Şimdi size bir senaryo yazacağım sevgili okurlar. Senaryonun adı: Galatasaray Nasıl Durdurulur!
Şampiyonlar Ligi’nde kritik dönemeçte Monaco deplasmanında işimizin kolay olmadığını biliyorduk. Çünkü rakibimiz içinde yola devam etmesi için kazanması gereken bir maçtı. Okan Buruk önemli eksikleri olmasına rağmen güçlü bir 11 sahaya sürdü.
Devamındaki maçların zorluk dereceleri düşünüldüğünde iki takım için de kritik önemdeki maçın ilk devresinin başa baş geçmesi planların ikinci devreye saklandığını düşündürttü. İlk devre boyunca yakalanan fırsatların gol ihtimalininin düşüklüğünü ‘Savunma önceliği’ parametresityle açıklamak doğru olur. İki takım da hücum tasarlamaktan önce sahada doğru yerleşmeyi, doğru baskı yapmayı öne koymuştu.
Deplasmanda 3-0 kazanılan Ajax maçının ardından 'Galatasaray ilk 8'e kalıp doğrudan son 16 yapar mı?' diye düşünmeye başlamışken önce USG ardından Monaco maçlarında alınan mağlubiyetlerle şimdi ilk 24 şansını da zora soktu. II. Louis Stadyumu'ndaki ilk yarıda Galatasaray rakip kaleye çok rahat gitse de golü bulacak dokunuş bir türlü gelmedi.
Çoğu maçın ilk devresinin aksine kaydadeğer epey şey oldu dün akşam maçta. Ancak olması beklenenler olmadı da savunmacıların karşılıklı hatalarından geldi goller. Beşiktaş’ın devre boyunca rakibini sıkıntıya sokacak ciddi hücum örgütleme gayretleri topu kapma girişim başlangıçlarında yaptığı faullere takıldı daha çok.
Beşiktaş iki haftadır temposunu gözle görülür şekilde yükseltti. Hem Karagümrük hem de dün gece Gaziantep FK’ya karşı çok fazla gol girişiminde bulundu. Geçen hafta Karagümrük kalecisi Grbic, dün ise Gaziantep file bekçisi Zafer sezonun kurtarış rekorlarını kırdılar. Beşiktaş şayet bireysel hatalarını azaltabilse bu temposuyla maçları çok daha rahat domine edebilir