Zanka için skandal talep: "UEFA'ya şikayet edilsin!"

Fenerbahçe, Süper Lig'in sekizinci haftasında Denizlispor'u deplasmanda 2-1 mağlup ederken Sarı Lacivertli futbolcular, maçtan önce üzerlerinde "Vatan size minnettar." yazılı tişörtlerle ısınmışlardı. Söz konusu tişörtü giyen isimler arasında yer alan Zanka Jorgensen ise ülkesi Danimarka'da hedef tahtasına oturtuldu.

29 yaşındaki stoperin Türk ordusuna verdiği destekten rahatsız olan Eski Danimarka Kültür ve Kilise Bakanı Bertel Haarder, B.T. gazetesine verdiği demeçte "Zanka, büyük bir karar vermiş. Ancak Fenerbahçe'de oynadığı sürece kulübün emirlerini yerine getirmeye mecbur. Bu şartlardaki bir takımda oynamak isteyip istemediğini düşünmek zorunda. Kendisinin bunu kasıtlı yaptığından eminim. Yoksa başka kulübe giderdi." ifadelerini kullandı.

Gazetenin köşe yazarı Soren Klaestrup ise deneyimli savunmacının siyasi bir propagandaya alet olduğunu öne sürdüğü makalesinde pek çok gerçeği çarpıtırken "Zanka o gece tişörtü giymemeyi seçebilirdi. Bu, onun için bir fırsattı ve eğer düşünmek için zamanı olsaydı böyle bir çözümle ortaya çıkabilirdi. Danimarka Futbol Federasyonu ve Futbolcular Birliği, konuyu derhal UEFA'ya taşımalı." yorumunu yaptı.

Weekendavisens gazetesinden Allan Sorensen de konuyla ilgili yaptığı Türkiye'yi savaş suçlusu ilan edecek kadar küstahlaşırken "Zanka tişörtü giymeme kararı verseydi bütün sezon boyunca yedek otururdu ve kariyeri mahvolurdu. İşte ben de bu yüzden Avrupa'daki karar organlarını Türkiye'ye siyaseti spora karıştırmaktan ötürü ceza vermeye davet ediyorum." dedi. B.T. gazetesinin ulaştığı Ivan Marko Benes'in (Zanka'nın menajeri) ise konuyla ilgili yorum yapmak istemediği öğrenildi.

Skandal yorumlar!

Öte yandan ülkede yayın yapan TV 2 televizyonunun spor yorumcularından Martin Selsoe Sorensen ise "Tişörtteki yazıda operasyona değil, Türk askerine destek veriliyor. Nitekim aynı durum Danimarka'da da görüldü. Burada da pek çok kişi Irak veya Afganistan savaşına müdahil olunmasını istemiyordu ancak o ülkelere gönderilen askerlere destek oldular." sözleriyle Barış Pınarı Harekatı'ndan savaş olarak bahsederken skandal yorumlarını şu şekilde sürdürdü:

"Askerlere destek vermek, Türkiye'de çok yaygın. Ülkeye hizmet etme gururunun arkasında çocuklarına dair kuşkularını bu şekilde yatıştırıyorlar. Dolayısıyla Türkiye'de futbol oynuyorsanız ülkenin genç çocuklarına arka çıkan bir tişörtü giymeyeceğinizi söylemeniz imkansız. Kariyerinizi bir Türk takımında sürdürüyorsanız o takımın her anlamda bir parçası olur ve onların istediği şekilde davranmak zorunda kalırsınız. Aksi hâlde orada yaşayamazsınız.

40 yıldan bu yana Kürt militanlarla ve sivillerle savaş hâlinde olan Türkiye'de asker olmanın ne kadar tehlikeli olduğunu söylemeye gerek yok. Türk ordusunun yarısı, zorunlu askerlerden oluşuyor ve gerektiğinde düşmanlarıyla çatışıyor. Bu nedenle aileler de çocuklarını askere gönderirken dehşete kapılıyorlar. Zira biliyorlar ki çocukları yeterince eğitim almamış olsa bile çatışmaya girebilir."

Yunus DİLBER / Fanatik Dış Haberler