Avrupa için kader haftası

Kast ettiği isimler büyük olasılıkla kadroya almadığı Gist ve mecbur kaldığı için az süre verdiği Jerrells. Yani sezon başında çok eleştirilen, kimse tarafından beğenilmeyen ama onun sürekli sahip çıktığı iki yeni transfer.

Euroleague’de transfer bittiği için ‘yola devam etmeyebiliriz’ cümlesi büyük olasılıkla önümüzdeki sene için kullanılmış. Nitekim Aydın Örs de dün bunu doğrular bir açıklama yaptı.

Oyuncuyu göndermek kolay. Zoru ise ondan maksimum verim alabilmek.
Jasikevicius ve Lavrinoviç savunma yapmadıkları için bu takımdan gönderildiler. Yoksa ikisinin de müthiş bir basketbol zekası, hücum yeteneği, saha görüşü vardı.

Spahija’nın söylediğine göre, ‘tecrübeyi, yetenek ve gençliğe’ tercih etmişler.
Gist ve Jerrels savunma yapsınlar diye bu takıma alındılar. Gist müthiş atletik, hoplayıp, zıplayan savunma katkısı eğer yaparsa ‘blok’la sınırlı bir 4 numara. Ne zaman nerede duracağını, ne zaman yardıma gideceğini bilmiyor. Hala da öğrenemedi. Bu nedenle Fenerbahçe’nin ikili oyun savunması inanılmaz derecede kötü. Hücumda ise saha görüşü ve pas yeteneği çok sınırlı. Hücumların tıkanmasının nedenlerinden biri de, yukarıdan setlerin dönmemesi. Jerrels ise kendini ‘yıldız’ sanıyor. Savunmada takılmıyor, aklı fikri sayı atmakta. Hala bu takıma niye transfer edildiğini anlayabilmiş değil.

Diğer oyuncuların da çok formda olduğu söylenemez. Hal böyle olunca, Fenerbahçe sıkıntılı dönemden çıkamadı.

Gerçi bu ikisi ve bütün takım Aralık ayını harika geçirmişti. Efes, Tofaş, Kazan, Milano ve Trabzon maçlarından 3’ü üste üste kaybedildi, son ikisi mucize eseri kazanıldı. Herkes doğal olarak karamsar. Ama yeni salonun heyecanı, Final-Four’un İstanbul’da düzenlenecek olması, takımın mevcut olan ama bir türlü ortaya çıkamayan potansiyeli o kadar da umutsuz olmamamızı gerektiriyor.

Panathinaikos maçında yepyeni bir sayfa açılabilir.

Efes sevdiği deplasmanda

Olympiakos-Efes maçları neredeyse bir derbi niteliğinde. Yıllardır süregelen bir rekabet var. Neredeyse her sezon karşı karşıya geliyor Euroleague’in en deneyimli iki takımı. Şu an için ikisi de sorunlu. Olympiakos, Spanoulis dışında tamamen ‘rol’ oyuncular ve gençlerle mücadele eden bir takım. O durunca, takım da birşey üretemiyor. Efes ise sezon başındaki havasında değil. İhtişamlı transferlerle parkede alınan sonuçlar parallelik göstermiyor. Herşeye rağmen Olympiakos yenilmeyecek bir takım. Efes kazanırsa grup ikinciliği için çok büyük avantaj sağlayacak. En büyük şansları ise çarprazda CSKA Moskova, Barcelona ve Maccabi Tel Aviv gibi Final-Four adayı takımlarla eşleşmeyecek olmaları.

Cim Bom renk katıyor

Euroleague’in en keyifli takımlarından biri Galatasaray Medical Park... Bunu da Abdi İpekçi’de yarattığı atmosfer, kapasitesi sınırlı olmasına rağmen sonuna kadar yaptığı mücadele ile sağlıyor. Herkesin sempatisini kazandılar. Moskova deplasmanında işleri zor. CSKA’dan sonra gruptan kimin çıkacağına kesinlikle onlar karar verecek!

Diğer kupalarda da hiç olmadığı kadar iddialıyız. İlk kez üç takımla birden bu seviyelerdeyiz. Beşiktaş, Karşıyaka ve Banvit de kritik maçlara çıkacak. 6 takımımıza birden sonsuz başarılar...