Spor yazarları Beşiktaş - Fenerbahçe maçını değerlendirdi
26 Şubat 2018, Pazartesi 08:01Güncelleme Tarihi:

KALİTE FARKI (MEHMET DEMİRKOL)
İsmail oyundan çıkana kadar Aykut Kocaman’ın kurduğu oyun Başakşehir maçındaki kadar iyi olmasa da iyi bir baskı yaratıp Beşiktaş’ı oynatmadı. Sonrasında Isla sola Şener sağa geçti. İkisi de arka arkaya sarı kart gördü. Şener kariyerinin en şaşkın oyunlarından birini oynadı. Fenerbahçe öndeydi.

Ancak son dönemde formsuz olduğunu söylediğim Şenol Güneş üst üste hamlelerle oyunu aldı. Hem de yine çok eleştirdiğim hamlelerle savunmasıyla oynayarak. Tabi bu kez onu seyreden ve tepki veremeyen bir rakip vardı.

Babel’i merkeze Tosic’i sol kanada çekerek oyunu çizgiden çizgiye genişletip Fenerbahçe için baskı yapılamaz bir alana yaydı. Üstüne Sarı-Lacivetliler, sürekli pas hatası yapınca rakiplerini boğdular. Nefes aldırmadılar.

Yarı sahaya giremedi
Fenerbahçe, 40 metreden attığı bir şut dışında rakip yarı sahaya bile doğru dürüst giremedi. Güneş’in kaliteli ve sonuç veren dokunuşları iki takım ve iki teknik direktör arasındaki kalite farkını da ortaya koydu. Münih şoku Güneş’i kendisine getirmiş belli ki. Hem de fazlasıyla.

Gecenin sorusu
Şenol Güneş temel hamleyle maçı bitirirken Aykut Kocaman ne bekledi?

Maçın starı
Güneş, Quaresma’yı rahatlatmak için her şeyi yaptı. Onun markaja girmemesi için dizayn edilmiş bir oyun bu. Bu oyunda hem pasör hem de dün şutör olarak harikaydı. Kameni’nin çıkardığı trivelası attığı golden daha iyiydi. Son golü ise Kamerunlu’yu paralize etti.

Maçın olayı
Beşiktaş, Fenerbahçe’nin iki katından fazla pas yaptı. 5 katı orta, 6 katı korner. İki katından fazla da şut. Ancak iki takımın isabetli şut sayısı aynıydı. Beşiktaş’ın bu senesini işte bu anlatıyor. Böyle bir oyundan normalde tarihi bir fark ve liderlik çıkmalı.

Kısa mesaj
Şampiyonlar Ligi her şartta yüksek ritim demektir. Orada paramparça olsan da ligde seviyen artar.

3 PUANDAN DAHA FAZLASI (ALİ ECE)
Talisca’nın cezası yetmezmiş gibi Oğuzhan da ‘mideden cezalı’ olunca Beşiktaş başlangıçta ideal 4-2-3-1’ini oynayamadı. Fenerbahçe ise Başakşehir maçındaki etkili presle başladı ancak golü bulur bulmaz presten vazgeçerek büyük hata yaptı.

1-0’dan sonra Şenol Güneş çok doğru bir taktiksel hamleyle Babel’i de santrfora göndererek 4-4-2’ye döndü. Hem Beşiktaş’ın akışkan 4-4-2’si hem de Fenerbahçe’nin gereğinden fazla savunmaya çekilmesi oyunu Beşiktaş lehine çevirdi.

45-70 arası Beşiktaş büyük bir oyun üstünlüğü kurdu. Ancak bu periyotta tek gol bulabilince sonlara doğru enerjisi düştü. Münih’te 75 dakika 10 kişi oynadıktan sonra bu enerji düşüşü kaçınılmazdı. Lakin Quaresma uzun süredir beklenen müthiş trivela golünü tam zamanında attı.

Gecenin sorusu
Şampiyonlar Ligi’nde sürekli maç yöneten hakem Cüneyt Çakır ve yardımcıları ilk goldeki ofsayt kuralını nasıl bilmiyorlar?

Maçın olayı
Siyah-Beyazlılar’ın yıldız oyuncusu Quaresma’nın golü süperdi. 90 artıdaki kırmızı riski taşıyan müdahalesi hariç her şeyiyle harikaydı.

Kısa mesaj
Talisca ve Pepe yokken alınan bu galibiyet, 3 puandan çok daha ötesi olabilir.

ZOR BAŞLAYIP KOLAY 'BÜKTÜ'! (CEM DİZDAR)
Beşiktaş’ın Atiba-Medel’li orta sahası savunma açısından güçlüyse de oyunu kurgulama konusunda da bir o kadar sıkıntılı. Üstelik Topal-Souza gibi Fenerbahçe oyununun en güçlü yanına karşıydılar. Bu nedenle ilk 25 dakika Fenerbahçe daha iyi bildiğini daha doğru oynadı ve golü de buldu.

Ardından Şenol Güneş, stoper Tosiç’ten itibaren takımın sol tarafını voleybol düzeniyle şöyle bir kaydırınca denge değişti. Gerçek kimliğine ulaşan Beşiktaş rakibini geri itip maçı yeniden başlattı! Maçın ikinci yarısı adeta ilk devre oynanan Galatasaray maçına döndü.

Gol sorununu çözmesi beklenen Love’ın mecalsiz görüntüsüne rağmen yüksek enerji seviyesine ulaşan Beşiktaş’ın hem düzeni hem coşkusuyla maçı kazanmayı bildi. Rakiplerini ‘bükme’ iddiasındaki Kocaman’ın Fenerbahçe ise 25. dakikadan sonra neredeyse dişe dokunur hiçbir şey yapamadı.

Gecenin sorusu
Hakemlik sorunları üzerinden sistem eleştirisi yaparken, mealen takımının şampiyon yapılmayacağını belirten Kocaman, kendisinin de ofsayt olarak kabul ettiği gol ve bazı tartışmalı pozisyonların ardından bu dili değiştirecek mi?

Maçın starı
Şenol Güneş... Gerek saha içi yerleşimi değiştirirken, gerekse oyuncu değişikliklerinde tam isabet sağladı. İlk 25 dakika sonrasındaki her dokunuşu Beşiktaş’ı daha arzulu daha eğlenceli hale getirdi.

Maçın olayı
Öncelikle Şener’in şutunu Medel’in çizgiden çıkarması... Ve, üst seviye yüz okuma sistemlerinin olduğu belirtilen İnönü’de Mehmet Topal’ın kafasını yarılması. Bakalım saldırgan bulunacak mı?

Kısa mesaj
Vagner Love mu, Alvaro Negredo mu tartışmasının manasızlığı sanırım Negredo’nun iki goldeki etkisiyle son buldu.

SADAKAT DEĞİL, YETENEK! (SERKAN AKCAN)
Beşiktaş ligin en yeteneklisi olduğunu gösterdi, en iyi derbi performanslarından birine imza atarak Fenerbahçe’yi yendi. Güneş’in planı ilk yarım saat tuttu denemez. Beşiktaş tutuk başlayıp, erken golü yemesine rağmen Güneş’in iki kritik hamlesi kaderi değiştirdi.

Fenerbahçe, Beşiktaş kadar topa yatkın ve yetenekli bir takım değil, fakat oyuncu grubunun taktik sadakati düne kadar iş yapmıştı. Güneş’in ilk hamlesi, Kocaman’ı şaşırttı. Medel stopere, Tosiç sol beke, Babel de Love’un yanına geçince kabus başladı, stoperler top çıkaramadı, Fenerbahçe bu sezon ilk kez ilk yarıda sadece 92 pas yaptı.

Beşiktaş; Porto ve Galatasaray maçlarındaki 45-60 coşkusunun bir benzerini gösterdi. Vida-Negredo değişiminden sonra Fenerbahçe tempoya karşılık verdi. Love-Caner hamlesiyle Güneş şah çekti, Kocaman Valbuena’yı geç alarak mat oldu.

Gecenin sorusu
Beşiktaş hem topa hem oyuna sahipken, Aykut Kocaman’dan Valbuena hamlesi daha erken gelemez miydi?

Maçın starı
Büyük maçlar büyük oyuncularla kazanılır. Quaresma iki kanadı da etkin kullandı, bazen abartılı ortalar da yaptı ama Beşiktaş’ı hep öne taşıdı. İlk yarıda Kameni’yi trivela ile yokladı, ikinci yarıda aynı açıdan golü attı.

Maçın olayı
Fenerbahçe golü attıktan sonra Beşiktaş’ta taşlar yerinden oynadı. Maça merkezde başlayan Medel stopere, Tosiç sol beke, Babel de forvete geçince Beşiktaş ilk yarım saatin ardından maçı eline aldı.

Kısa mesaj
Beşiktaş 6 puanlık bir maç kazandı ve zirvede kartlar yeniden dağıtıldı. Beşiktaş’ın fikstürü kolay değil elbette. Derbilerdeki oyun gücü yeterli ama Trabzon, Başakşehir ve Galatasaray ile deplasmanda karşılaşacak.

GÜNEŞ VE HAMLELERİ (ERMAN ÖZGÜR)
Bir klasik haline gelen Fenerbahçe’nin derbilere iyi başlama geleneğinin devam ettiği ilk 20 dakikada İsla’nın defans arkası koşusunda Fernandao ile golü buldu Sarı-Lacivertliler. Beşiktaş ise Fenerbahçe’nin presi karşısında Medel ve Atiba ile oyun kurmakta zorlanınca Şenol hocanın saha içi hamlesi geldi.

Tosiç’in sol bek, Babel’in santrforu ikilediği, Adriano’nun öne çıktığı andan itibaren ise Beşiktaş baskıyı seviye seviye arttırdı. 2. yarı ise bu baskı karşılığını skor anlamında da verdi. Gökhan Gönül’ün ortasında Vida ile golü bulan Beşiktaş’ın yorulduğu anlarda Quaresma ile golü bulması direncini tekrar yükseltti.

Ve sonuçta Beşiktaş şampiyonluğa tekrar tutunmasını sağladığı bir derbi galibiyeti alırken, oyun kalitesi anlamında Galatasaray’dan sonra en iyi oyununu oynadı.

Gecenin sorusu
Fenerbahçe derbi karnesindeki başarısı ve öne geçmesine rağmen neden kaybetti? Aykut hocanın savunmaya yönelik oyunu oyuncuların haddinden fazla yorulmasına sebep oldu.

Maçın starı
Quaresma topu ayağına her aldığında Beşiktaş takımı Fenerbahçe kalesine en doğru şekilde gitti. Beşiktaş’ın geri dönüşünde, Fenerbahçe’yi baskı altına aldığı dakikalarda en etkili ismi iken attığı goller de muhteşemdi.

Maçın olayı
Şenol hoca maçı kulübeden değil, saha içinde yaptığı hamlelerle çözdü. Özellikle Babel’i 2. santrafora alması Fenerbahçe’nin oyununu aksatan hamle oldu.

Kısa mesaj
Beşiktaş’ın Talisca, Oğuzhan, Pepe gibi özel oyuncuları olmamasına rağmen oynadığı oyun ve geri dönüşü artık tüm konsantrasyonunu lige verdiğinin göstergesiydi.

SKANDAL KARARLAR (DENİZ ÇOBAN)
Dün akşam kritik ve hatalı hakem kararları vardı. Hatalı kararlara maruz kalan Beşiktaş’ın maçı kazanması, çok yoğun hakem tartışılmasının önüne geçmiş oldu. Belki de Namoğlu’nun ömrünü uzattı. Maçın 8. dakikasında Fenerbahçe atağında Giuliano’nun şutunda Vida’dan dönen topu tamamlayıp gol yapan Fernandao ofsayt pozisyonundaydı.

Golün iptali gerekirdi. Kurala göre kale çizgisine Fernandao’dan daha yakın 2 savunma oyuncusu olması gerekir. Fabri kalesinde olmadığı için Vida tek başına Fernandao’nun gerisinde kalmıştı. Ayrıca gol sevinci sırasında Fernandao’nun iki koluyla yaptığı gol sevinci bence çok masum değil. Kırmızı kartı gerektiren bir sevinç gösterisi bu.

Hareketi kendi seyircisine yapıyor olsa da fark etmez. Çakır bu sevinci görmüş olsa, kırmızı kartla cezalandırırdı. Son golde ofsayt yok Maçın 37. dakikasında ceza sahasında topu kazanmaya çalışan Isla, Quaresma’nın ayağına bastı.

Hakem Beşiktaş lehine penaltı vermeliydi ama devam dedi. Isla’nın bu dakikada sarı kartı da vardı. İkinci sarı karttan ihracı gerekirdi. Beşiktaş’ın son dakikada kazandığı golde ofsayt yoktu. İki oyuncu ofsayttaydı ancak topa hareketlenen Negredo ofsayt değildi. Gol nizamiydi.

BEŞİKTAŞ BÜYÜK TAKIM (HAKAN CAN)
Geçen hafta Pepe ve Talisca'yı kaybetmişsin. Hafta içinde 70 küsur dakika 10 kişi mücadele edip Bayern'den 5 gol yemişsin. 10 dakika bitmeden ofsayttan yediğin golle 1-0 geri düşmüşsün, devre bitmeden bir de penaltın verilmemiş... Türkiye'nin savunmada en iyi yerleşen takımını maç bittiğinde 3-1 mağlup etmişsin.

Bunu büyük takımlar yapar. Şenol Güneş'in Vida'yı çıkartıp, Caner'i oyuna alışını büyük bir risk olarak değerlendirsem de Şenol Güneş'in her hamlesi karşılığını verdi. İsmail'in sakatlığı ise Aykut Kocaman'ın tüm planlarını bozdu.

Onun yerine sol kanada geçen İsla, Q7'ye büyük mağlup oldu. Valbuena'nın oyuna girişi belki geç kaldı ama maçın kader anı bir diğer büyük oynayan Medel'in çizgiden çıkarttığı toptu.

Maçın olayı
Ülkece pozisyon dedektifi olduk. Sağolsun hakemler de her hafta maçların kaderlerine imzalarını çakıyorlar. Vida ve Q7, Ongun'u ve Çakır'ı değil, Kocaman'ı tartıştıracaklar.

Maçın yıldızı
Quaresma, tam manasıyla resital yaptı. Atılan gollerin hepsinde, girilen pozisyonların tamamında imzası var. Büyük oynadı. Attığı iki gol de tam büyük futbolculara yakışacak cinstendi.

Maçın sorusu
Aykut hoca devrede en azından bir hücumcu alarak topa sahip olmayı deneseydi ne olurdu? Cevabını bilmediğimiz bir soru elbet ama bundan kötü olmazdı
