Fenerbahçe koca ilk yarıda akıllarda kalacak veya Samsunspor'u tedirgin edecek tek tehlikeli hareket gerçekleştiremedi pazar akşamı maalesef. Tabi Oğuz Aydın'ın yaptığı ama arkadaşlarınca değeri bilinmeyen iki ortasını saymazsak.
Milli ara zamanları, futbolseverler için çoğunlukla can sıkıcıdır. 2 hafta boyunca bir an evvel maçlar başlasın diye gün sayılır. Bu sefer durum biraz farklı, öncelikle milli takımımıza Uluslar Ligi’nde grup yükselme maçı için başarılar dileyelim.
Fenerbahçe benzer bir kaosu geçen sezon da yaşamıştı. Olympiakos ile oynanan Konferans Ligi Çeyrek Final serisinde penaltılarla elenişin ardından Fenerbahçe, Sivasspor deplasmanında 2-2 kalarak puan kaybetmişti.
26 şut, 44 orta ve puan farkı 9! Galatasaray ne kadar rahatladıysa Fenerbahçe’nin üzerindeki baskı da o oranda arttı. Maç bitimindeki nümayiş girişimleri de bunun ilk göstergeleri olarak okunmalı.
Son 5 haftada 3 yenilgi alan Rizespor, Jose Morais ile büyük çıkış yakalayan Bodrum’a evinde direnemedi. Konuk ekip bu galibiyetle tırmanışa geçerken, maçı 10 kişi tamamlayan Karadeniz ekibi için tehlike çanları çalmaya başladı.
Son bölümde kurtarıcı (!) olarak Mert Hakan oyuna girdi. Vah ki vah. Bu arkadaşın torpili kim merak ediyorum.
Beşiktaş, 27. dakikada 10 kişi, 64. dakikada 9 kişi kalan Konyaspor’a 1-0 mağlup olarak tarihe geçecek bir performansa imza attı.
Hafta içi yaşanan bahar havası, Karadeniz ekibine nasıl yansıyacaktı, hepimiz merak ediyorduk. Taraftarının büyük teveccühü ve desteği, Fatih Tekke için büyük bir krediydi.
Neyin değiştiğini merak edenler için kısa bir özetle söyleyeyim. İtiraf etmeliyim ki, bu kez ben de maçı yerinde izlemenin bariz avantajlarını yaşadım.
Beşiktaş bu kez yenilgi serisine başladı.