MENÜ

İlahlar ‘Cim Bom' dedi

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Daha 30. dakika dolmadan 3-0’ı yakalayan Galatasaraylılar, skora kendileri bile inanamadılar. Hagi’nin; birbirini çok iyi tamamlayan bir takımı, oyun anlayışı ve gol silahları vardı. Önce Necati Ribery’ye, sonra Ribery Necati’ye attırdı. Fenerbahçe’nin ön liberoları oyundan düştüğü zaman; pozisyon almayı beceremeyen, kademeye giremeyen savunması üstüne gelen her takımdan bu kadar kısa sürede 3 gol yiyebilir. Üstelik Galatasaray’ın yalnız Necati ve Ribery’si değil, bir de Hakan Şükür’ü var. Fener savunmasının arkasına atılan her top pozisyon, her pozisyon da gol oldu. Bu arada Fenerbahçe saldırıyor da saldırıyor, Mondragon ise bu sezonun tamamında olduğu gibi kalesinde devleşiyordu. Skor 3-1’e geldiğinde; 3-0’dan 4-3’e gelen maçı hatırlayan Fenerbahçeliler ümitleniyor, öne geçtiğinde rahat kazanacağı düşünülen maçlarda yenilen Galatasaraylılar ise ‘acaba’ demekten kendini alamıyordu. Ancak o maçın yıldızı Rıdvan Dilmen’in tribünde hemen yanımızda oturuyor olması da Sarı - Kırmızılılar’ı rahatlatıyordu. Alex’in misafir oyuncu olduğu sahada Serhat, Serkan ve Selçuklu Fenerbahçe; Galatasaray’ın üzerine kabus gibi çöküyor, imdada ilk yarının bitiş düdüğü yetişiyordu. ikinci yarıya iki teknik direktör de değişikliklerle başladı. Selçuk’u çıkaran Daum, Hooijdonk’u oyuna alıyor, orta sahayı 1 kişi azaltıyor ve Galatasaray’ın farka gitmesine davetiye çıkartıyordu. Halbuki defanstan 1 kişi eksiltmeliydi. Hagi de sanki nazire yapıyordu. Daum’a ya da Galatasaray’ın mağlubiyetini isteyen herhangi bir teknik adama ‘oyundan kimi çıkartırsın’ diye, yanıt elbette ‘Ribery ile Necati’ olurdu. Üstelik Hagi, maçın uzatmalara da kalabileceğini, hatta Mondragon’un kırmızı kart görebileceğini düşünmeliydi. Düşünmüştür elbet, kumar oynadı diyelim ve kazandı. İlk yarıda Galatasaray’da çürük diş gibi duran Orhan’ın çıkıp Ergün’ün oraya geçmesi, Cihan’ın orta sahaya çekilmesi, maç kontrolünün, oyun disiplinini yitiren Fenerbahçe’den Galatasaray’a geçmesini sağladı. Ayhan’ın ekstra performansı ve topu ayağa kullanması, Hakan Şükür’ün en formda olduğu günlerden bir demet sunması, Galatasaray’ın tarihte yaşadığı bir kaç hezimetin hesabını kapatmasını sağladı. SON SÖZ: 100 yıllık bir kültür birikimine sahip olduğu iddia edilen Galatasaray taraftarının, 3 metre ötedeki Aziz Yıldırım’a 10 dakika boyunca küfür etmesi ve polisin müdahele etmemesi utanç vericiydi, yüz kızartıcıydı. Futbol belki güzelleşiyor, rüzgar eken fırtına biçiyor ama hala futbolu sevmeyen kötü kalpli, kötü huylu insanlar statları dolduruyor.

YORUM YAZ