Arama

Popüler aramalar

Artık sıkıcı olmaya başladı

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Emre’nin oyun patronluğunu bir türlü becerememesi, kanatlardaki oyuncuların sürekli topu ayağına istemesi bize düşündüğümüz ofansif zenginliği sağlamıyor. Arda’nın yapacağı her orta öncesi, 30-40 saniye topu gevelemesine mi endeksli bizim yegane hücum modelimiz? Yoksa Emre’nin yine kendisinde bitmesini istediği atak pası girişimlerinde mi? Beklerimizi ya da kanat oyuncularımızı niye savunmaların arkasına hiç sarkıtamayız.. Ve bu oyunu, bu potansiyele rağmen bir türlü akılcı hale getiremeyiz. Yoksa bizdeki yıldız statüsündeki oyuncular, boş koşu yapmayı hamallık mı sayıyor? Bütün maharetlerini top ayağındayken göstermek midir, onların futbol anlayışındaki racon?
Son derece mütevazı bir takımdı Belçika. En önemli özelliği haddini bilen bir ekip olmasıydı. Kompany, Defour ve Sonck dışında vasatı aşan kalite fazlalıkları da yoktu. İşte bu takım bizi kandırdı. Çok kolay geçeceğimizi zannettik. Ama sadece alan savunmasını ve kademeyi iyi uygulamalarına takıldık. Yediğimiz gol, yine kronik hastalığımız savunma hatasıydı. Sonck’un poziyonunda Servet-Gökhan Zan ikilisi uyudu.
İkinci yarıda Vandereycken, Defour’u da oyundan alınca tamamen skor amaçlı bir anlayışa büründüler. Biz de 4-4-3’e döndük. 90 dakika tek organize atağımızın olmadığı, sadece Semih’in pozisyonu dışında rakip kaleye gidemeğimiz maçta imdadımıza penaltı yetişti. Emre, attığı gole secde edecek kadar sevindi. Bu puan kaybı hesapta yoktu. Ama bilinmeli ki, Avrupa Şampiyonası’nda getirileri çok fazla diye güvendiğimiz bu oyun modelinin, götürecekleri de fazla olacaktır. Buna hazırlıklı olalım.