Okan Buruk’un takımı oyunu pasla kuran bir takım değil. Uzun oynamayı seviyorlar. Özellikle Henrique sahada olduğu zaman Onur ve Olcan’la Brezilyalı tamamlayıp baskın oyun oynamayı seviyorlar. Dün de savunmada doğru durup özellikle Linnes’in arkasına direkt inmeyi düşündüler.
2
2. denemelerinde Beşiktaş’ın geçen hafta attığı ilk golün benzerini attılar. Geçen haftanın etkisindeki Muslera ortaya çıkmakta tereddüt edince Maicon kaleye koşarken ve arkasında Henrique varken topu jendi kalesine attı. Evet pozisyonun başında Yasin’e bir faul var. Ancak Galatasaray’ın bu golü yemesinin sebebi başka. Muslera’nın yan top depresyonu sürüyor.
3
Olmazsa olmazı (Mehmet Demirkol)
Galatasaray’ı bu golden daha çok etkileyen ise tartışmasız Mariano’nun sakatlanıp çıkması. Bu eksikliğin onları daha büyük bir sıkıntıya sokmasını 2 faktör engelledi. Hakemin yanlış bir kararla Miguel Lopez’i oyundan atması. Zira Portekizli sadece 1 oyuncu değil Akhisar için. Zeka ve beceri açısından Ege ekibine çok şey katıyor ve özellikle bu oyunun olmazsa olmazı.
4
Ve asıl önemlisi Ndiaye’nin nihayet iki yönlü bir oyunla Galatasaray’ın direkt oyununun hücumuna değerli bir katkı yapması. Ndiaye savunmada Mariano hücumda denklemi, bu kez Denayer savunmada Ndiaye hücumda olarak değişti.
5
Olcan’ın şahane golüne rağmen 2. yarıda Galatasaray’ın oyuna ağırlığını daha fazla koyacağı da tahmin edilebilirdi. Büyük maçlara damga vurma adeti olan Lukaç da direnç gösteremeyince Tudor’un 2. yarıda 2’li savunmaya dönüşü hemen sonuç verdi.
6
Hücum etti... (Mehmet Demirkol)
Serdar ve Denayer muhtemelen daha hızlı oldukları için savunmada kaldı. Maicon dışarı çıktı. Ve geri kalan herkes çizgiden çizgiye geniş alanda hücum etti. Fernando ilk kez bu kadar öne çıktı.
7
Ndiaye anahtar paslar attı kalabalığın içine. Coşkuyla geniş alanda yüklendiler. Gomis, kırmızı görmese 4’ten de fazlası olurdu. Yani kafa karışıklığı devam ediyor. Coşkuyla şahane bir 2. yarı geçirirken en çok duyulan tezahürat ‘yönetim ve Tudor istifa’ydı.
8
Fernando hayat verdi! (Hakan Can)
Hayati bir 3 puandı. Galatasaray’a hayat verdi ama “Oyun gelecek için umut verdi mi derseniz cevabım net bir “Hayır. 11’e 11 oynanan dakikalarda yani ilk yarıda Galatasaray son 4 haftadır gol atamayan rakibinden 2 gol yedi, tamamen kendi hatalarından!
9
İlk gol öncesi pozisyonun başında Olcan’ın Yasin’e yaptığı hareket fauldü belki ama Maicon ve Muslara’nın hatası hakem hatasından daha küçük değildi. İkinci golde de Muslera kalesini terk edip ceza sahası yayının oraya gelmişti. Ne işi, ne gereği varsa?
10
Bu hatalı golleri yiyen, taraftarıyla barışmak için coşkulu ve tempolu oynamak zorunda olan Sarı-Kırmızılılar koca ilk devrede yalnızca bir tek pozisyon buldu. Belhanda vurup gol yapabilirdi, o görmediği Gomis’e pas yapmayı tercih etti! Yasin’in Mustafa Yumlu’nun kalçasından dönen şutu ve Belhanda’nın kötü bir de volesi vardı, o kadar!
11
Kırılma anı kırmızı kart (Hakan Can)
Maçın kırılma anı Akhisar’ın etkili sol kanat oyuncusu Lopes’in 43’te gördüğü kırmızı karttı. Daha önceden bir sarı kartı olan Lopes’in atılmasına sebebiyet veren hareketi faul ve en az 2. sarı karttı... Taraftarlar Dursun Özbek ve yönetimi ile Tudor’u istifaya davet ederken, istifaya davet edilenler açısından günü kurtaran ikinci 45’ti.
12
Galatasaray’ın bu sezonki en önemli transferlerinden Fernando’nun golü tam zamanında geldi! Taraftar ve takım oyuna döndü, Gomis de ikinci golü yapınca negatif enerji yok oldu gittiÖ Gomis’in gördüğü gereksiz kart kadroları sayısal olarak dengelerken, Denayer’in pasında Feghouli’nin topun üstünden atlayışıyla topu ağlara gönderen Belhanda Galatasaray’ın lehine çevirdi, Feghouli’nin golü maçı bitirdi.
13
Takım savunması çok kötü (Hakan Can)
Fernando attığı golle hayat verişiyle, N’diaye orta sahayı ayakta tutan çalışkanlığıyla, Feghouli de teknik kalitesiyle fark yaratan isimlerdi. Takım savunması çok kötü. Dönen topları alamayan, rakibin kalesine kolayca gelmesini engelleyemeyen takım şampiyon olamaz. Hele bir de Muslera böyle devam ederse! Gün kurtuldu, sezonun kurtulması “kulüpteki iradeye, “kulübedeki idareye bağlı!
14
Kırmızı kart yanlıştı (Deniz Çoban)
Ligimizin genç ve bu tür atmosferlere çok alışık olmayan hakemlerinden Ümit Öztürk’ün yönettiği maçta, tartışılabilecek ve maçın gidişatını etkileyen pozisyonlar yaşandı. Hakemin iki takımın lehine de, aleyhine de kararları vardı.
15
Kulübeden yapılan itirazlar neticesi tribüne gönderilen Okan Buruk ve Ayhan Akman’ın tam olarak ne yaptıklarını ve orada nasıl bir diyalog geçtiğini bilemediğimden, bu konuda yorum yapmayı doğru bulmuyorum.
16
Golden önce faul (Deniz Çoban)
17. dakikada Akhisar golü öncesi Olcan-Yasin mücadelesinde faul beklentileri vardı. Orta sahada yapılan bir faulden sonra, atılan bir golün sorumluluğunu hakeme yıkmak çok sağlıklı bir yaklaşım değil. Pozisyonla ilgili fikrime gelirsek, faul verilmesi daha doğru olurdu diye düşünüyorum.
17
İki karar çelişti (Deniz Çoban)
43. dakikada Yasin-Lopes mücadelesinde Lopes’in Yasin’e faulü gerektiren bir müdahalesi yoktu. Hakem oyunu devam ettirmeliydi. Hatalı bir faul sonrası, Akhisar takımı haksız yere bir kişi eksik kalmış oldu. Bu pozisyonun faul olduğunu düşünen hakemin, 17. dakikada Akhisar golü öncesi Olcan’ın Yasin’e müdahalesine de faul çalması gerekirdi. Orada daha ağır bir müdahale vardı.
18
Özür dilediğine göre... (Deniz Çoban)
68. dakikada Gomis ile Mustafa Yumlu’nun topsuz alandaki mücadelesine kırmızı kart çıktı. Yayıncı kuruluşun gösterdiği açılarda, Gomis’in Mustafa Yumlu’nun yüzüne darbesi açıkça görünmedi. Ancak Yumlu’nun açıklamalarına göre, Gomis maç sonu kendisinden özür dilemiş ve üzgün olduğunu söylemiş. Öyleyse vurduğunu kabul etmiş diyebiliriz.
19
Dolayısıyla kırmızı kartın da doğruluğu tartışılmaz. 70’te 3. golde Denayer topu tam çizgi üzerinden çevirdi. Gol nizamiydi. 4. gole hakemin katkısını göz ardı edemeyiz. Çok güzel bir avantaj sonrası, Galatasaray 4. golünü kazandı.
20
Bugünü de kurtardık! (M. Çağrı Davran)
Sezona harika başlayan, rakiplerini bol hücum yaparak, göze son derece hoş gelen bir futbolla yenmeyi başaran Galatasaray’da bol güneşli günler geride kaldı, şu anki tablo ise adeta İngiltere havası! Özellikle büyük maçlarda alınan sonuçlar; takımın, yönetimin ve İgor Tudor üzerindeki baskıyı ani bir şekilde artırdı.
21
İşte hal böyle olunca Sarı-Kırmızılılar’da tam güneş kendisini gösterdi derken, bir anda hava kapanıyor, sonra da fırtına çıkıyor. Akhisar maçında yaşananlar da bu bahsettiğim havaların hepsinin aynı anda yaşandığı bir gün gibiydi.
22
Akıllara Terim geldi (M. Çağrı Davran)
İlk yarı 2-0 bitince taraftar daha ikinci devre ‘İstifa’ diye tepkisini ortaya koydu. Geleceği düşünmeye başlayanlar, önümüzdeki hafta Fatih Terim’i takımın başında görmeye o an çoktan başlamıştı. Bu gerilim içinde son 45 dakikada 2-0’lık mağlubiyetten geri dönüş ve 4-2’lik galibiyet, fırtınanın dinmesini ve yeniden güneş açmasını ‘şimdilik’ sağladı.
23
Ancak Cim Bom’un içinde bulunduğu bu ruh hali, şampiyonluğa giden yolda başına büyük işler açabilir. Takımın 3-2 öne geçtiği anda kontrolünü kaybetmesi, topu alan herkesin ileriye sürmesi ve topu kontrol edeceğine ileriye doğru vurması, bu durumun saha içindeki oyunculara yansıması olsa gerek.
24
Zarar veriyor... (M. Çağrı Davran)
Sonuçta maç fazlasıyla Başakşehir’den liderliği almasına rağmen Galatasaray yönetimi ve Tudor’un üzerinde ‘her maçı kazanmalıyız’ baskısı kolay kolay bitmeyecek gibi. Yaratılan bu atmosfer de, eninde sonunda daha çok yönetime ve Tudor’a değil, direkt olarak Galatasaray’a zarar verecek. Çünkü bu kaoslu ortamda yeniden büyük maçların rövanşları geldiğinde çıkacak sonuçlar ardından faturanın kime ya da kimlere kesileceği şimdiden belli...
25
Aslan'a tek devre yetti (Metin Karabaş)
Ağır Beşiktaş yenilgisi ile liderlik koltuğundan inen Galatasaray, Akhisar Beledeiyespor’u konuk etti. Haftayı çalkantılı bir şekilde geçiren Sarı-Kırmızılı takımda, Tudor, Denayer’in yerine Linnes’e, Rodrigues’in yerine de Yasin’e ilk 11’de forma verdi.
26
Komik goller (Metin Karabaş)
Maça her iki takım da kanatları kullanarak başladı. Galatasaray kendi sağ kanadından hücum ederken Mariano sık sık ileri çıktı. Akhisar Belediye ise savunma ve orta sahasını birbirine yakın tutarak rakibini orta alanda durdurmaya çalıştı. Konuk takım bu isteğine ulaşınca Gomis topla buluşamadı. 17. dakikada Akhisar belediye kendi sağ kanadında etkili geldi.
27
Ceza sahasına yerden gönderilen topta Maicon altı pastan ters vurdu konuk ekip öne geçti: 0-1. İlk 45 dakika boyunca Galatasaray’da Belhanda, Feghouli ve Gomis hücumda hiçbir varlık gösteremeyince, ev sahibi takım da gol bulamadı. 45. dakikada ise Olcan, Muslera’nın üzerinden yaklaşık 30 metreden aşırtma vuruşla farkı ikiye çıkarttı: 0-2. Kontrollü futbolundan ödün vermeyen Akhisar Belediye soyunma odasına 2-0 önde gitti.
28
Bambaşka 2. yarı (Metin Karabaş)
İkinci yarıya başlarken Macion- Rodrigues değişikliğine giden Tudor, takımını daha ofansif oynattı. Bu değişiklik kısa sürede etkisini gösterdi. 50. dakikada Fernando ceza sahası dışından vurdu ve topu ağlara gönderdi: 1-2. Bir dakika sonra ise Gomis ceza sahsında içinde sert vurdu ve skora denge geldi: 2-2. İlk yarıda 10 kişi kalan rakibine iyice yüklenen Sarı-Kırmızılı takım oyunda hakimiyeti ele geçirdi.
29
70. dakikada Gomis’in atılması ile 10 kişi kalan Galatasaray bir dakika sonra üçüncü golü buldu. Denayer’in sağ kanattan içeri çıkarttığı topa Belhanda ceza sahasında vurdu ve sarı-kırmızılı takımı öne geçirdi: 3-2. Maçın son bölümünde Akhisar daha fazla risk alıp hücum etse de farkı azaltmayı başaramadı. Son sözü ise Feghouli söyledi. Uzatma anlarında golü bulan yıldız oyuncu maçın da skorunu belirledi: 4-2.