MENÜ

Özeleştiri...

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Futbol Federasyonu’nun garip uygulamasıyla lige ilk yarının bitimine bir hafta kala verilen 33 günlük ara, tartışılan hakemlik müessesesi açısından iyi oldu. Oğuz Sarvan ve ekibinin bu fırsatı en iyi şekilde değerlendirmesi gerekir. Zira 16 maçlık periyot sonucunda ligdeki sıralamayı büyük ölçüde hakem hataları belirledi.
Kamuoyunda yaygın kanının aksine daha merhum Hasan Doğan döneminden beri oluşma biçimini tam anlamıyla onaylamadığımız, işvereni konumunda oldukları milli Takım Teknik Direktörü’nün huzurunda başkan düzeyinde neredeyse “esas duruş” gösteren mevcut konumuyla bu Federasyon Yönetimi’nin, büyük sorunların üstesinden geleceğine dair inancımız pek yoktu. “Yanılıyor olabiliriz” endişesiyle belli ki biz de kendi çapımızda boşuna zaman kaybetmişiz.
Bu bir özeleştiridir, bundan sonrası da: Hakem hatalarının geçtiğimiz Cumartesi gününe kadar mağduru konumundaki Trabzonspor, dozunu ayarlayamadığı tepkileriyle haklı davasında haklı kalamadı. Fırat Aydınus gibi maçta bizim de atladığımız Colman ve Cale’ye kırmızı kartlar ile ucuz gözüken ancak en az Uğur ‘un Lincoln’a hareketine verilen penaltı kadar penaltı olan Tayfun Umut mücadelesinin faturası, Trabzonspor’a kesildi.
Diğer maçlardaki hakem hataları uygun dille eleştirilirken, Fırat Aydınus’u medya olarak linç ettik. Oysaki her bir hakem hatası, tarafların birini mağdur eder, diğerine kazanç sağlar. Bu hataları, mağdur olan ya da avantaj sağlanan tarafın kimliğine göre değerlendirdiğimiz, tiraj ve raiting kaygılarını ön planda tuttuğumuz ve “oynatalım oynatmayalım” muhabbetlerini buna göre yaptığımız sürece, haksızlık etmeyelim Oğuz Sarvan ve arkadaşları hakemleri ne kadar eğitirlerse eğitsinler, sonuç pek değişmeyecek gibi duruyor.

YORUM YAZ