Trabzonspor - Galatasaray maçını spor yazarları değerlendirdi: Galatasaraylı yıldıza övgü: Tam bir cevher | Galatasaray yüzyılı | Buruk'a çok haksızlık yaptık
11 Mayıs 2025, Pazar 08:44Güncelleme Tarihi:
Galatasaray, Trendyol Süper Lig'in 35. haftasında dün akşam Trabzonspor'u deplasmanda 2-0 mağlup etti. Puanını 86'ya yükselten sarı-kırmızılı takım, şampiyonluk kupasının bir ucundan tuttu. Dün akşamki dev karşılaşmayı Fanatik'in usta kalemleri değerlendirdi. İşte Trabzonspor-Galatasaray maçına dair çarpıcı yorumlar...

Trendyol Süper Lig'in 35. haftasında Galatasaray deplasmanda karşılaştığı Trabzonspor'u 2-0 mağlup etti. Maçın golleri Abdülkerim ve Morata'dan geldi. Spor yazarları şampiyonluk için kritik olan maçı değerlendirdi.

1 PUAN YETERLİ OLACAK
Galatasaray, Trendyol Süper Lig'de gelecek hafta evinde karşılaşacağı Kayserispor karşısında en az 1 puan alması durumunda şampiyonluğunu ilan edecek. Galatasaray, Trabzonspor’a konuk olduğu son 6 karşılaşmada 3 galibiyet, 3 beraberlik aldı.

MUSLERA KALACAK MI?
Trendyol Süper Lig'in 35. haftasında Galatasaray deplasmanda karşılaştığı Trabzonspor'u 2-0 mağlup etti. Maçın ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan sarı-kırmızı takımın file bekçisi Fernando Muslera, Trabzon'da maçı kazanabilmenin önemli olduğunu dile getirerek, "Şahsi olarak ilk günden beri maksimumu vereceğim diye söylüyorum. Bazı günlerim iyi bazı günlerim kötü olmuş olabilir. Fakat son güne kadar bu sevdiğim ve mutlu olduğum kulübe elimden gelen her şeyi vermeye devam edeceğim. Takım arkadaşlarıma ve taraftarımıza teşekkür ediyoruz. Sezon boyunca bize desteklediler. Her yerde bizim yanımızdaydılar. Çarşamba günü kupa maçımız var. Onu kazanmak istiyoruz. Hafta sonu da tekrardan maçı galip bitirip üst üste şampiyon olmayı hedefliyoruz" diye konuştuBir basın mensubunun, "Galatasaray'ın efsanesi oldu, taraftar da Muslera'nın en az bir sene daha takımda kalmasını istiyor. Önümüzdeki sezon kalacak mı bunun kararını verdi mi?" şeklindeki sorusuna tecrübeli eldiven, "Hayır henüz konuşmadık. Şampiyon olana kadar bunun üzerine konuşma fikrimiz yok" şeklinde konuştu.

TEKKE: KÜÇÜK BİR HATADAN CEZALANDIRILDIK
Trendyol Süper Lig’in 35. haftasında Trabzonspor, sahasında karşılaştığı Galatasaray’a 2-0 mağlup oldu. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında Trabzonspor Teknik Direktörü Fatih Tekke, açıklamalarda bulundu. Tekke, bugün olumsuz olarak topun biraz daha kendilerinde kalması gerektiğini belirterek, "Olumsuz olarak bunu söyleyebilirim. İlk yarı iki tane pozisyon vardı, onlardan bir tanesinin gol olması gerekiyordu. Ön göremediğimiz sakatlıklar oldu. Enis’in ve ardından Okay’ın sakatlanması nedeniyle değişikliğe gittik. Genel hatlarıyla çok iyi bir kadroya karşı oynadık. Baskıda Muslera’yı boş bıraktık sadece. Uzun toplarla oynamaya çalıştılar. İlk gol durun toptan oldu ve hatamız var. İkinci gol de geçişten oldu. Küçük bir hatadan dolayı cezalandırıldık. Rakibimizde değerli oyuncu çok fazla" dedi.

OKAN BURUK: HEDEFİMİZ KUPA KAZANMAK
Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, açıklamalarda bulundu. Buruk, "Rakibimizin rotasyona gireceğini düşünüyorduk. Çünkü önümüzdeki hafta bir final maçı var. Tam kadro ile çıkmasını bekliyoruz. Bura da en büyük risk sakatlıklar oluyor bu tür maçlar öncesi. O yüzden bir rotasyon bekliyorduk. Saha dizilişini daha farklı bekliyordum. Hem üçlü hem dörtlü daha önceki maçlarda deneği rotasyonlar vardı. Bugün direkt olarak üçlü savunmayı kullandı. İlk yarıda bunu önemli bir şekilde başardılar. Çok fazla uzun toplar oynadık. Bu topların dönüşünde verdiğimiz pozisyonlarda oldu. İkinci yarı daha iyi bir Galatasaray vardı. Maçın kırılma anı duran toptan kazandığımız gol oldu. Arkasından ikinci golü bulduk. Trabzonspor takımı iyi bir mücadele ortaya koydu. İnşallah Çarşamba günü daha zevkli bir maç olur. Rakibimizle tekrar oynayacağız. Belki orada ideal 11 ile çıkacak ve daha zor anlar bize yaşatacak. Çok da iyi futbolcuları var ama bizim hedefimiz kupayı kazanmak" dedi.
Şampiyonluğa 1 puan ihtiyacı olan Galatasaray'ın deplasmanda Trabzonspor'u 2-0 yendiği maçı spor yazarları değerlendirdi.

DENİZ ÇOBAN - Gerek yoktu! / FANATİK
Maçın hakemi Atilla Karaoğlan için çok rahat bir maç oldu. Atmosferi düşük bir ortamda oynanan maçta, oyuncular rakibe ve hakeme karşı saygılı oynadılar. Maçta tek bir tartışmalı pozisyon haricinde, hakemler adına tartışılacak pozisyon yaşanmadı. 44. dakikada Galatasaray kalecisi Fernando Muslera, Trabzonspor’dan Edin Visca’ya faul yapınca hakem, ceza sahası ön çizgisinin hemen dışında Trabzonspor lehine serbest vuruş kararı verdi. Aslında pozisyon ceza sahası içindeydi ve penaltı verilmesi gerekiyordu. Fakat VAR pozisyon öncesi ofsayt olduğunu tespit edince maç ofsaytla başladı.

Kural böyle!
Maçın ofsaytla başlaması doğruydu ancak bu kararı vermek için hakemin kenara gelmesine gerek yoktu. Video Yardımcı Hakemin direkt uyarısıyla sahada verilen faul kararı ofsaytla değiştirilebilirdi. Diğer yandan Muslera’ya çıkan sarı kartın iptal edilmemesi doğruydu. Hakemin kararı VAR’la değişmiş olsa da “kontrolsüz faulde” çıkan sarı kart bakidir ve iptal edilemez. Kural böyle!

OLCAY ÇAKIR - İki farklı maç! / FANATİK
Fatih Tekke’nin kafasında nelerin olduğuna dair birkaç öngörü mevcuttu. Akıllar çarşambadaydı ve kupa finali, Trabzonspor için sezonun en anlamlı maçıydı. O maçı riske etmeden, bu maçı da kaybetmeden sahadan nasıl ayrılabilirimin planlarıyla çıktı sahaya Trabzonspor. “Rotasyon için mecali mi var bu kadronun?” derken, Fatih Tekke kafasına koyduğunu sahaya da çoktan koymuştu bile. Öyle bir ilk yarı performansı izlettiler ki; bu kez de birkaç as oyuncu olsa bu maç daha ilk yarıda başka bir yere giderdi dedirttiler. Fatih Tekke’nin ilk 11 tercihi ve tercih ettiği oyuncuların mücadelesi takdire şayandı. Şampiyonluğa sadece bir maç uzaklıkta bir Galatasaray kadrosuna karşı, bizim ligimizde bu oyunu oynayan çok fazla takım olmadı. Trabzonspor oynadı, oynatmadı, pozisyonlar buldu, ofsayt nedeniyle VAR’a gidilen; iptal edilen bir de penaltı pozisyonu bile söz konusu oldu. Birebir baskılar ve adeta adam adama nefes aldırmayan oyunlarla çarşamba öncesi için önemli mesajlar verdiler. Ama ilk yarıda...

‘Temassızlık’ sorunu...
İkinci yarıda ise adeta seri kornerler sonucu gelen Abdülkerim Bardakçı golü, maçta çözülmeleri de beraberinde getirdi. Fatih Tekke, eldeki kadroyla en ideal 11’iyle sahaya çıksa belki de bu performansın altında kalınacaktı. Kim bilir, belki de en ideale yakın kadrosuydu bu ilk 11’i. Bunları bilemeyiz. Akılların kupa finalinde olduğu bir karşılaşmada dahi, favorisi olmadığı maçı alabileceğinin sinyalini vermeleri önemli. Elbette sorunlar sezon başından geliyor. Planlamalar, oyuncu profilleri, reaksiyoner olamama hali bugünün konusu değil. Ancak maç öncesi yazımda “temassızlık” ana fikirdi. Galatasaray’ın ikinci golü, işte bu temassızlığın fotoğrafı gibiydi.

SERKAN AKÇAN - Rahatlık sorunu / FANATİK
Şüphesiz Galatasaray camiasının her bir ferdi, en yakın rakibi Fenerbahçe’nin Beşiktaş derbisini kaybetmesinin ardından kafa olarak kendini şampiyon görmeye başladı. Trabzonspor deplasmanında maça başlarken bu rahatlık Osimhen ve arkadaşlarının en büyük laneti oldu. Barış Alper’den Yunus’a kadar her Galatasaraylı futbolcu maçın bitiş düdüğünün hayaliyle oynadı 90 dakikayı. Fatih Tekke’nin kafasında da çarşamba günü Gaziantep’te Galatasaray ile oynayacağı Türkiye Kupası finali vardı. Başlangıç kadrosunda santrforda Enis, kenarlarda Visca ve Mustafa Eskihellaç arkalarından Cham Trabzonspor’un ideal forvet hattı olmasa da beklenenden iyi bir performansa imza attılar. Özellikle ilk yarıda Visca’nın yaptığı liderlik, 20. dakikada oyuna Enis’in yerine girdikten sonra Sikan’ın dinamizmi Galatasaray’ı zorlayan detaylardı.

2. yarı bambaşka
Okan Buruk, Sallai’yi sağ bek, Jakobs’u sol bekte kullanırken Barış ile Yunus’un kenar performansları ilk yarıda tam bir hayal kırıklığıydı. Fakat aynı kadro ikinci yarıda bambaşka bir seviyeye çıkmayı başardı. Maçın kilidini açan gol Abdülkerim’in kornerdeki kafa vuruşundan gelse de Galatasaray takım olarak fabrika ayarlarına döndüğü ikinci yarıda maçı kopardı. Morata ve Eren Elmalı’nın girişiyle sahaya atletizmini de koyan Galatasaray, İspanyol forvetin golüyle fişi tamamen çekti. Galatasaray, vasat geçen bir ilk yarının ardından Trabzon deplasmanında kazanarak şampiyonlukla arasındaki mesafeyi sadece 1 puana indirdi. Şayet haftaya Kayseri maçında 1 puan bile alsa şampiyonluk turu atabilecek.

TUNÇ KAYACI - Kalite farkı / FANATİK
Şampiyonluk yarışında ciddi puan farkıyla yoluna devam eden Galatasaray, Trabzon deplasmanında özellikle ilk yarıda rehavet içinde bir görünüm sergiledi. Trabzonspor’un rakibini önce kontrol etmesi ve sonrasında hücum düşünmesi nedeniyle temposuz bir ilk yarı izlediğimizi düşünüyorum. Fatih Tekke taktiksel anlamda ön alan baskısını iyi yapan rakibine karşı önlemlerini alırken, Osimenh’in pas trafiğini kesmede başarılı olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle Galatasaray hücumlarında Barış Alper uygun pozisyonda yakaladığı topları deyim yerindeyse ezdi ve kötü bir ilk yarı oynadı. Sağ kanatta Yunus’un da etkisiz futbolu ve Sara’nın vasatın altındaki performansı birleşince ortaya tatsız tuzsuz bir Galatasaray çıktı. Rakibinin bu temposuz ve baskısız futbolu karşısında Trabzonspor ilk yarının son bölümlerin de gole çok yaklaştı ama Muslera engelini ve direkleri aşamadı. Zaten maçın istatistikleri her şeyi anlatıyor. Galatasaray adına gol beklentisinin bu kadar düşük olması Trabzonspor’un hesaplarının tuttuğunu gösterdi ilk 45 dakikada...

60’dan sonra değişti
İkinci yarıda Galatasaray biraz tempo yapıp rakip kalede görünürken Trabzonspor aynı oyun anlayışından vazgeçmedi. Açıkçası Fatih Tekke inandığı taktikle devam edip sonuç almayı denedi ama özellikle hücum bölgesinde çok yetersiz kaldı. Galatasaray duran topların en başarılı takımı olma özelliğini bu maçta da gösterdi ve Abdülkerim şık bir kafa golüyle geceye damgasını vurdu. Fatih Tekke yenik duruma düştükten sonra Banza ve Nwakaeme hamlelerini yaparak hücumda zenginlik denedi. Açıkçası bu değişikliklerden sonra savunma anlamında Trabzonspor’un çok pozisyon verdiğini gördük. 60’dan sonra fabrika ayarlarını yakalayan Sarı-Kırmızılı ekip Morata ile skoru 2-0’a getirip rahatladı. Özetle; iki takım da kupa finali öncesi beklentinin altında bir mücadele gösterdiler ve konuk ekip kalite farkıyla 3 puanı zorlanmadan almayı başardı…

HAMİT TURHAN - Galatasaray yüzyılı / FANATİK
Geçen yüzyıl, yani 20. Yüzyıl Fenerbahçe'ye aitti! En çok şampiyon olan, en fazla kupa kazanan ve taraftarı olan; en popüler takım; en, en vs. Lakin, bu tablo 21. Yüzyıl'a dört kala tersine dönmeye başladı. Fatih Terim yönetimindeki Galatasaray 4 yıl üst üste şampiyon olarak Türkiye Ligi için kolay kolay kırılamayacak bir rekora imza atıp lig şampiyonlukları konusunda Fenerbahçe'yle olan makası kapatırken, ülkemize kazandırdığı UEFA ve Süper Kupa zaferleriyle de ezeli rakibinin önüne geçmeyi başardı.25 yılda 12 şampiyonluk dominasyon2000 yılı sonrası Galatasaray açısından inişli-çıkışlı bir süreç oldu. Lakin buna rağmen Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor'a karşı mutlak bir hakimiyet kurdu Sarı-Kırmızılı takım. Fazla detaya girmenin alemi yok, çünkü buna sayfalar yetmez! Meraklı okuyucular arşivlerden gerçeğe ulaşırlar! Ancak burada bazı rakamlar vermek istiyorum: 2000 yılı itibarıyla Galatasaray'ın kazandığı, bu sezonu da dahil ettiğimizde, 12 lig şampiyonluğunun yanı sıra 1 UEFA, 1 de Süper Kupa zaferi var. Buna mukabil Fenerbahçe'nin 6, Beşiktaş'ın da 5 lig şampiyonluğu mevcut. Buna Türkiye Kupası ve Süper Kupa gibi diğer şampiyonlukları dahil etmiyorum. Bu rakamlar şunu gösteriyor: Galatasaray'ın son 25 yılda mutlak bir dominasyonu var.

Trabzon karşısında da baskın karakterdi
Dün gece Trabzonspor karşısında da bu baskın karakterini ortaya koydu Cim Bom; ilk yarı hariç! Daha doğrusu ilk yarının son 15 dakikası... İkinci yarı itibariyle de Galatasaray tekrar özüne döndü ve kendisine yetecek puanları cebine koyarak önümüzdeki hafta oynanacak Kayseri maçında taraftarına şölen yaşatmak için gerekli ortamı yarattı.Bu şampiyonluk dönüm noktası…Aslında dün geceki Trabzon maçının asıl önemi bu sezonun fişinin çekilme maçı olmasıydı. Bana kalırsa da bu maçın gerçek işlevi, Galatasaray'ın bundan sonraki yıllarda lige tam olarak dominasyon kurmasının yolunu açmasıydı. Zira, kalan üç maçta Galatasaray'ın alacağı bir puan bile şampiyon olmasına yetecek ama bundan daha önemlisi, Sarı-Kırmızılı takımın önümüzdeki yılları da ipotek altına alacağı bir futbol yapılanmasının önünün açılması... Bu, çok detaylı bir konu; yeni sezonun planlamasıyla alakalı... Biliyorum, yönetime bu konuda pek güven yok, Cuesta, Jelert, Jakops, Frankowski vs gibi transferlerden dolayı... Fakat şunu da unutmamamız gerekiyor: İcardi, Mertens, Osimhen, Davinson, Morata, Lemina, Lucas, Sallai, Abdülkerim, Eren vb. isabetli transferleri de yapan bu yönetim!

Bayern ve PSG gibi olma fırsatı…
O nedenle Galatasaray, bu yaz dönemini gecikmeden isabetli transferlerle tamamlarsa bu şampiyonluklar artarak devam eder ve bazılarının iddia ettiği gibi gerçekten bir Bayern Münih, PSG formatına ve dominasyonuna ulaşır. Hadi, bize masal anlatma, Trabzonspor maçından bahset diyorsanız; yukarıda az da olsa bahsettim zaten ama eklemek istediğim birkaç detay var tabii... İlk 45 dakika 1-0, belki de 2-0 geriye düşeceği bir maçı ikinci yarıda forse ederek kazandı Galatasaray. Başta Barış Alper olmak üzere Yunus ve Sara takımının en kötü oyuncularıydı bu bölümde. Gelgelelim; bu oyunculardan Sara ve Yunus birer asistle oynadı! Futboldaki rakamlar da işte böyle bir garip!Eren Elmalı tam bir cevher…Galatasaray'ın ikinci golü ise tam bir kontra atak ya da günümüzün deyimiyle geçiş oyunu ürünüydü. Burada aslan payı Eren Elmalı'nındı. Sakatlığı ya da hafta içindeki kupa maçı nedeniyle Okan hocanın yaptığı rotasyon nedeniyle maça yedek başlayan Eren'in, oyuna girdikten kısa bir süre sonra topu 50-60 metre sürdükten sonra ceza sahası içine attığı harika pası, birinci sınıf Avrupalı bir bek oyuncusundan esintiler taşıyordu. Herkesin yeni bir Hakan Ünsal olarak tanımladığı Eren Elmalı bence Sarı-Kırmızılı takımın dünya standartlarına ulaşacak potansiyele sahip bir Milli futbolcusu ve sadece kendi adıyla müsemma!

Bu yaz, en kritik transfer sezonu
Galatasaray'ın kalan üç haftada şampiyonluğu kaybetmesi, hayali Marduk gezegeninin Dünya'ya çarpmasından daha zayıf bir ihtimal tabii, ancak yeni sezonun planlamasını şimdiden yapmazsa, 2000 yılında kazanılan UEFA zaferi sonrası yönetimiyle, yönetimi devirmeye yeminli muhalefetiyle, teknik heyetiyle, futbolcularıyla birbirine düşerek darmadağın olan ekibe dönüşebilir! O nedenle, bu yaz sezonu Galatasaray açısından hayati önem taşıyor.Okan Buruk’a çok haksızlık yaptıkSon olarak Okan Buruk konusuna değineceğim. Ben de sezon içerisinde zaman zaman eleştirdim genç teknik adamı. Eleştirilmeli de... Hata yapan herkes eleştirilmeli. Lakin, bu eleştiriler, eleştirilen spor adamının kişilik haklarına, emeğine saygı sınırlarını aşmamalı. Gelgelelim, Okan hocaya bu konuda çok büyük haksızlıklar yapıldı. Tamam, Avrupa macerasında istenilen sonuçları alamamış olabilir ama Türkiye Ligi'ne böylesine ambargo koymuş bir teknik adama yapılanlar, sosyal medya ergenlerinin seviyesinden farklı değil maalesef. Tabii, burada herkesin farklı bir hesabı var, o ayrı bir konu! Bilhassa, Galatasaray'ı bu noktaya taşıyan yerli teknik adamlar söz konusu ise...

Yusuf Turhan’ın analizi çok anlamlı
Ne demek istediğimi daha iyi anlamanız için bir alıntı yapacağım ve bu konuyu sevgili kardeşim Yusuf Turhan'ın geçen yıl Sabah Gazetesi'nde yazmış olduğu son derece anlamlı bir yazıyla bağlayacağım: "Galatasaray, Okan Buruk yönetiminde 102 puanla rekor kırıp 24. şampiyonluğunu kazanırken, Türk hoca yönetiminde önemli bir geleneği de sürdürdü. Cim Bom, futbolculuk kariyerinde Sarı-Kırmızılı formayı giyen sembol isimlerin önderliğinde Süper Lig’de toplam 14 şampiyonluk kazandı (bu sezon 15 olacak). Kendi yuvasından çıkan, parçalı formayı büyük bir gurur ve başarıyla ıslatan yıldızlarına olan güveniyle rakiplerine de fark attı. İşte o efsane kramponlar, efsane teknik direktörler...GÜNDÜZ KILIÇ: Aslan’ın ilk Türk teknik direktörü. 1961-62 ve 1962-63 sezonlarında Galatasaray’ı iki kez şampiyon yaptı. MUSTAFA DENİZLİ: 1986/87’de Jupp Derwall’ın yardımcılığına getirildi. İkili, Galatasaray’ın 14 senelik şampiyonluk hasretine son verdi. Denizli, 1987/88 sezonunda patronluğa oturduğunda Aslan’ı ligde bir kez daha zirveye taşıdı. Aynı sezon Şampiyonlar Kulüpler Kupası’nda ise yarı final oynatma başarısı gösterdi. FATİH TERİM: 1996’da takımın başına geçti. Üst üste 4 şampiyonluğunu UEFA Kupasıyla taçlandırıp tarih yazdı. İmparator, ardından 2011-12/ 1012-13 ile 2017-18/2018/19 sezonlarında duble yaparak toplam 8 şampiyonlukla Türk futbolunda rekor kırdı.HAMZA HAMZAOĞLU: 2014-15 sezonunda Sarı-Kırmızılı takımın başına geçti. Galatasaray’daki ilk senesinde şampiyonluk yaşarken, Türkiye Kupası ve Süper Kupa’yı da havaya kaldırıp bir koltuğa 3 kupa sığdırdı.OKAN BURUK: Galatasaray Akademi'sinin ‘harika çocuğu’ olarak nam saldı. Bitmek tükenmez bilmeyen enerjisi ve hırsıyla 10 yıllık futbolculuk kariyerine 7 şampiyonluk, 1 UEFA Kupası 1 de UEFA Süper Kupa sığdırdı. 2022-23’te göreve geldi. İki sezon üst üste takımı şampiyon yaptı ve birçok rekora imza attı. (Bu sezon da üçüncü kez Galatasaray'ı şampiyon yapıyor).

METİN KARABAŞ - İkinci yarıda bitirdi / FANATİK
Haftanın zorlu mücadelesinde Trabzonspor ve Galatasaray karşı karşıya geldi. Okan Buruk maça ideal kadrosu ile başlarken, Fatih Tekke çarşamba günü oynanacak kupa finalini düşünerek rotasyona gitti.Muslera skoru koruduKarşılaşmanın ilk dakikalarında tempo yüksekti. 5. dakikada Mustafa sert vurdu, Muslera kornere çeldi. 11. dakikada Sara vurdu, Uğurcan gole izin vermedi. 16’da Osimhen kaleyi denedi sonuç çıkmadı. İlk bölümden sonra tempo düştü. Galatasaray rakip yarı alanda daha fazla gözükse de son bölgeye girmekte zorlandı. 38. dakika Muslera kalesinde devleşti. Art arda iki net gole izin vermeyen yıldız isim skoru 0-0’da tuttu. Uzatma anlatında Okay ceza alanında kafayı vurdu, top üst direkten döndü. İlk yarı 0-0’lık beraberlikle sonuçlandı.
