Fanatik'in usta yazarları Galatasaray - Fenerbahçe derbisini yorumladı!
Süper Lig'in 3. haftasının en önemli maçında Galatasaray ile Fenerbahçe karşı karşıya geldi. Tribünlerde taraftarın olmadığı mücadele başladığı gibi 0-0 sona erdi. Fanatik'in usta yazarları köşelerinde Galatasaray - Fenerbahçe derbisini değerlendirdi. İşte Fanatik yazarlarının derbi yorumları...
MEHMET DEMİRKOL
Beklendiği gibi Fenerbahçe, özellikle Ozan’ı Marcao’nun üzerine baskıya yolladı. Takımda genel olarak onun top kullanmasını engelleyerek Galatasaray’ı Luyindama’ya yönlendirdi. Her seferinde değil tabii ki. Zaman zaman 11 kişi çekilip Galatasaray’ın 2. bölgeden 3’e geçmesini blok olarak engellediler. Savunmada doğru kompakt bir oyun oynadılar. Galatasaray’da bu oyunu kuracak isimlerden Emre kötü günündeydi. Marcao ve Emre eksik kalınca istenen seviyede oyun hakimiyeti kuramadılar.
MEHMET DEMİRKOL
İlk yarıda topa sahip oldular ama bu Fenerbahçe’nin isteminin dışında olmadı. Arda ve Belhanda’nın sezon başından bu yana gördüğümüz tek top oyunu sekteye uğradı. Galatasaray sezon başından bu yana övdüğümüz gibi değildi yani. Fenerbahçe rakibinin pas opsiyonlarını oldukça azalttı.
MEHMET DEMİRKOL
Fenerbahçe henüz bir takımdan ziyade bir karma. Yeni kurulmuş değil, kurulmakta olan bir takım. Bu aşamadaki bir takım için savunma seviyesi çok yüksek. Zaman zaman oluşan kaçaklarda da Altay kritik kurtarışlarıyla direnç noktası oluşturdu. Öte yandan henüz kurulmakta olan bir takım ama oyuncu kalitesi yüksek. Bu kalite seviyesinin altnda bir hücum gücüydü dünkü. Bu gelişir. Geliştikçe de Erol Bulut daha cesur hamleler yapar.
MEHMET DEMİRKOL
Ama o güne kadar Bulut, taraftarı heyecanlandıracak icatlara girmeyecek belli ki. İki taraf için de eksik kalan oyunda bireysel performanslara bakmak lazım. Valencia, Ozan, Lemos ve Altay Fenerbahçe’de, Luyindama ve Taylan ise Galatasaray’da ekstra enerji ortaya koyanlardı. Kalite farkı yaratan pek kimse yoktu.
FAİK ÇETİNER
Fenerbahçeliler önce sahaya çıkacak 11'i merak ediyorlardı. Maça o gözle yorum getireceklerdi. Kadroya son noktayı koyan Erol Bulut ,Tisserand'a formayı vermiş, Samatta’yı hamle oyuncusu olarak düşünmüştü. Fatih Terim ise aklını ve ayaklarını ofansif futbola çalıştıranlardan bir onbir sahaya sürmüştü. Fenerbahçe maça önde baskı yaparak başladı. Rakibin tehlikeli ayaklarına (Belhanda, Arda,Feghouli, Falcao) yakın markaj uyguladı. Fenerbahçe’de Gustavo ve Sosa oyunun öne çıkan isimleri olurken,Gökhan ve Caner’in hırsı , arzusu göze çarpıyordu.
FAİK ÇETİNER
İkinci yarıda Fenerbahçe daha çok hücumu düşündü. İlk hamleyi bitime 25 dakika kala Erol hoca yaptı ve Samatta’yı oyuna aldı. Ardından Terim’in hamleleri geldi. Son bölümde topa daha çok sahip olan, pozisyon bulan Fenerbaçe etkili ve becerili olamayınca oyun başladığı gibi bitti. Seyirci desteğinden yoksun, yorgun Galatasaray’ı yenemediği için, Fenerbahçe bu deplasman beraberliğine sevinemedi.
FAİK ÇETİNER
Gecenin sorusu
Sarı-Lacivert formayı ilk defa giyecek Tisserand’ın önemli bir ezeli rekabet maçına banko başlaması ne derece doğruydu?
Maçın starı
90 dakika oyundan düşmedi. Rakibin çok kritik ataklarında, çok kritik müdahaleler yaptı. Gustavo 90 dakikanın sahadaki en istikrarlı futbolcusu idi.
FAİK ÇETİNER
Maçın olayı
Ben hatırlamıyorum, arşivlerde bulamadım. İlk defa bir ezeli rekabet maçı seyircisiz oynandı. Galatasaray-Fenerbahçe maçı sessiz film gibiydi.
Kısa mesaj
Görünen o ki gerek geniş kadroları, gerek yıldızları, gerekse tecrübeleri ile bu sezon zirve yarışı Fenerbahçe ve Galatasaray arasında geçer gözüküyor.
SERKAN AKCAN
Galatasaray Mariano-Omar değişiminden sonra oyun tarzını değiştirmek zorunda kaldı. Öndeki forvetler içeri kat etmek yerine fazla çizgide kalıyor. Fenerbahçe ligin iki referans bekine sahip olunca Arda ile Feghouli tamamen çizgiye sürüldüler. Deyim yerindeyse Terim’in bu planı Falcao’yu sahadaki en yalnız adam haline getirdi. Fenerbahçe ise uzun bir aradan sonra uyumlu bir savunma hattıyla oynadı.
SERKAN AKCAN
Fizik gücünden faydalanmak ve rakip stoperler üzerindeki baskıyı artırmak için Ozan’ı, Sosa ve Gustavo’nun önünde kullanan Erol Bulut planın karşılığını aldı denebilir. Ozan son ana kadar diri kaldı, 80 sonrası iki hızlı atak çıkışında Etebo ve Marcao onu sarı kartlık faullerle durdurabildi. Sahanın en etkili ismi olmaya başlamışken oyundan çıkması Fenerbahçe’nin ritmini bozdu.
SERKAN AKCAN
Gecenin sorusu
Arda ve Feghouli çizgiye mahkum kalmışken Fatih hoca neden oyuna müdahale etmek için 71’e kadar bekledi?
Maçın starı
Altay Fenerbahçe kariyerindeki iyi maçlardan birini oynasa da sahanın en dikkat çekici performansını Luis Gustavo gösterdi.
SERKAN AKCAN
Maçın olayı
71 dakika sahada kalan Falcao’nun rakip ceza sahasında bir kez bile topla buluşamaması.
Kısa mesaj
30 faulün yapıldığı, 11 sarı kartın çıktığı maçta kalite yüksek olmasa da taktiksel varyasyonlarla dolu heyecanlı bir derbi izledik
OĞUZ DİZER
Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor ‘futbolumuz tezenesi’ olabilme amacıyla, bir büyük çekişme içinde. Dün gece de o doyumsuz yarışın son versiyonunu izledik. Her iki tarafın, mücadelesine de, saygı duydum, beğendim.
Terim ve Bulut derbiye olabildiğince ciddi hazırlanmış. Pozisyonu, emeği, özverisi yoğun, çatır çatır, dişe diş; namuslu, şık ‘tezene olmalıyım’ yarışını izledim.
OĞUZ DİZER
Altay nefis kurtarışları, Taylan, Marcao, Luyindama mükemmel mücadeleleriyle göz doldurdu. Linnes'in ahlâkına saygı duyduğumu da belirtmeliyim. 71’de Arda, Feghouli, Falcao çıktı ve Diagne, Babel, Etebo girdi. Babel pasında da Emre vurdu ve Altay tuttu. Etobo Ozan’ı, Palabıyık sarı kartını Galatsaraylı’ya tuttu. Olay uzasa Terim;Taylan için de ‘müsebbib’ tutanağı tutturur belki Belhanda’yı da dahil ettirirdi!
OĞUZ DİZER
Palabıyık sahadaki hemen herkesi sararttı fakat TFF, MHK ve her iki taraf gönüllülerini de morartacak, bir tutum içinde asla olmadı. Gol görülemese de, heyecan ve mücadele vardı: 0-0.
OĞUZ DİZER
Gecenin sorusu
Bu golsüz ama güzel heyecan ve çekişme için bunca masrafa değer mi?
Maçın starı
Altay, sonuca etki edecek bir performans örnekledi. Bravo.
Maçın olayı
Ali Palabıyık gerginlik ve kartlardan uzak bir anlayışla başlama düdüğünü çaldı, dakika 2’de bunu Gökhan’dan esirgediği kartla kanıtladı. Ama kartsızlığa tutunamadı!
Kısa Mesaj
Galatasaray teknik ekibin tüm çabalarına rağmen yorgun. TFF’de vaziyeti idrak konusunda durgun !
UMUT EKEN
Türk futbolunun hak etmediği şeylerden biri bu zeminler. Ülkenin en gözde statlarından birinin derbideki fotoğrafında bolca toprak parçası var. O kaliteli ayakların birçoğunun top kontrolünde saçmalamasının ilk sebebi bu vasatlık.
Erol Bulut'un ilk iki haftadaki performansı sonrası dün geceki refleksi takdirlik. Başka bir Fenerbahçe izletti. Alanyaspor günlerine dönmüş gibiydi. Hücuma hızlı çkıp, boş alan yaratarak ileridekilere dripling imkanları sağlayan bir oyundu bu. Ozan Tufan'ın birkaç pozisyonda sarı kart pahasına sertlikle durdurulması bu yüzden.
UMUT EKEN
Bulut'un en önemli hamlelerinden biri Taylan'ı tamamen geri itmesiydi. Taylan, bu sezon Galatasaray'ın pas istasyonunun merkezi. Onun gördüğü baskı, hem kanatları beslemesini hem rakip savunmanın içine atacağı topları engelledi.
Caner ve Gökhan'ın cesur hamleleri Galatasaray'ın iki kanadını daha da geriye itince, Fatih Terim'in planları daha da işlevsiz kaldı.
Galatasaray'ın her geçen dakika pas trafiği, dolayısıyla da oyun hızı yavaşlayınca ilk iki haftadaki büyü bozuldu. Önce Feghouli-Arda'nın, sonrasında Babel'in tehditten uzak kanat oyunları; Falcao'yu sonrasında Diagne'yi buharlaştırdı.
UMUT EKEN
Galatasaray finalde ceza sahasına atılan karambol toplardan medet umar hale geldi. Fenerbahçe'nin iki fizikli stoperi hata yapmayınca bu alternatif de sonuç vermedi. Bu bölümde Galatasaray dönen topları alamadığında, Fener hücumcuları dripling alanları buldu ama berbat zemin sağlıklı ataklara izin vermedi.
Bu ülkede güzel futbolun önünde bir dolu engel var. Sebeplerden biri de sağlıksız oyun şartları. Zemin berbat olunca, sonrasının güzel olması çok zor.
METİN KARABAŞ
Haftanın maçında Galatasaray, Fenerbahçe’yi konuk etti. İki takım da sahaya beklenen kadroları ile çıktı. Fenerbahçe karşılaşmaya daha iyi başladı. Konuk takım orta alanda uyguladığı presle rakibini yarı alanında tutmaya çalıştı. Sarı-Lacivertliler, Caner’in kanadında da ortalarla pozisyon aradı. Galatasaray ise 15. dakikadan sonra oyuna ortak oldu. 20’de Omar ortaladı, Arda ceza sahasında kafayı vurdu, kaleci Altay gole izin vermedi. 27. dakikada ise Linnes ceza sahası dışından kaleye vurdu, Altay köşeden çıkarttı. İki takım da tempoyu yükseltmek istemezken, kontrolü de bırakmadılar. Fatih Terim kenar beklerini alışılmışın dışında daha fazla savunmada tutarken, Erol Bulut orta alanını hücuma göndermedi. İki takımın da gole ulaşamadığı ilk yarı 0-0’lık eşitlikle sonuçlandı.
METİN KARABAŞ
Vasatı aşamadılar
İkinci yarı biraz daha tempolu başladı. Fenerbahçe orta alanda topun kontrolünü eline geçirdi. Galatasaray ise bu bölgede son derece etkisizdi. Oyun kuramayan Sarı-Kırmızılılar’da yorgunluk belirtileri de başladı. Fatih Terim 71. dakikada üç oyuncu değişikliğine giderek takımına müdahale etti. 73’te Babel ceza sahasındaki Emre’ye oynadı. Emre’nin şutunu kaleci Altay son anda kurtardı. Son bölümde ise tempo yine düştü. Hem oyun kalitesi hem de pozisyon olarak beklentinin altında kalan derbide, iki takım da skoru değiştiremedi. Karşılaşma 0- 0’lık beraberlikle sonuçlanırken, iki takım birer puana razı oldu.
DENİZ ÇOBAN
Dün akşam oynanan derbi beklenenin ve son yılların aksine hakem ekibi açısından çok rahat geçti. Fazla kritik pozisyon yaşanmadı. Maçın hakemi Ali Palabıyık, 90 dakika maçın kontrolünü elinde bulundurdu. Maç süresince bazı kart hataları ve birkaç önemsiz faul hatası oldu. Maç içinde cılız penaltı beklentileri oldu. Tamamında devam kararları yerindeydi. 88’de Luyindama, Ferdi’nin eline kazara basıyor. Hakemin pozisyonu devam ettirmesi doğruydu. 10’da Thiam, 11’de Valencia, 56’da Marcao yaptıkları faullerde sarı kart görmeliydiler. Ayrıca Taylan ve Gustavo’nun kartlarının da hatalı olduğunu düşünüyorum. Erol Bulut’un sarı kart gördüğü pozisyonda, Ömer Bayram’ın lehine çaldığı faul düdüğünde hatalıydı. Tisserand’ın müdahalesi topaydı.
DENİZ ÇOBAN
Bariz gol şansı...
Maçta tartışılacak tek kritik karar bence 23’te yaşandı. Falcao topla buluşup tam ceza sahasına girecekken, Tisserand, topu eliyle oynadı. Palabıyık ise sarı kartını çıkarttı. Top her ne kadar yüksekten gelse de; şiddeti ve düştüğü yere baktığımda Falcao’nun topu kontrol etme olasılığını yüksek görüyorum. Dolayısıyla “bariz gol şansı” nedeniyle kırmızı kartın bu pozisyonda daha doğru olduğunu düşünüyorum. Fakat bu yorumum göreceli, sana göre/bana göre bir değerlendirme. Dolayısıyla tartışılan bir karar için VAR müdahalesinin yapılmaması da doğru görünüyor.