Trabzon ışık vermiyor
Gazetemiz yazarlarından Serkan Akcan, Çaykur Rizespor - Trabzonspor maçını değerlendirdi.

Geçen sezon Eskişehirspor'un başında Trabzon deplasmanına çıkan Ersun Yanal, 'Bizim üllkemizde futbol sonuç odaklı oynanıyor, Avrupalı keyif odaklı oynuyor. Aradaki fark bu.' diyerek futbol mantalitemizi özetlemişti. Evet sonuç odaklı futbol oynuyor takımlarımız, daha doğrusu oynamaya mecbur kalıyor. Çaykur Rize-Trabzonspor maçı da bu sınıfta bir maçtı.
'Bize her yer Trabzon' Bordo-Mavili taraftarların bu sezona kadar mottosuydu. Ama Rize karşısına çıkana kadar ligin en kötü deplasman performanslarından birine sahipti Mustafa hocanın öğrencileri. (Konya 2, Elazığ 3, Trabzon 4 puan)
Colman'ın dönüşüyle orta alanda eksik olan 'futbol aklı' da gelmiştir diye düşünenler çok yanıldı. Arjantinlinin üretkenlikten uzak futbolu Bordo-Mavili takımın rakip ceza sahasına uzak kalmasına yol açtı. Orta alanlar kıyaslandığında Sylvestre-Kıvanç ikilisine karşılık Colman-Zokora seçimi insanı ister istemez beklenti içine sokuyor. Çünkü Colman oyuna yön verme potansiyeli olan ama bunu sadece canı istediğinde yapan bir oyuncu. Zaten Zokora'dan kimse üretkenlik beklemiyor. Çünkü artık umudu kesti Bordo-Mavili taraftarlar. Takım hücuma çıkarken iki stoperin arasına giriyor, orta yayın ötesine geçmiyor.
Ama Trabzon standartları farklıdır, taraftar hep tutkulu futbol ister, takımının oyuna hükmetmesini ister.
Beşiktaş maçının ilk yarısında oynanan futbolu arzular. Taraftarın ağzına bir parmak bal çaldıktan sonra bu standarttan dönüş olmaz, Trabzonlu bunu kabul etmez. Dua etsinler ki kaleci Onur var. Onur daha kaç maç kurtaracak.
Stoper beklerken Bourceanu!
Geçen hafta Trabzon-Beşiktaş maçına gittiğimde şehrin hepsi ağız birliği yapmışçasına bu takımın stoper ve sol beke ihtiyacı olduğunu haykırıyor, hatta üç santrfora rağmen bir tane daha golcü istiyordu. Santrfor konusu tartışılır ama bu takıma stoper ve sol bek olmazsa olmaz. Rumen Milli Takımı ve Steau Bükreş'in ön liberosunu alıyorsan o zaman planlar başka yöne kayar. Akçay hocanın kafasındaki plan, Colman-Bourceanu ikilisiyle orta alanı domine edip Zokora'yı stopere çekmek. Tottenham ve Sevilla dönemlerinde hep ön liberoydu Zokora. Ama geçen sene Fildişi Teknik Direktörü Sabri Lamouchi onu Kolo Toure'nin sakatlığında stoperde denedi. Hatta Nijerya ile oynanan Afrika Kupası çeyrek final maçında kötü bir performansa imza atınca turu da kaybettiler. Ama Zokora'nın stoperde asıl döküldüğü maç Meksika ile 2013 Ağustos'unda oynanan hazırlık maçıydı. Devreye girmeden 3 gol birden yiyince Lamouchi, Zokora'yı soyunma odasına hapsetmişti. O yüzden bu plan üzerinde Akçay'ın iyi düşünmesi şart.
Yetenekli ama güçsüz
Sezonun ilk yarısında Trabzonspor'un parlayan yıldızı kim deseniz Olcan ile birlikte sayacağınız oyuncudur Yusuf erdoğan. Dün gece Malouda'nın 39'da sakatlanmasının ardından oyuna girdi. Gördüğü iki sarı kartın özeti ise çok basit bir dille 'güçsüzlük'. İki sarı da arkadan çekmeden. Evet Yusuf yetenekli bir oyuncu ama yeteneklerinin arkasına sığınıp fizik kapasitesini artırmazsa bunun faturasını hep ağır öder.
Rize'nin dönüşümü
Bizim futbol coğrafyamızda sık yaşanan süreçlerden birini yaşıyor Çaykur Rizespor. Rıza Çalımbay sezon başında 19 yeni oyuncu aldı. Kendi kadro mühendisliğinden memnun kalmamış olacak ki, devre arasında da ilk 11'de banko oynayacak 5 yeni oyuncu daha aldı. Dün gece Trabzon karşısına ligin ilk yarısındaki 11'inden 4 farklı oyuncuyla çıktı. Şayet Aykut Akgün sakat olmasa o da oynayacak ve takımın yüzde 50'si değişmiş olacaktı. Belli ki Rıza hoca hücum bölgesindeki oyuncularından hiç memnun değil. Öyle olmasa Sercan, Tevfik ve Cernat'lı ön alanda Engin, Lua Lua ve Luban Abdi'yi gözmezdik herhalde.
Rize'de Luban Abdi'ye ayrı bir bölüm açmak gerek. Somali asıllı, Norveç pasaportlu oyuncu dün Trabzonspor yarı sahasını evinin bahçesiymiş gibi kullandı. Rize adına en fark yaratan oyuncuydu. Tabii Lua Lua'nın tecrübesini de unutmamak gerek.
Trabzonspor bu sezon bir deplasmanda daha kazanamadı. 9 maçta 1 galibiyet 2 beraberlik sadece 5 puan. Dün gece maçın ibresi bir çok kez Rize'ye döndü. Daha çok pozisyona giren, zorlayan, isteyen Rıza Çalımbay ve öğrencileriydi.