Eski Efes'i görür gibiyiz

Efes Pilsen’i böyle görmeyi özlemişiz. Arka arkaya iki maç kazandılar, ikisini de çok rahat aldılar. Efes’in en büyük özelliği olan savunma sertliği, coach Perasoviç’le beraber geri dönüyor gibi. Hırvat coach, savunmaya çok önem veriyor ve savunmadaki en ufak isteksizliği ya da hatayı affetmiyor. İlk çeyrekte Milano’yu 33 sayıda tutan Efes, rakibine “Burada Moskova’da olduğu gibi kolay kazanamazsın” mesajını veriyordu. Ama sadece iyi savunma yaparak Euroleague’de bu kadar kolay maç kazanamazsın. Nitekim Efes Pilsen henüz Türk takımlarının yenilgi yüzü görmediği Sinan Erdem Spor Salonu’nda dün gece müthiş bir hücum performansı sergiledi. 3. çeyrek sona erdiğinde skor 69-55’ti ve Efes kullandığı 13 üçlüğün tam 9’unda isabet bulmuştu. Bu da Milano’nun tüm umutlarını söndürmüştü. Öyle ki 25. dakikada fark 2’ye indikten sonra Roberts, Nachbar, Rakoçeviç ile gelen yağmur gibi üçlüklerle yakalanan 15-3’lük seri, galibiyetin de müjdecisi oldu. Coach Perasoviç, yaklaşık 15 dakika Kerem Tunçeri’yi kenarda, hiçbir şey yapmayan Wisnievski’yi saha içinde unutmasa, fark 8’e kadar erimezdi. Kazanmak güzel ama olası ikili averajları da düşünmek gerekiyor. Dünkü maçı Efes 8 değil, 18 sayıyla kazanmalıydı. Bir ara krize girer gibi olan maçı attığı kritik üçlükle noktalayan Kerem Tunçeri ile yazıyı noktalayalım. Yaz başında el bileği kırılan ve ameliyat olan Kerem’e bir haller olmuş. Milli takım performansı dahil olmak üzere 4 aydır müthiş oynuyor. Hayatının hiçbir döneminde bu kadar net şutör olmamış, bu kadar yüksek yüzdeli şut atmamıştı. Ameliyatta bileğine ‘mikro çip’ taktırdığından şüpheliydim. Dün de hiç kaçırmadı. 2/2 iki sayı, 3/3 üç sayı, 1/1 bir sayı. Şüphelerim iyice arttı.