyoruz ve başlıyoruz sohbete. Öylesine sıcaklar ki, İzmir’in Süper Lig’de takımı olmamasına üzülüyorum. Güzel sorular, merak ettikleri konular, gözleri ışıl ışıl, gönülleri sevgi dolu.Gençlerle konuşurken aklıma günün trajikomik haberi geldi. Prof.Dr. Nadio Camukova, “55 üstün zekalı çocuktan sadece 20 tane kaldı Türkiye’de” diyor. “İlahi hoca! Ona da şükür. Biz akıllı adamın aklını başından alırız” diye düşünürken, maç saati geliyor ve stada gidiyoruz.Fenerbahçe bildik defans ve göbek oyuncularıyla sahada, Gençlerbirliği de klasik oyun stratejisiyle... Kezman’ı tek santrfor, Tuncay, Alex ve Appiah’ı da onun arkasında kullanan Fenerbahçe, 5. dakikada direkten dönen topta irkildi, ofsayt diye sayılmayan golle soğuyan havayı ısıtmaya başladı. Oyun kalitesi daha iyi olan Sarı-Laçivetliler, Tuncay’ın kafasıyla golü buldu. Fenerbahçe’de Aurelio, Deniz ve Appiah tempo yükseltince, işin yarısa halloluyor. Tam bunu düşünürken, 30 metreden Mehmet Nas’ın füzesi Fenerbahçe’yi sarstı. İkinci yarıda, Fenerbahçe’nin puan farkını koruma, Gençler’in de kupanın rövanşı alma isteği tempoyu artırdı. Ve bu zevkli maç, Tuncay-Aurelio çabukluğuyla gelen golle tamamlandı.“Acaba Kezman’ın yerine Semih oynar mıydı?” ve “Daha çok orta yapabilen Ümit Ozat, Uğur Boral’dan daha verimli mi olur?” diye düşünerek, Kezman’ın gördüğü kırmızı kartı da bir kenara koyarak, yine şarkılarla bir Ege gecesini noktaladık.