Trabzonspor-Antalyaspor maçını FANATİK yazarları değerlendirdi: Hak edilmiş şampiyonluk

Mehmet Demirkol: İki Trabzonlu çocuk!
Sezonu anlatan iki simge performans izledik dün akşam… 4. Haftada gözyaşları içinde kulübeye giden Abdülkadir Ömür’ün dün maçın başında takımı sürükleyen işleri yapması, gollerin sanatçı yaratıcılarından olması.. Ve Uğurcan’ın Antalya 2. yarının başında kendi sağından şahane organizasyonlarla gelip gol bulduktan sonra vitesi artırarak kazandığı penaltıdaki kararlılığı…

Uğurcan, Abdullah Avcı’nın bir şeyler kurmak için yaptığı her şeyin garantisi oldu bu sezon. Her kırılma anını hiç tereddütsüz Trabzonspor lehine çevirdi. Bir hocanın, bir takımın, bir şehrin gözü hiç arkada kalmadı. Bu olağanüstü bir lükstü.

Abdullah Hoca da bu güvenle, Ömür’ü dahi rehabilite etti. Açık söyleyeyim potansiyelini sınırsız gördüğüm bu genç adamın ayrılmasının artık herkes için çok daha doğru bir çözüm olduğunu düşünüyordum Galatasaray maçından sonra. Avcı hayır dedi.

İşte bu iki performans dün neredeyse bir Bundesliga takımı ciddiyetinde oyunu ele alan Nuri Şahin’in takımı karşısında Trabzonspor adına ayakta kalışın temeli oldu. Dün bir haftadır kutlama yapan bir camianın takımı olarak şampiyonluk maçına tam konsantre olarak çıkmak zor işti.

Bunu formda Antalya karşısında yapmak çok daha zor işti. Çok da iyi oynamazken, 38 yıllık stres de orada öylece dururken yapmak çok daha zor işti. Ama Ömür ve Uğurcan en kritik anlarda ayakta kalmayı bildi.

2 sezona yakındır Avcı’nın adım adım üstüne koyarak geliştirdiği, çok değerli yabancı oyuncuların büyük katkı sağladığı bu şampiyonlukta bu iki Trabzonlu çocuğun son noktayı koyuşu ayrı bir anlam taşıyor. Öze mi dönelim, dışa mı tartışmalarıyla geçen onlarca yıl sonunda ikisini bir potada eritebilerek gelen bu şampiyonluk tüm camiaya güzel bir hediye. Kutlu olsun.

Cem Dizdar: Hamsi, mısır ekmeği ve kasketin zaferi!
İnsanın zamanı olduğu gibi insanların da zamanı vardır. Dün akşam, bugün, yarın, yarından sonraki yarınlar uzun süre Trabzonlu ya da kendini Trabzonsporlu gibi hissedenlerin zamanı olacaktır. Gerçi o ‘zaman'nın tadını çıkarmak için Cornelius’un golünü beklemeye gerek yoktu ya günümüz insanı 'yaşamak' için kesinleşmiş anları kovalıyor ne yazık ki!

Çünkü her sürecin taçlandırıldığı bir an olmalı diye belletilmiş onlara. Oysa haftalar önce belliydi bu maçın son anı. Futbol bize, ’Yaşa, oyna, yaşamın tadını çıkar’ diyorsa da sonuç duyulan güvensizlik finali beklemeye zorluyor insanı.

Onca yılın görmüş geçirmişi Abdullah Avcı ile ekibi, bu sezonu 'olumsuz sürpriz'lere kapatarak örgütlediler ama doğrusu ya böylesi bir bitiriş 'sırtı lacivert hamsilerin ve mısır ekmeğinin zaferi' misali geldi kendini bu zamana ait hisseden herkese.

Hafta hafta örerek geldi
'İkinci devre başında gelen Antalya golü ne şaşkınlığa ne umutsuzluğa neden olmuş olmalı’’ diyecekken Siopis'in neden olduğu penaltı! O pozisyonda Siopis'in hakeme itiraz etmek yerine avuç içiyle alnına vurmaları…

Üzerine Uğurcan’ın kurtarışı. Her şey futbola yakın her şey futbolun içinde. Sonra Dorukhan golü ve ortalık toz duman! Ve ama neden? Kimse bir şey göremesin astımlılar, alerjikler nefessiz kalsın diye mi?

Hatıra toplayıcılığı, 'en önce ben vardım' gayretkeşliği, herkesin önüne geçme zamaneliği derken sahaya girenlerle işler memlekete özgü bir keşmekeşe saplandı.

Öyle ki, 'futbolcu Nuri Şahin' bile hakeme itiraz eden bir 'teknik direktör'e çoktan dönüşmüştü!. Süreç, 'sırtı lacivert hamsilerin, mısır ekmeğinin ve Özkan Sümer’in kasketinin zaferi' ile nihayete erdi. Yazıyı bitirirken dileyelim ki, bu sevinçten hiçbir canlının canı zarar görmemiş olsun!.

Erman Özgür: Trabzonspor'a çok yakıştı
Trabzonspor sezon boyunca bu ligin 0-0'ı en iyi oynayan takımı iken bir de maça golle başladı. Djaniny ve Abdülkadir Ömür'ün hazırladığı ve Cornelius'un bitirdiği gol, adeta kalite ve beceri kokuyordu. Trabzonspor topu kaybettiği yerde zaman zaman çabuk pres yaptı, bazen orta sahaya çekilerek dinlendi.

Topa sahip olduğunda ise topu Marek Hamsik ile buluşturduğunda oyunu daha doğru oynadı. Kalesinde büyük tehlikeler görmese de Uğurcan Antalyaspor'un ilk yarıdaki pozisyonlarında sezon boyunca olduğu gibi hazırlıklıydı.

Hak ederek aldı
İkinci yarıya Ghacha hamlesi ile başlayan Antalyaspor 10 dakikalık bölümde Trabzonspor'u hataya zorlamayı başardı. Bu dilimde maçı çevirebilecek hem Ndao ile beraberlik golünü hem de Siopis'in hatasında penaltıyı yakaladı. Ancak sezonun en iyi kalecisi Uğurcan yine sahneye çıktı. Maçın kırılma anında Fredy'nin penaltısını kurtararak takımının yaşayabileceği stresi ortadan kaldırdı.

Abdullah Avcı'nın Bakasetas hamlesi ve Dorukhan-Abdülkadir Ömür ortak yapımı gol adeta şampiyonluğun ilanı gibiydi. Haji Wright'ın golü son 10 dakikayı sıkıntılı hale getirse de Fırtına hedefine ulaşmayı bildi. Bu şampiyonluğun aslan payı sırasıyla Abdullah Avcı, sonrasında ise Uğurcan, Hamsik, Bakasetas, Nwakaeme, Cornelius, Abdülkadir Ömür, Djaniny ve tüm oyuncularındı. Trabzonspor yıllarca süren hasretini sonuna kadar hak ettiği bir performansla kazanarak aldı. Ve bu şampiyonluk Trabzonspor'a çok yakıştı.

Umut Eken: Hak edilmiş şampiyonluk
Trabzonspor’un dün akşam ihtiyacı olan tek şey mental sağlamlıktı. Zira, stat dışı/içi yaşanan coşku zirvede gözükse de stres bulutları çökmüştü Akyazı’ya.

Yakın/uzak tarihte yaşanmış tatsız tecrübeler, yılları sayan ama dakikaları sayamayan sabırsız bir topluluk. Devamında sayabileceğiniz bir dolu neden. Üstesinden gelmesi zor bir psikolojik savaş, desek abartı olmaz.

Mental anlamda ayakta kalmanın ilacı erken gol olunca, işler yoluna girdi gibi. Ama muhtemelen Trabzonspor’un bu dönemde oynamak isteyeceği son rakip vardı sahada. Antalyaspor bir seri kovalıyor ve dün gece çok inatçıydı. İki kez geri düşüp, penaltı kaçırdıkları maçın her anına tutundular.

Herkes sabırsızdı
Trabzonspor, pes etmiş bir rakiple oynayıp, coşkuyu doya doya yaşayamadı. Özetle şampiyonluğu kutlayacağı maçta bile mücadele etmek zorunda kaldı. Bahsettiğimiz sabırsızlığı 90+5’teki baskın anlatıyor aslında.

Trabzonspor da Trabzonlu da çok sabırsızdı. Çok başanılı geçen, final haftalarındaki endişe ve stresle, hazzı belki de daha da artan bir şampiyonluk oldu.
Hak edilmişti. Tebrikler.

Olcay Çakır: Tebrikler şampiyon Trabzonspor
Yılların hasreti, yılların birikmişlikleri artık son buldu… Trabzonspor 2021-2022 sezonunun şampiyonu oldu. Taraftarıyla, yönetimiyle, teknik ekibiyle, oyuncularıyla sonuna kadar hak ettikleri şampiyonluğu elde ettiler. Sezonun özeti gibi bir maç oynayarak bu başarıyı elde ettiler adeta… Bu kadar zor olacağı ortadaydı. Bu kadar zor bir rakiple oynayacağı da biliniyordu. Öne geçip, ayakların geri geri gitmesi de oldu, reaksiyon da oldu. Özeti gibiydi sezonun ve dün gece her şey vardı Trabzon’da… Bu şampiyonluk için uzun süre bekleyenlerin son düdük sanıp oyuna girmeleri dahil, iki kere sevinilmesi de tarihe geçildi. Sakatları, ayrılanları, gelenleri, doğru oyunu, Abdullah Avcı’nın sabır ve ikna kabiliyeti koca bir camianın hasretini sona erdirdi.

Şimdi kutlama zamanıdır
Tüm kahramanları, jokerleri her şeyiyle şimdi Trabzonspor için doyasıya kutlama zamanı şampiyonluğu. Asla vazgeçmediği sevdasının yıllarca peşinde inatla koşup; hak ettiği bir şampiyonluk yaşadı Trabzon ve Trabzonsporlular… Beklenen, ötelenen, travmaya dönüşen şampiyonluğun kutlanma zamanıdır şimdi. İnatla, özlemle, kaybettikleriyle doyasıya, eğlenerek, ağlayarak kutlama zamanıdır şimdi. Öyle bir sevdaki, Nazım’ın dizeleri gibi; “Dümende ve baş altlarında insanlar vardı ki Bunlar uzun eğri burunlu ve konuşmayı şehvetle seven insanlardı ki Sırtı lacivert hamsilerin ve mısır ekmeğinin zaferi için Hiç kimseden hiçbir şey beklemeksizin bir şarkı söyler gibi ölebilirdiler..."
Tebrikler şampiyon, tebrikler Trabzonspor…

Tunç Kayacı: Bileğinin hakkıyla!
Şampiyonluk yazısı yazmak sanırım çok çok farklı. Çünkü tarihe tanıklık ediyorsunuz. Bu şampiyonluk sadece saha içinde kazanılmadı. Bordo-Mavilililer tam bir bütün oldular bu süreçte panik yapmadan emin adımlarla kupaya ulaştılar. Dün gece stadın içerisi de dışarısı da mahşer yeri gibiydi herkes tek yürek olmuştu. Erken gelen gol beraberliğin bile yettiği bir gecede inanılmaz bir başlangıçtı. Gerçek şu ki sezonun en formda takımlarından biri olan Antalyaspor karşısında temkinli olunması gerektiğinin farkında olan Avcı bütün sezon uyguladığı sabır futbolundan taviz vermedi ve geceyi mutlu bitirebilmek için bütün silahlarını kullandı.

Oyun değil sonuç önemliydi
Dün gece ikinci yarı beraberlik golünü yedikten sonra penaltı adeta kabus gibiydi Trabzonspor için. Sezonun ahramanı Uğurcan, gecenin de kahramanı oldu ve penaltıyı kurtarmayı başardı. Böyle İkinci yarıdaki orta alandaki boşluk Antalyaspor’u bir anda dominant hale getirdi karşılaşmada. Avcı da bunu görüp, Siopis ve Hamsik’i kenara aldı. Orta alanda sahada kalan Abdülkadir Ömür ise beni bütün sezon çok eleştirdiniz ben de yanıtını bu geceye sakladım dercesine iki golün de asistini yaparak müthiş bir zamanlama ile cevap verdi. Dün gece oyun değil sonuç önemliydi. Bileklerinin hakkıyla tüm sezonun karşılığını şampiyonlukla alan Trabzonspor’u ve tüm camiayı kutluyorum helal olsun.

Safa Can Konuksever: Bir sevdadır Trabzonspor
Bir kara sevdadır Trabzonspor. Nedensiz sevginin adıdır Trabzonspor. Trabzonspor sevgisi söz konusu ise ‘neden’, ‘niçin’ sorularının karşılığı hiç bir zaman olmaz. ‘Çünkü’ diye cevap veremezsin, ‘neden bu kadar seviyorsun’, ‘niçin Trabzonspor’ sorularına... ‘Bilmiyorum’ dersin, sadece ‘bilmiyorum’. Gerçekten de bilemezsin. Cevabı olmayan sorular bütünüdür; Trabzonspor sevgisi, aşkı... Koşulsuz bağlanmaktır. Ruhunu, benliğini, bedenini kayıtsız şartsız teslim etmektir. Öncesini, sonrasını, geçmişi, geleceği düşünmeden...

Sen bitersin, o bitmez
Bazı aşklar vardır; ömrü bir kelebek kadardır. Bir varmış, bir yokmuş misali... Yaz aşkı gibi. Ama öyle aşklar da vardır ki, yıllar boyu sürer. Ömür tüketir. Sen bitersin, o bitmez. Seni öylesine sarmalamıştır ki, son nefesini verene kadar gönüllü tutsağısındır onun. Onunla yatarsın, onunla kalkarsın, onunla yaşarsın, onunla ölürsün. Yediğin yemekte, içtiğin suda, soluduğun havada, gördüğün düşte, kurduğun hayalde, döktüğün gözyaşında, ruhunun derinliklerinde, sevincinde, tasanda, hüznünde hep o vardır. Hayatın anlamı, bütünüdür o...

İnatla vuslatı beklediler
İşte Trabzonsporluluk da kelimenin tam anlamıyla budur. Trabzonlu yediden yetmişe yaşar bu kara sevdayı. Sık sık mutlu geleceğin hayallerini kurar, şampiyonluklar, kupalar kazandırırlar takımlarına. En önemlisi de ona hayat verirler. Bir şampiyonluk için bunlarca yıl beklemek hiçbir şey değiştirmez onlarda. İnatla vuslatı beklerler, ulaştıklarında da kalplerindeki o sevinci sonuna kadar hissettirirler. Hasret bitti, şimdi 7’den 70’e zaferi kutlama vakti. Tüm Trabzonsporlular bu mutluluğu en başından beri hak etti.