Semih Saygıner küllerinden yeniden doğdu

Hayatla ilgili dile getirilecek sayısız klişe vardır. Bunlardan en çok kullanılan ise hiç kuşkusuz hayatın inişli çıkışlı bir süreç olduğu yönündeki basit klişedir. Ve bu gerçekten de öyledir. Hepimizin hayatında bu tür evreler olmuştur. Dibe battığımız zamanlar da, zirve yaptığımız dönemler de...

Burada önemli olan inişte olduğumuz zamanlarda yaşama azmimizi, umudumuzu hiçbir zaman kaybetmemektir. Ve vazgeçmemek. Ancak vazgeçtiğimizde kaybettiğimiz gerçeğini unutmamak. İşte Türk bilardosunun efsane ismi Semih Saygıner de yakın zamanda bu süreçlerden geçen bir sporcumuz. Dünya bilardosunun zirvesinde olduğu dönemlerde, zamanın federasyon başkanının hışmına uğrayarak haksız cezalara çarptırılan ve bu nedenle de ıstakasını asmak zorunda kalan Saygıner, tam 7.5 yıl bilardodan uzak kaldı.

Sancılı geçen yılların ardından gün olup devran dönünce de üç yıl önce astığı ıstakasını indirdi ve yeniden yeşil çuhaya döndü. Başlangıçta zorlandı, ama basamakları yeniden teker teker tırmanarak Dünya Klasmanı’nda üçüncülüğe kadar yükseldi. 2019 ise onun için yeni bir dönem. Çünkü tekrar Dünya Şampiyonu olmak istiyor ve bunun için de günde altı saati aşan antrenmanlar yapıyor. FANATİK’i ziyaret eden Semih Saygıner dününü, bugününü ve yarından neler beklediğini içtenlikle anlattı. Şimdi sözü Şampiyon’a bırakıyoruz:

‘Git dediler gittim’

Aslında bilardoyu bırakmayabilirdim. Ancak devam etmem için beni buna zorlayanlara benzemem gerekirdi. Ben bunu reddettim ve çok sevdiğim bilardo sporuna ara verdim. Ara verdim diyorum, çünkü bunun böyle gitmeyeceğini ve günün birinde tekrar döneceğimi biliyordum. Bana o dönemde verilen mesnetsiz cezalarla “Ya bizden olacaksın ya da gideceksin” mesajı veriyorlardı zaten. Ben de gittim!

‘Herkes bana bilendi’

Yeniden ıstakayı elime aldığımda çok zorlandım. Çünkü devir değişmiş, bilardo bir bakıma evrilmişti. Benim zamanımla şimdiki zaman arasında fark vardı. Doğal olarak bocaladım. Arka arkaya yenilmeye başladım. Çok maç kaybettim. Neye uğradığımı şaşırdım. Herkes bilenmiş. “Bu eskilerin ustası gelmiş, bu kadar uzun aradan sonra. Şunun bir haddini bildireyim!” diye geliyor rakiplerim. Sonra kendi kendime, “Sen de değişmelisin” dedim ve bunu gerçekleştirdim. Tarzımı değiştirdim. Mesela daha agresiftim, şimdi sakinim. Hatta yürüyüşüm bile değişti diyebilirim.

'Messi olmasan da olmaya çalışmalısın'

Bu yıl Avrupa ve Dünya Şampiyonası var. Ayrıca Dünya Kupaları’nda mücadele edeceğiz. Özel bir takım turnuvalar, prestij turnuvaları da var. Güney Kore’de ‘Survival’ tipinde yeni bir format, televizyon prodüksiyonu gibi düzenlenen turnuvalara gideceğim. Benim için en önemli olan Dünya Kupaları oynayarak, dünya klasmanında önce yerimi korumak sonra da yükselmek. Hayatın boyunca Messi’den daha iyi bir oyuncu olamasan da Messi’den daha iyi bir futbolcu olmak için çalışmayı bırakmamak lazım. Belki de şu an bir hayalin peşindeyim, ‘Dünya klasmanında 1 numara olacağım’ diyorum. Bu bir söz değil, bu bir refleks!

‘İyi bir konuşmacıyım’

Bilardoya ara verdiğimde gösteri mahiyetinde bir takım şovlar yaptım. Ayrıca konuşmacı olarak çeşitli konferanslara, seminerlere davet edildim. Bu konuda kendimi çok geliştirdim. İyi bir konuşmacı olduğumu söyleyebilirim. Öyle olduğu içindir ki, birçok kurum ve kuruluştan davet alıyorum.

'Ünlü bilardocular seyretmekten vazgeçti'

Uluslararası bir turnuvada benim maçımı seyretmek için dünya bilardosunun ünlü isimleri gelmişti. Zamanında defalarca yendiğim sporculardı. Merak etmişlerdi nasıl oynadığımı? Müsabakanın başlamasından sonra 15 dakika geçmişti ki, bir baktım salonu terk ediyorlar! Yani o kadar kötüyüm! Bu olay bana çok dokundu, beni hırslandırdı. Ondan sonra gerekli değişimi yaparak maçlar kazanmaya başladım.

‘Türkiye’de dünya çapında sporcular var’

Henüz uluslararası bir turnuva kazanamadım ama Dünya Klasmanı’nda üçüncü sıraya kadar yükseldim. Şu anda beşinci sıradayım. Türkiye Şampiyonası’nda ise şampiyonluk, ikincilik elde ettim. Ancak bu kesinlikle küçümsenecek sonuç değil. Çünkü Türkiye’de Dünya çapında en az yedi sekiz tane bilardocu vardır. Türkiye Şampiyonası bir bakıma mini bir Dünya Şampiyonası’dır. Son elde ettiğim şampiyonlukla 4 kişilik milli takıma da girdim.

'Hayatım filme çekilebilir'

Henüz bana resmi bir teklif gelmedi ama benim hayatımın belgesel ya da sinema filmi yapılmak istendiği yönünde bir takım söylentiler kulağıma geliyor. Yani, ünlü jokeyimiz Halis Karataş’ın biyografisini film yaptıkları gibi. Önümüzdeki zamanlarda bu konuda bir takım gelişmeler olabilir.

'Turizm elçisi olacağım'

Bodrum’da yaşamaya başladım. Evimin alt katını da bilardo salonu haline getirdim. Dünyanın çeşitli ülkelerinden misafirler getirerek, burada gösteri maçları yapmayı düşünüyorum. Bunu Youtube’de yayınlayarak Bodrum’u tüm dünyaya tanıtmak istiyorum. Belediye ile bu konuda olumlu temaslarım oldu. Bir bakıma turizm elçisi olacağım!

Hamit Turhan