Arama

Popüler aramalar

Galatasaray'a neler oluyor?

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Geçen yıl Domercant ve Göksenin’in bağları koptu, Engin’in aşil tendonu. Bu yıl Gordon’un çarpraz bağları koptu sezonu kapadı. Markoishvili adale sakatlığı yaşadı, 3 ay yok. Ersin’in tarak kemiği kırıldı 3 ay yok. Jawai rahatsızlık geçirdi, sezonu kapadı. Domercant’ın sezon başında ayak bileği sakatlandı uzun süre oynamadı. Cenk’in belinde, Furkan ve Ender’in tabanlarında sorun var. Bu oyuncular da uzun süredir sakattı, yeni oynamaya başladılar. Sakatlık sporun doğasında var, ama hepsi bir takımın başına gelince kafalarda soru işaretleri oluşuyor.
Bu tip sakatlıkların bir kaç açıklaması olabilir.
1- Şanssızlık (uğursuzluk, tesadüf, kara büyü (!), beddua alma vs)... Bu tip şeylere inanmıyorum.
2- Zemin şartları... Aşil ve bağ kopmaları zemin koşullarından kaynaklanabilir ama baktığımız zaman oyuncular hep değişik salonlarda sakatlandılar.
3- Sakatlık önleyici çalışmalar... Kondisyonerler yaz döneminde ve sezon içinde sporculara sakatlık önleyici çalışmalar yaptırırlar. Galatasaray’ın kondisyoneri Semih Eroğlu. Yıllardır üst düzey kulüplerde çalışıyor. Üniversite’de hocalık yapmış son derece bilgili ve tecrübeli bir antrenör.
4- İdman sistematiği... İdmanlarda aşırı ve yanlış yüklenme, oyuncuları korumayı becerememe, bu tip sakatlıklara neden olabilir. Ama Ergin Ataman, yıllardır Euroleague takımları çalıştıran bu konuda neyin, nasıl yapılması gerektiğini çok iyi bilen bir coach.
5- Oyuncuların kendine bakması... Galatasaraylı sporcular da son derece profesyonel, milyon dolarlar kazanan üst düzey oyuncular. Bir iki tane olsa neyse ama hiçbiri mi kendine bakmıyor
oyuncuların?
6- Aşırı yüklenme ve yorgunluk... Euroleague, Türkiye Ligi ve Türkiye Kupası derken sezonda 70-80 maç yapılıyor. Bu yoğun tempo sakatlıkların nedeni olabilir. Ama bu maçları diğer Euroleague takımları da oynuyor. Sonuçta akla en yakın açıklamayı yine işin içindeki Ergin Ataman yaptı, ‘Sakatlık sakatlığı getiriyor’ dedi. Sakatların yokluğunda diğerlerine yük biniyor, sonuçta onlar da sakatlanıyor. Kısır döngüdür gidiyor yani...
Fener’i de yenerler
Bu onur Tofaş coach’u Ahmet Çakı’nın oldu... Sezon başından bu yana herkesin gözü Obradoviç ve Fenerbahçe Ülker’in üzerindeydi... Öyle bir hava yakalandı ki, sanki bütün maçları kazanıp bütün kupaları alacaklardı. Maçtan sonra herkes soruyordu ‘Fenerbahçe nasıl yenilir?’ diye. Yorgunluğu, fikstür azizliğini bahane edenler oldu. Üst düzey takımlar artık bu tempoda oynayama alışmak zorundalar. Bütün Avrupa oynuyor, biz hala bunları konuşuyoruz hatta maç erteliyoruz kritik dönemlerde. Euroleague takımlarının kadrolarında niye 14-15 tane oyuncu var?
Bu nedenle var. Ergin Ataman da, Telekom yenilgisi sonrası oyuncularına bu sebepten dolayı kızdı, kendilerini mental olarak maça hazırlamadıkları için. En üst düzeyde basketbol oynayıp, en üst düzeyde para kazanıyorsan, iki günde bir maç yapıyorum diye ağlamayacaksın...
Aklın yolu bir!
Önceki hafta lig fikstürün haftalar öncesinden belirlenmesi gerektiğini, böyle olunca hiçbir kulübün maç saati ve günü hakkında tepki koyamayacağını yazmıştım. Bir kaç gün sonra yayıncı kuruluş, kulüp ve federasyon yetkilileri toplandı,
5 haftalık programı açıkladılar. Şimdi kimse ‘ben yorgundum’, ‘Avrupa’dan geç geldim’ vs gibi bahaneler bulamıyor. Demek ki istenince yıllardır yapılmayan, zor gibi görünen basit şeyler de ülkemizde uygulanabiliyormuş...