Fanatik yazarlarının Kasımpaşa - Galatasaray maçı yorumları

Tarihi fark olabilirdi (Mehmet Demirkol)
İki Avrupa maçı arasında, Fernando’suz bir oyunda deplasmanda karşılaşabileceği en iyi rakiple oynadı Galatasaray. 2 aydır her maç en az 2 gol yiyen, kazanamayan, skor yükünün %65’ini taşıyan 2 oyuncusunu satmış, kaleci ve savunma sorununu transferde halledememiş Kasımpaşa.

Denizli’nin temel planı Trezeguet’yi görece ağır gördüğü Galatasaray savunma göbeğinin üzerine sürmekti.

Belki gol kadar rakibi eksik bırakmayı, kart görmelerini de muhtemel görüyordu bu yolla. Maç öyle de başladı ama Kasımpaşa’nın savunma orta saha ve kaledeki majör sorunları derinleşerek devam ettiği için Belhanda ve Feghouli çok rahat etti.

Neredeyse markajsız kaleye gittiler. Donk durduğu yerden öldürücü paslar attı. Tam takım ve Avrupa arasına denk gelmese yüksek konstantrasyonla tarihi bir fark da olabilirdi. Misal Gomis’le geçen yılki Karabük maçına benzeyebilirdi.

Gecenin sorusu (Mehmet Demirkol)
Muslera’nın kapadığı köşeden yediği gol, onun yeteneklerine yakışmıyor. Baraj kalabalığının hatalı yerleşimi de onun sorumluluğu biraz da. Uruguaylı ne zaman bu krizi atlacak?

Maçın starı (Mehmet Demirkol)
Hat-trick yapan bir kanat oyuncusuna bu unvanı düşünmeden vermek lazım. Ben de veriyorum. Ama Belhanda’nın hakkını vermeden de geçemeyeceğim. Belhanda, oyun ona uygun olduğunda kalabalık arasında fark yaratıyor.

Maçın olayı (Mehmet Demirkol)
Galatasaray transferde 2 santrfor aldı. Şu ana kadar bu transferlerin etkisi sadece psikolojik oldu. Taraftar, hoca rahatladı. Yönetimin üzerindeki baskı kalktı. Rakiplerin özellikle Diagne’yi kontrol etme isteği, lig bazında hücumcu orta sahaları rahatlattı. Gol asist olmadan etki oldu.

Kısa mesaj (Mehmet Demirkol)
“29. haftaya 4 puan geride girersek şampiyon oluruz” demişti Denizli. Korkarım 29. haftada düşme hattının 4 puan üzerinde olma ihtimali var bu gidişle. An itibarıyla, puan mesafe 5 puan.

November pasha (Oğuz Dizer)
Kış kapısı Kasım’da kasayı akçeyle doldurup kiler boşaltmak, ancak ‘cin’ gibi akıl ve November paşalık gerektirir ! Paşa bu operasyonu yaptı. Yapının mihenk taşlarını boşa çıkardı, senteyi kaydırıp; yükü tamamen Denizli ve Trezeguet’e bıraktı.

Bıraktı da, mevsim icabı ayaz fena çarptı! Ortam buz kesecek, bu gidişle. Feghouli üçlemesinde; skor 4 oldu. Kasımpaşa harbiden dondu ama November pasha bilemem ne oldu? Kasımpaşa 1-0 öne geçtiğinde bile Galatasaray kalitesinin, sahayı ev sahibine dar edeceği belliydi.

Belhanda klasını konuşturdu. Feghouli de arkadaşına mükemmel uydu. Galatasaray futbolcularının, koro halinde bekleneni icra ettiğini söylemeliyim. Aslanlar şampiyonluk kokusunu aldıkça HİPOKAMPUS’ları da büyüyor!

Gri cevherdeki yani korteks alanındaki, pozitif oluşumu sağlayan Mustafa Cengiz yönetimini, Fatih Terim ve ekibini, elbette Galatasaray tribünlerini içtenlikle kutluyorum. Teknik analizi de, çok bilenler kadar çok bilmediğim için yapmıyorum nokta! November pasha çoook yaşa...

Gecenin sorusu (Oğuz Dizer)
Kasımpaşa’nın bu sezon için hedefi neydi ? Taraftarı etkili olmayan kulüpler ‘tehlike’ diyorum da, anlayan kim?

Maçın starı (Oğuz Dizer)
Feghouli...

Maçın olayı (Oğuz Dizer)
Onyekuru ilk yarıda kendi savunmasına kadar kovalayıp önlediği tehlikeli pozisyonda, takım arkadaşlarına müthiş bir direnç ve enerji aktarımı yapmıştır. Gol atmak kadar önemliydi o hamle bence.

Kısa mesaj (Oğuz Dizer)
Kemal Özdeş iyi yapmış ve onca puanı toplamış... Aksi halde Kasımpaşa’yı Muhteşem Süleyman bile kurtaramazdı!

15 dakikalık kabus sonrası (Umut Eken)
Galatasaray bu sezon ender şekilde erken kopardığı bir maç oynadı. Maç öncesindeki senaryo ancak Trezeguet'nin resitali ve ağları bulmasının ardından hayata geçti. Kolay olması bekleniyordu, ilk 15 kabustu. Sonra Galatasaray adına dünya güzelleşti.

Kasımpaşa'nın 1.5 kişiyle bile oynayamaması Galatasaray adına bu rahatlığın en önemli sebebiydi. Trezeguet + 10 adamın bir takım olmaya çalıştığı Kasımpaşa, bu sezonki savunma defolarıyla yine sahadaydı.

Dün gece ile birlikte kalesinde tam 41 gol gören Kasımpaşa, Süper Lig'in en fazla yiyeni! Bu takımın şampiyonluk yarışında varolması bekleniyordu.

Yediği kadar atabildiği için yukarıdaydı Kasımpaşa. Atanlarından Diagne Galatasaray'a, Eduok Erzurum'a gidince, Trezeguet'e de Galatasaray maçına kadar bir hayalete dönüşünce Paşalılar'ın ağır defosu ortaya çıkmıştı. O defoyu dün gece de tüm çıplaklığıyla gördük.

Galatasaray'a dönelim. Revize edilmiş kadronun iyi ve kötü taraflarına bakmak lazım. En önemlisi, merkezde Donk ve Selçuk'un sanki haftalardır birlikte oynuyormuşcasına sahada durması. Özellikle Fernando bu kadar düşmüşken, Donk'un dünkü oyunu Terim'e derin bir oh çektirmiştir.

Diğer yandan 'Ben aslında bir 8 numarayım' diyen Belhanda'nın nihayet skor odaklı oynamaya başlaması. Feghouli'nin, belki de kötü Diagne'nin varlığından yararlanıyor oluşu!

Diagne, stoperleri kendisiyle birlikte taşıdıkça, Feghouli'ye çok lüks bir yaşam alanı kalıyor gibi.
İki Benfica maçı arasında oynanabilecek en iyi 90 dakikaydı. Üstelik, Emre Taşdemir, Selçuk ve Donk'lu bir 11'le. Benfica maçı dönüşü, Beşiktaş Fenerbahçe ile oynuyorken içeride Akhisar'ın konuk edilecek olması ise büyük piyango.

Ve hakemler... Bir şekilde bir tartışma fotoğrafı bırakıyorlar maçlara. Sarı kart için havaya kaldırdığı kolu, sarı kart gösterdiği oyuncu tarafından itilen kaç FIFA hakemi vardır dünyada!

Üç kırmızı kartı atladı (Deniz Çoban)
Ali Palabıyık, çok dağınık ve klasına yakışmayan bir maç yönetti. Gösterdiği ve göstermediği sarı kartlarda, çaldığı, çalmadığı faullerde ciddi hatalar yaptı. Henüz maçın başında Diagne’nin, Ben Youssef’in yüzüne atmış olduğu yumruğu değerlendiremedi. Akan oyunda Ali Palabıyık’ın bunu atlaması belki kabul edilebilir.

Ancak video başındaki Halil Umut Meler, pozisyona neden müdahele etmedi, onu anlayamadım! Pozisyon net bir kırmızı karttı. Daha sonra Galatasaray’ın attığı 4. golde Ali Palabıyık, harika bir avantaj oynattı. Atılan golde büyük katkısı var. Ancak bizim hakemlerimiz denizi geçip derede boğuluyorlar.

İzlemekle yetindi (Deniz Çoban)
Golden önce çok net bir şekilde sarı kartı olan Pavelka’nın 2. sarı karttan atılmaması kabul edilemez. Sadiku- Belhanda mücadelesinde Sadiku’ya sarı kart gösteren Palabıyık, Sadiku- Belhanda gerginliğini izlemekle yetindi. Belhanda’ya kart göstermemesi, izah edilemez.

Fatih Terim’in bile tahammül edemediği Belhanda’ya, Palabıyık tahammül etti. Hepsini kabul edelim ancak sarı kartı gösterdikten sonra Sadiku’nun, hakemi itmesine ne demeli! Sadiku’nun, oyunda kalması bir şanstı.

Aslan takipte (Hakan Can)
Galatasaray kazanması gereken bir maçı kazanarak yarışta kaldı. Performansına bakınca, “Kasımpaşa Diagne’yi satarak ne kadar güç kaybettiyse, Galatasaray Diagne’yi alarak o kadar güç kazandı” demek mümkün değil.

Ancak şunu söyleyebiliriz, “Kasımpaşa ilk yarıdaki puanları kazanmasaydı, küme düşerdi!” İlk 15 dakika sahada oyuna tam manasıyla konsantre olmayı başarmış bir tek Trezeguet vardı. O oynadı, herkes onu seyretti. Attığı golde Trezeguet’in güzel vuruşu kadar, Muslera’nın hatası da vardı.

Muslera kalitesinde bir kaleci kapattığı köşeden gol yememeli. Artık rahatlıkla söyleyebilirim ki Marcao çok pahalı bir alıcı çıkmazsa, senelerce iş yapar. Bir stoper oyunu ancak Marcao kadar iyi başlatabilir.

Şampiyonlar Ligi için yetersiz, Türkiye Ligi için fazla ikilisi var Galatasaray’ın. Belhanda ve Feghouli! Belhanda attığı ve attırdığı golle maça kilidini açtı. Feghouli ise takımın en yetenekli oyuncusu... Ve kim ne derse desin, Selçuk takımın oyun kalitesini yükseltiyor.

Gecenin sorusu (Hakan Can)
Muslera pasla başlamak zorunda mı? Karşılaşmanın ilk yarısında Muslera’nın merkeze attığı bir pas oyuncuların da yüreğini ağzına getirdi. Donk’un pozisyon sonrası iki elini göğsüne getirip, Muslera’ya akışı anlatıyor, “Garanti pas yoksa, uzun oyna!"

Maçın starı (Hakan Can)
Feghouli... İlk yarının son haftalarından itibaren Galatasaray’ın oyununa en çok katkı yapan oyuncu. Müthiş teknik. Attığı 3 golle doğal olarak maçın oyuncusu oldu ancak çok daha iyisini oynayabilir.

Maçın olayı (Hakan Can)
Hakemleri çok hırpalıyoruz ve genelde hak ediyorlar. Ali Palabıyık bu isimler arasında bence en iyisi. Gol olan frikik kararı da, Diagne’nin penaltı beklediği pozisyonunda “oyna” kararı da, golde avantaj oynatması da doğruydu. Hem de VAR yardımı olmadan! Diagne’nin pozisyonu içinse VAR yok mu?

Kısa mesaj (Hakan Can)
Galatasaray güçsüz rakipleri kolay geçiyor. Teknik kalitesi çok yüksek ancak, ritmi yukarıda tutmak, çok sayıda sprint yapmak ve dönen topları çabuk almakta hala sıkıntısı var. Teknik kalite ile nereye gidileceğini göreceğiz.

Etkili oyun ve 3 puan (Metin Karabaş)
Hafta içerisinde Benfica’ya 2-1 mağlup olan Galatasaray, son dört maçından da yenilgi ile ayrılan Kasımpaşa’ya konuk oldu. Fatih Terim, Nagatomo ve Fernando’yu sakatlıkları nedeniyle kadroya almazken Ndiaye’yi de yedek soyundurdu.

Kasımpaşa’da da Mustafa Denizli rotasyona giderken Trezeguet’i forvette görevlendirdi. Maçın başlaması ile Trezuget tek başına oyunda hakimiyetini kurdu. Yıldız oyuncu bu bölümde sahanın her yerinde futbol adına her şeyi yaptı.

14. dakikada Trezeguet ceza sahası yayından kullandığı serbest vuruşta direkt kaleyi düşündü ve harika bir gole imza attı: 1-0. Galatasaray’ın atak geliştirmekte zorlandığı bölümde Belhanda sahneye çıktı. 23’te Belhanda ceza sahası dışından çok sert vurdu ve skora denge geldi: 1-1.

29. dakikada Belhanda, ceza sahasına koşu yapan Feghouli’ye oynadı. Feghouli bekletmeden vurdu ve takımını öne geçirdi: 1-2. Sarı- Kırmızılılar öne geçtikten sonra oyun kontrolünü de eline aldı. Galatasaray sonradan toparlandığı ilk yarıyı 2-1 önde kapatmayı başardı.

Orta alan toparlandı (Metin Karabaş)
Galatasaray ikinci yarıya çok iyi başladı. Orta alandaki verimlilik artınca Sarı-Kırmızılılar pozisyona girmekte zorlanmadı. 53. dakikada Donk rakip yarı alana koşu yapan Feghouli’ye uzun oynadı. Kalecinin açıldığını gören yıldız oyuncu aşırtma bir vuruşla topu ağlara gönderdi: 1-3. 69’da Onyekuru, Feghouli’ye çok şık bir pas attı. Maçın yıldızı Feghouli düzgün vurdu fark üçe çıktı: 1-4. Galatasaray özellikle ikinci yarıdaki etkili oyunu ile 4-1’lik rahat bir galibiyet alarak yoluna devam etti.