Efes hedefe çok yakın

Anadolu Efes olayı çok tuhan bir boyuta getirdi artık. Bırakın orta karar takımları, CSKA ve Real Madrid maçlarında bile hiç heyecan yaşanmıyor neredeyse. Lacivert-Beyazlılar, Real Madrid'i son bir ay içinde sırasıyla 25, 27 ve 23 sayı farklarla yendi. Biraz boşvermeseler üç maç da 30'un üzerinde biterdi.

Muhtemelen 5 gün sonra da benzer bir senaryo yazılacak ve Anadolu Efes, bu yıl Final-Four'a çıkan ilk takım olacak.

Geçen yıl da benzer seviyedelerdi ve olası bir şampiyonluk kaçmıştı.

Şimdi de nazar değmesin, bir aksilik olmazsa Ergin Ataman ve öğrencileri hak ettikleri şampiyonluğa ulaşacaklar gibi duruyor.

İlk maç sonrası Real'in seriyi değiştirebilmesi için oyun anlamında bir çok şeyi daha iyi yapması gerektiğini belirtmiştim. Çünkü, Efes karşısında gerçekten çaresiz kalıyorlar. Dün de en önemli hücum opsiyonlarından Tavarez olmayınca, Efes savunması karşısında çok sıradan bir takım görüntüsüne büründüler.

Yürüyerek oynuyormuş gibi...

Efesli oyuncular ise bazı şeyleri çok kolaymış gibi yapabiliyorlar. Beaubois, Larkin, Miçiç ve Simon dörtlüsü (ki bu özellikte oyunculardan çoğu takımda sadece birer tane var), ikili oyun sonrası şut atabiliyor, potaya gidebiliyor, potaya atak ederken driplingi kesip orta mesafe şut atalabiliyor, ya da yardım gelirse boş oyuncuya asist yapabiliyorlar. Rakip hangi oyuncuya, ya da oyuncuların hangi özelliklerine önlem alacağını şaşırıyor. Çok geniş bir hücum repertuarları var. Hal böyle olunca da, sanki yürüreyerek oynuyormuş gibi 90'lı sayılara rahat ulaşıyorlar. Dün de 91 atıp, Madrid'i 23'e yatırdılar...