Suç kimde!

İkinci yarıya sanki 6-7 fark ile önde başlamış gibi ileri çıkarmadı. Mösyö; Allah aşkına kimle oynuyorsun? Karşında Barcelona, Chelsea mi var. Bu korkaklık, ekibine güvensizlik niye? Çözemiyorum. Her ileri çıkışında tehlike yaratan Ali Tandoğan geriye hapsedilmiş. Sağ kanat oyuncusu diye alınan Serdar ön liberoda, hayatında burada oynamayan Koray, onun yerinde. Kleberson her topu rakibe atıyor, 90 dakika sahada. Bütün maçların adamı olması gereken İbrahim Akın kenarda. Elbette tek suçlu Tigana ve ekibi değil. Toraman, Üzülmez, Bobo gibi kendini yırtarak oynayan isimler var. Ama böylesine performans düşüklüğü gösteren diğerlerine ne demeli. Oysa durum çok basit. Antalya’nın ‘tutuk’ silahı Coşkun. Onu etkisiz hale getir yeter. Adam üç gol atıyor, Kartal bakıyor. Runje’nin yediği gollere bakıyoruz; evlere şenlik. Bu kadar basit ve kolay gol yiyorsan eldivenleri çıkarıp as! Beşiktaş’ın şampiyonluktaki tek rakibi Fenerbahçe. Görünen o ki, Vestel ve Galatasaray yarışın içinde olamayacaklar. Trabzon zaten yok. Böyle bir haftada kısmet ayağına gelmiş. Bırak tepmeyi, çöpe atıyorsun.. Mutlaka Tigana bu kayıplara çeşitli bahaneler bulacaktır. Ama böylesine kaliteli ve güçlü bir kadroyu bu hale sokmanın mantıklı ve doğru açıklaması nasıl olacak bilemiyoruz. Eğer bu takım hala daha zirvedeyse kendi başarısından değil, rakiplerinin tökezlemesinden kaynaklanıyor. Ama nereye kadar. Mutlaka Tigana yine suçu başkasına atıp, çeşitli bahaneler arkasına saklanacaktır. Artık başkan Demirören’in tokmağı eline alma zamanı geldi de geçiyor bile. Bu arada karşılıklı üçer gol atan Bobo ve Coşkun’u maça renk kattıkları için kutluyoruz.