Cesaretin getirdiği

İkinci yarı İnönü’de oynanan Samsun ve Erciyes maçlarında bile, sahaya savunma ağırlıklı kadro çıkartıp aynı yanlışı sürdürmüştü. Ancak dünkü karşılaşmada Tigana üç ayrı olaya imza attı. Öncelikli olarak yeni transferler Bobo ve Gökhan Güleç’i sahaya sürdü. Bununla da kalmayıp, aynı anda oynatmadığı Sergen ile Tümer’e yine onbirde şans verdi. Oyuncu değişikliklerinde hep hata yapan Tigana, Jun’u büyük risk alarak sahaya sürdü. Teknik heyetin yaptığı bu üç hamle, Kartal’a üç puan kazandırmaya yetti. Doğal olarak maçta tüm gözler yeni transferlerde Bobo ve Gökhan’ın üstündeydi. Hemen belirtelim, iki genç oyuncunun ilk maçı olmasına rağmen sırıtmadılar. Bobo, çok farklı bir yapıya sahip. Sahada kendini iyi saklıyor. Topun nereye gideceğini iyi tahmin edip, orada bitiyor. Orta alana, hatta savunmaya gelip top çıkarıyor. Ayağında iyi top saklıyor. Zamanla verimini daha da artıracaktır. Gökhan Güleç ise Beşiktaş’ın kimyasına çok uygun. Mücadele ediyor. Kolay adam eksiltiyor, sürekli hareket halinde olduğu için rakip savunma üstünde baskı kuruyor. Çapraz koşular ile arkadan gelen takım arkadaşlarına boşluklar yarattı. Daha çok pasör özellikli yapıya sahip olmasına rağmen hava taplarındaki etkinliği ile büyük açık kapatacak gibi duruyor. Maçın geneline baktığımızda, ilk yarıda Beşiktaş, rakibinin oyuna konsantre olamaması yüzünden elini kolunu sallayarak rahat nefes aldı. Önce Sergen-Bobo, ardından Tümer-Gökhan’ın paslaşmasında sonuca gittiler. İkinci devre ise Diyarbakırspor, golü erken bulunca oyuna denge geldi. Sahadaki futbol her ne kadar göze hoş gelmese de, skoru değiştirecek pozisyonlar vardı. Ancak Beşiktaş’ın kenar yönetimi akıllı taktiği ile üç puanı alan taraf oldu. Maçın ilginç yanı da Jun’un Türkiye’de, Bobo ve Gökhan’ın da Beşiktaş’ta ilk golleri atmalarıydı.