Torasik outlet sendromu nedir, belirtileri nelerdir? Torasik outlet sendromu testi ve tedavisi nasıl yapılır?

Hem sağ hem de sol kolda ortaya çıkan uyuşma ve ağrılar ile beraber torasik Outlet sendromu yaşanır. Özellikle kol bölgesinde çabuk yorulma ve benzeri problemler ile beraber kendisini gösteren bu rahatsızlık, sinir sıkışması eşliğinde fizyolojik açıdan bir sorundur. Uzman doktor kontrolü altında doğru teşhis ve tedavi yöntemleri ile beraber, hastalığın iyileşme potansiyeli bulunmaktadır.

Torasik outlet sendromu nedir?

Göğüs kafesi üst çıkımında yer alan ve kollara giden damar ile sinirlerin sıkışması sebebiyle meydana gelen sorunlar torasik Outlet sendromu olarak bilinmektedir. Damar ve sinirler üzerinde oluşan baskı ile beraber kol bölgesinde ağrı ve uyuşmanın yanı sıra yorgunluk belirtileri ön plana çıkar. Bu doğrultuda belli başlı bazı nedenlerden dolayı torasik Outlet sendromunun kadınlarda yaşandığını dile getirmek mümkün.

Özellikle çamaşır asarken, kağıda yazı yazarken ya da ağır poşet ve eşya taşıma işlemi gerçekleştirirken belli başlı ağrılar ile beraber sendrom kendisini gösterir. Zaman içerisinde sağ ya da sol kol kısmında damar ve sinir sıkışması ağrıların artış göstermesine sebebiyet verebilmektedir. Mutlaka erken tanı ve teşhis için belirtiler okunmalı; buna uygun şekilde analiz yapılarak uzman doktora başvurulmalıdır.

Torasik outlet sendromu belirtileri nelerdir?

Kadınlarda yaşanan ve görülen torasik Outlet sendromu belli başlı bazı belirtiler üzerinden anlaşılabilmektedir.

- Kollarda ağrı,

- Sağ ya da sol kol bölgesinde uyuşma,

- Herhangi bir iş yaparken kollarda çabuk yorulma,

- Kol bölgesinde uyuşukluk,

- Karıncalanma,

- Zaman zaman soğukluk problemleri,

Bu gibi durumlardan birden fazlası ile karşı karşıya kaldığını zaman, mutlaka uzman bir doktora başvurmak önemli husustur. Problemin artış göstermemesi için kısa süre içerisinde ele alınacak tedavi yöntemleri, hastalığın giderilmesi noktasında ciddi bir potansiyel teşkil ediyor. Özellikle kolların yukarıda kalması ile beraber çamaşır asmak ve bilgisayarda çalışmak ya da yazı yazmak gibi pek çok durumla ilgilenenlerin yaşadıkları sorunlar arasındadır.

Torasik outlet sendromu tedavisi nasıl yapılır?

Torasik Outlet sendromu tedavisi için öncelikle hasta şikayetleri dinlenir. Kol bölgesinde yaşanan de meydana gelen belirtiler ile şikayetler üzerinden gerekli tedaviler ele alınır. Bu doğrultuda tedaviler nörolojik, ortopedik ve fizik terapi üçgeni içerisinde ele alınmak suretiyle gerçekleşir. Aynı zamanda ağrıları dindirmek ve bölgedeki sinir sıkışmasını minimum seviyeye çekebilmek için bazı ilaç tedavileri söz konusu olabilir.

Semt onlara yönelik uzman doktor kontrolü altında bu tıbbi yöntemler eğer fayda getirmezse, o vakit cerrahi yöntemler söz konusu olur. Cerrahi tedavi etken kesin olarak ortaya çıkardıktan sonra ele alınacak yöntemdir. Bu doğrultuda skalen, miyotomi, Servikal kot/1. rezeksiyonu şeklinde cerrahi açıdan yöntemler ele alınır. Daha sonra hastalığın seyri gözlem altında tutulur ve iyileşme sonuçları detaylı olarak incelenir. Böylece eğer ihtiyaç duyulursa başka tedavi yöntemlerine başvurulur.

Torasik outlet sendromu testi nasıl yapılır?

Torasik Outlet sendromu testi için en önemli bulgu iyi bir fiziki muayene ile beraber anamnez olarak öne çıkmaktadır. Aynı zamanda radyoloji ve EMG testi tedavinin yönlendirilmesi noktasında oldukça önemli bir potansiyel teşkil ediyor. O yüzden ilk olarak hastanın yaşadığı şikayetler üzerinden hikaye doktor tarafından dinlenir. Daha sonra meydana fiziki muayene ile beraber görüntüleme uygulamaları ele alınır ve buna göre kesin tanı konur. Ardından gerekli tedavi için aşamalı olarak çalışmalar gerçekleştirilir. Özellikle cerrahi müdahale söz konusu olduğu zaman, ortaya çıkacak test üzerinden kesin tanı büyük öneme sahiptir.

Torasik outlet sendromu tedavi edilmezse ne olur?

Torasik Outlet sendromu tedavi edilmezse sağ ve sol kolda meydana gelen ağrılar ile beraber uyuşukluk daha şiddeti noktaya ulaşır. Özellikle kolda yorgunluk, halsizlik ve uyuşukluk ile karıncalanma şiddetli biçimde artış gösterir. Zaman içerisinde hasta sağ ya da sol kolunu neredeyse kullanamayacak noktaya gelebilir. O yüzden mutlaka zamanında ve erken teşhis ile beraber tanı üzerinden tedavi yöntemleri büyük öneme sahiptir.