MENÜ

Ramazan'da sporu bırakmak sakıncalı mı? Ramazan ayında hangi fiziksel aktiviteler yapılmalıdır?

Ramazan’da formunuzu ve sağlığını korumana yardımcı olacak içerik serimizin ikincisine hoşgeldiniz. Ramazan ayında en çok sorulan Ramazan'da sporu bırakmak sakıncalı mı? Ramazan ayında hangi fiziksel aktiviteler yapılmalıdır? sorularının yanıtlarını Önder Akgün Fanatik.com.tr'de yanıtladı.

Ramazan'da sporu bırakmak sakıncalı mı? Ramazan ayında hangi fiziksel aktiviteler yapılmalıdır?

Bugün Ramazan’da nasıl egzersiz yapılır bunu inceleyeceğiz ve kas harcamaman, yağ depolamaman ve formunu koruman için ne zaman egzersiz yapmalı? Ramazan’da sağlıklı beslenmek zor olabiliyor, fakat belki bundan da zor olanı Ramazan’da spor yapmak ve formunu korumak. Önder Akgün Fanatik.com.tr'de bu sorularınızın yanıtlarını verdi.

Haberin Devamı

İşte merak edilen tüm soruların yanıtları...

Soru: Sizce Ramazanda spor bıraksam kayıp yaşar mıyım?

Cevap: Ramazan ayından önce düzenli spor yapanların ramazan boyunca birden sporu kesmeleri ramazan öncesi sahip oldukları güç ve kondisyonda nerdeyse %20-30 oranında eksilme yaşamaları demektir. Bu eksikliğinde giderilmesi en z 1-2 ayı gibi bir süreyi bulacaktır.

Haberin Devamı

Soru: Ramazan ayında yapacağımız fiziksel aktivite en fazla ne kadar olmalıdır?

Cevap: Ramazan ayında mineral ve sıvı kaybı spor yapanların en büyük engelidir. O yüzden bu süre çok uzun olmamalı ve asla 1 saati geçmemelidir.

Soru: Oruçluyken antrenman sırasında nelere dikkat etmek gerekir?

Cevap: Oruç tutanlarda günün ilerleyen saatlerinde kan şekerindeki düşüş, sporcunun yapacağı fiziksel aktivitelerde yetenek, yoğunlaşma, beceri gerektiren antrenmanların yapılmasında sıkıntılar doğuracaktır. Dikkat edilmezse sert düşmeler, tansiyon düşmeleri, güçsüzlük yaşanabilir. Bu yüzden Ramazan boyunca özellikle oruç tutanlar az antrenman yapıp yerinde saysalar bile, geriye gitmedikleri için bu bile ciddi bir kazanımdır.

Soru: Ramazanda kütle kaybetmemek için kullanabileceğiniz en verimli Supplementler (Ek-besinler) hangileridir?

Cevap: Ramazanda kütle kaybetmemek için kullanabileceğiniz en verimli Supplementlerin başında Kazein ve Whey gelir. Özellikle sahurda kazein desteği alarak kazeinin geç sindirilme (8 saate kadar) özelliğinden faydalanabilirsiniz. Her ikisi de protein desteği olup, kazein kana biraz daha geç karıştığı için gece yatarken tercih edilmelidir.

Soru: Yeşil elma ve Whey için ne diyebilirsiniz?

Cevap: Antrenmanını gece yapma imkanı olanlar için pratik bir seçenektir. Eğer iftardan sonra spor yapmak istemiyorsanız ve iftar ile sahur arasında da antrenman öncesi öğünü olarak ana bir öğün yerine pratik bir öğün tüketmek istiyorsanız imdadınıza yeşil elma ve Whey yetişecektir. Antrenmandan yarım saat önce alacağınız bu besinler size gereken desteği sağlayacaktır. Ek olarak antrenman sırasında su ile birlikte yudum yudum BCAA da tüketebilirsiniz.

Haberin Devamı

Soru: BCAA nedir?

Cevap : BCAA bir aminoasit zinciridir.

BCAA'lar üç temel amino asitten oluşur:Lösin,İsolösin, Valin

BCAA genellikle insan vücudu için vazgeçilmez ve temel olarak nitelendirilir. Çünkü temel olmayan amino asitlerin aksine, vücudunuz bu amino asitleri üretemez. Bu nedenle, onları beslenme ile ya da takviye olarak almak oldukça önemlidir. BCAA içeren besinler nelerdir sorusunun cevabı ise genel olarak yüksek protein kaynakları olan yumurta, et ve süt ürünleri olarak verilebilir. Takviye olarak BCAA tüketimi de oldukça fazladır. Özellikle toz formdaki takviyeleri önerilen miktarda ve bol su ile tüketmekte yarar vardır. Su kuralı protin içecekleri içinde geçerlidir. Tüm bu supplementleri kullanmıyorsanız imdadınıza yoğurt, süt, yumurta ve lor yetişecektir. Antrenman sonrası ana öğününüzü yemeyi ihmal etmeyin.

Haberin Devamı

Soru: Hem oruç tutup, hem spor yapıp ve hem de Covit-19 ile mücadele ederken bağışıklığımı nasıl yüksek tutabilirim?

Cevap: Bu süreçte alınması gereken bağışıklık sisteminizi yükseltecek tabi ki birçok mineral vitamin ve hormonlar vardır. Covid-19 ile boğuştuğumuz ve oruç dolayısıyla aç kalacağımız için takviyeye ihtiyaç duymaktayız. Toprakta yetişen ürünlerin maalesef eski besleyiciliği olmadığı için mineral ve vitamin takviyesi neredeyse gerekli hale geldi.

Haberin Devamı

Gelelim bağışıklık sistemimiz için bu süreçte almamız gerekenler nelerdir sorusunun cevabına. Bunlar Selenyum, Çinko, Vit D3, Omega3, Vit C’dir.

Selenyum, bu ürün tek başına değil C ve E vitaminiyle desteklenmiş olmalıdır. Selenyum tek başına alındığında virüsü arttırıcı ya da virüsün etkisini çoğaltıcı etkiye sahip. O yüzden mutlaka (C+E vit) desteklenmiş olarak tüketmelisiniz. Günlük tüketmeniz gereken miktar 300 mcgram kadardır.

Diğer mineral ise hücre yapımını destekleyen Çinko, ancak çinkoyu da tek başına almamalısınız. Yeni ürünler çinko ve bakır ilaveli olarak üretilmiştir. Çinkonun devamlı kullanımı vücutta Bakır yoksunluğu yaratır. O yüzden çinko ve bakırı birlikte almalısınız. Bu oran Selenyum ve Çinko arasında da mevcuttur. Yani aşırı Selenyum alımı vücuttaki Çinko miktarını düşürürken tersi durumda da etki aynıdır. Yani aşırı Çinko kullanımı da Selenyum miktarını düşürür. Günlük çinko – bakır kullanımı 25mg çinko-2 mgram bakırdır.

Gelelim Vit D3’e,her ne kadar D vitamini olarak bilsek de aslında bu bir hormondur. Bağışıklık sistemi için önemli bir hormondur. Güneş ışığından elde edilir. Günlük 8-10bin unite yeterlidir. Yağda çözülen bir hormon olduğu için yemek üzerine ya da biraz zeytin yağıyla almanız gerekir. Omega 3 ise balıkyağından elde edilir. İçinde kurşun ve civa bulunduran Omega 3’takviyeleri haliyle daha ucuz olup ama maalesef vücuda daha zararlıdır. Kalitesini sorgulamak isterseniz bir omega 3kapsülünü buzluğunuza koyun, 3 gün içinde donmazsa bu kaliteli bir omega 3tür.Ya da omega 3 aldıktan sonra ağzınıza balıkyağı tadı ya da reflü tarzı boğaz yanması geliyorsa bu durumda kalitesinin düşük olduğunu gösterir. Günlük almanız gereken miktar 3 ayrı zaman dilimde birer gram olmak üzere toplamda 3 gramdır. Diğer vitamin ise Vitamin C’dir. Günlük 3 grama kadar alınabilir. Bu vitaminin molekül yapısı şekere çok benzer ve bu yapısı itibarıyla virüsü adeta kandırır. Virüs şeker beklerken C vitamini ile karşılaşınca etkisini kaybediyor. Aç kalan virüs hücrelerinin ölmesinde çok büyük etkisi vardır. İki şekilde alınır. Ağızdan ve ya damar yoluyla. Yapılan araştırmalarda suda çözülmüş formda tüketilen C vitaminin daha çok emildiği gözlenmiştir. Ağızdan tablet olarak alınan C vitaminlerini ancak %15-%20 oranında emilebilirler. Diğer yol ise damardan yani IV olarak alımıdır.

YORUM YAZ