Fanatik yazarlarının Göztepe - Beşiktaş maçı yorumları

Her şeyi eksik (Ali Ece)
Önemli eksikleri olan Beşiktaş’ın bu çetin ceviz deplasmanda zorlanması kaçınılmazdı. Disiplinli Göztepe takım savunması karşısında çok fazla pozisyona girmesini beklemiyorduk, bu yüzden kalede Beto gibi bir usta varken son vuruşlarda daha garanti vuruşlar gerekiyordu.

Penaltı, futboldaki en net gol pozisyonlarından birisi ama Oğuzhan’ın penaltı vuruşu kaçırma garantiliydi! Kariyeri boyunca yüzde 20 gibi bir penaltı kurtarma yüzdesine sahip olan Beto, Türkiye’ye geldiğinden beri birçok penaltı kurtardı.

Bu penaltı kurtarma mahareti, yüzde 50’si yeteneği sayesinde ise kalan yüzde 50’si de her maç öncesi rakibinin muhtemel penaltıcılarını incelemesi sayesinde.

Oğuzhan’ın kalecinin sağına vurduğunu sadece Beto değil tüm Türkiye biliyor! Babel varken daha önce de kaçıran Oğuzhan’ın neden penaltı kullandığını ise kimse bilmiyor!

Gecenin sorusu (Ali Ece)
Beşiktaşlı oyuncular Jerome’u hiç izlememiş olsalar bile adamın boyunu posunu da mı fark etmediler?

Maçın starı (Ali Ece)
Göztepe Teknik Direktörü Bayram Bektaş, Beşiktaş’ı çok iyi analiz etmiş. Castro da saha içinin en iyisiydi.

Maçın olayı (Ali Ece)
Mustafa Pektemek’in kurtarıcı olarak sahaya sürülmesi

Kısa mesaj (Ali Ece)
Perşembe gecesi her şeye gebe

Biri oynar, biri bakar! (Cem Dizdar)
Yaş ortalaması 30’a dayanmış iki takım ilk devre ciddi efor sarf etti. Çünkü, Göztepe ya Halil ile Yasin’e uzun oynadı ya da bu iki oyuncu topları süratle ileriye taşıdıkça iki takım oyuncuları uzun mesafeler kat etti. Bu da birilerinin yorulacağı anlamını taşıyordu. Bu durum da öndeki üçlü Babel-Love-Lens’in etkili olmasını engelledi

Böylece Göztepe bekleyerek değil öne oynayarak kalesini savununca ilk devre izlenir hale geldi. Zaten tecrübe etmediği bir savunma kurgusuyla sahada olan Beşiktaş ikinci devrenin başında kalecisi Karius bağlantılı paslaşmalarla çıkmak isterken golü yedi. Yetmedi, o kısa erimli zihinsel dağılma sona ermeden Roco-Medel bölgesine indirilen toptan ikinci gol de gelince zihinsel dağılma kronikleşti.

Yorgunluk ve ‘maçı çeviremeyiz’ ruh hali de devreye girince Şenol Güneş’in öne adam alarak reaksiyon gösterme planı da suya düştü. Oyunu eline alan Göztepe sadık kaldığı ilk planını revize dahi etmeye gerek duymadan üç puanı almayı bildi.

Gecenin sorusu (Cem Dizdar)
Acaba hangi performans verilerine bakılarak kiralık Lens’in bonservisi alındı ve pas değil ama vuruş kalitesi tartışmalı Oğuzhan’ın penaltı kullanması tuhaf olmadı mı?

Maçın starı (Cem Dizdar)
Göztepe kalecisi Beto. Hem penaltı kurtarışı hem de kalesindeki duruşuyla takıma cesaretli oynama konusunda güven verdi.

Maçın olayı (Cem Dizdar)
Ülkede ‘yaş ortalaması’ sorunu ‘yıldız isim sıvası’ ile kapatıldığı için oyunun gerçek sorunlarını tartışıp çözüm aramak da mümkün olmuyor. Sonunda olan samimi duygular ile savrulan paralara oluyor ve “İşte hayat böyle akıp gidiyor.”

Kısa mesaj (Cem Dizdar)
Göztepe’nin taviz vermez oyunu karşısında Tolgay, Oğuzhan, Gökhan, Caner, Lens, Love gibi oyuncuların ‘görünmezlik pelerini’ giydiği bir takım maç kazanamazdı..

Sabırlı oyunun karşılığı! (Erman Özgür)
Özellikle oyunun kilidini çözmesi beklenen Oğuzhan-Lens ve Babel gibi oyuncuların son pas seçimlerinin vasatı aşamaması pozisyon kısırı bir ilk yarı getirdi. Bir de üstüne Oğuzhan’ın penaltıyı kaçırması Göztepe’nin direncini düşürme fırsatının da kaçması demekti. Hücumda ise Göztepe’nin Yasin odaklı atakları 1-2 kez Medel’i hataya zorlamasına rağmen pozisyona dönüşmedi.

2. yarıya ise Beşiktaş’ın geriden oyunu kurma silahına hücum presle karşılık verdikleri ilk anda Castro’nun çabuk ve isabetli ortasında Jerome ile golü bularak sabırlı oyunun karşılığını aldılar. Arkasından duran toptan Reis’le attıkları gol ile maçı garantiye aldılar.

Sonuçta Beşiktaş özellikle hücumda etkisiz kaldığı bir maçı kaybederken Ljajic, Pepe gibi oyuncuları da çok ararken özellikle de duran toplardaki savunma zaafiyeti göze batan en önemli ayrıntı oldu.

Gecenin sorusu (Erman Özgür)
Oğuzhan’ın Beşiktaş’ın penaltıcısı olmadığını anlamak için futboldan çok fazla anlamaya gerek olmayan bir istatistik varken bu ısrar neden?

Maçın starı (Erman Özgür)
Beto maçın en önemli anında kurtardığı penaltı ile maçın kaderini belirleyen ilk oyuncu olurken, Castro’nun orta sahadaki dinamizminin yanında ilk goldeki asisti de onu maçın yıldızlarından biri yaptı.

Maçın olayı (Erman Özgür)
Oğuzhan’ın yeteneğine rağmen oynadığı oyun ve kaçırdığı penaltı ile Beşiktaş takımına faydası mı yoksa zararı mı var karar vermek zor.

Kural hatası olacaktı! (Deniz Çoban)
Maçın 19. dakikasında Reis’in eline gelen topu Fırat Aydınus göremedi. VAR devreye girdi ve Beşiktaş haklı bir penaltı kazandı. Top çok uzak mesafeden geliyordu ve Reis’in elini toptan kaçıracak vakti de vardı. “Roco Reis’e faul yaptı” diyenlere de katılmam.

Top Reis’in eline temas ettiği anda Roco’nun ona faulü gerektirecek bir itmesi yoktu. Maç sırasında çok büyük bir kaosun eşiğinden dönüldüğü kanaatindeyim. Göztepe’nin ilk golü çok kritikti. Her golde olduğu gibi bu gol de VAR kontrolünden geçecekti. Kontrolün tamamlanmasını beklemeyen Aydınus maçı başlattı.

Kural hatası olacaktı! (Deniz Çoban)
Bu sırada Riva’dan gelen uyarıyla oyunu tekrar durdurdu ve incelemenin sonucunu bekledi. Allahtan gol ofsayt çıkmadı. İnceleme sonucu ofsayt çıksaydı, Aydınus da golü iptal etseydi; oyun başladıktan sonra kararını değiştirmiş olacaktı.

Bu da ‘Kural hatası’ tartışmalarını beraberinde getirecekti. Aydınus başlama vuruşunu yaptırdıktan sonra oyunu durdurduğunda, durdurma sebebi her ne olursa olsun oyuna hakem atışıyla başlamalıydı.

Güneş böyle istedi (Orhan Yıldırım)
Beşiktaş, Göztepe karşısında kayıpları oynadı. Şenol Güneş, bu önemli maça takımını hazırlayamamış. Tel tel dökülen öğrencilerini sadece seyretmek ile yetindi. Ev sahibi takımın hocası Bayram Bektaş ise tam tersi görüntü ortaya koydu. Zirvede yara alan Kartal, Genk maçı öncesi moral bozup, taraftarını üzdü.

Karar doğru, atan yanlış (Orhan Yıldırım)
Beşiktaş aleyhine işleyen VAR sistemi; İzmir’de doğruyu gösterdi. Ancak 19’da Oğuzhan penaltıda kaleciye takıldı. Sicilinde böyle kritik maçlarda, bu tür atışlarda istediğini alamayan Oğuzhan’a kullandırmak, kenar yönetimin hatasıydı.

Göztepe, Beşiktaş gibi oynadı (Orhan Yıldırım)
Orta alanda Tolgay diri gözüktü. Buna rağmen, Atiba ve Oğuzhan ile oyunu istedikleri gibi yönlendiremedi. Babel ve Lens kanatlarda etkisiz kaldı. Gökhan Gönül ile Caner’in arkadan desteği kısıtlı oldu. İzmir temsilcisi, Beşiktaş’ı kendi silahı ile vurdu! Hücum futbolunu öne çıkardı.

On dakikada iki gol (Orhan Yıldırım)
Güneş’in ekibi ikinci yarıya anlaşılmaz şekilde kötü başladı. Teknik patron, kenardan sadece izledi. Göztepe bunu affetmedi. Önce Castro’nun ortasında Jerome topu ağlara bıraktı: 1-0. 51’de gelen bu gol de Kartal’ı sarsmadı.

Daha 60’ıncı dakika dolmadan bu kez de Reis, Berkan’ın topunda skoru 2-0’a taşıdı. Castro üst direğe takıldı. Çok geç kalan Q7 ve Mustafa hamleleri de skoru değiştirmeye yetmedi.

Çanlar Şenol Güneş için çalıyor (Metin Tükenmez)
Türk teknik adamların en temel sorunlarından biri pas oyunu oynatırken nasıl ve hangi amaca yönelik pas yapılacağını bilememeleridir. Beşiktaş, maçın 50 dakikalık bölümünde belki de Şenol Güneş döneminin en fazla pas yaptığı bir oyun ortaya koydu.

Gelin görün ki, siyah-beyazlılar pas yaparken kaptırdıkları bir top sonucunda golü yediler. Futbolun en temel kurallarından biri devreye girmişti. Ne kadar pas yaparsanız o kadar da hata yaparsınız.

Yaşı kemale ermiş bir takım olan Beşiktaş’ın, karşılaşmayı ilk yarıda kaybettiğini söylemek bilgece bir yaklaşım değildir. Siyah-beyazlı takım penaltı kaçırarak maçı kaybetmedi. İlk yarının sonlarına doğru Vagner Love’un Lens’e vermediği pas sonucunda puanları yitirdi.

Love’den söz açılmışken, Alanyaspor’da yıllık 700 bin Euro’ya oynayan, futbolunun sonuna gelmiş bir santrforu Beşiktaş’a yıllığı 2 milyon 100 bin Euro’ya transfer eden kafa yapısını da sorgulamak gerekir.

Şenol Güneş futboldan ve Beşiktaş’tan öylesine kopmuş ki, penaltı atmasını bilmeyen bir oyuncuya penaltı attırıyor. Eğer bir oyuncu plase penaltı atıyorsa topa vuracağı son anda kalecinin hareketine bakar ve ayak bileğiyle kalecinin hareket ettiği yönün tersine topu bırakır. Göztepe kalecisi Beto, Oğuzhan topa vurmadan önce sağa doğru iki adım attı ve topu çeldi. Oğuzhan kaleciye hiç bakmadı.

Öte yandan, maçın hakemi Fırat Aydınus ceza alanı çevresindeki oyuncuların konumunu düzenlerken Oğuzhan ile Beto baş başa kaldı. Bir süre birbirlerine baktılar. Bu durumda psikolojik üstünlük kesinlikle kaleciye geçer. Penaltıyı kullanacak oyuncu topu alıp kaleciye sırtını dönmeli ve hakem oyuncuların konumunu düzene soktuktan sonra penaltıcı topu beyaz noktaya koymalı. Acemi organı ayak ile vuruş yapan ile usta ellerin kurtarıcılığı arasındaki ilişkidir bu karşı karşıya geliş.

Şenol Güneş’in dün akşam yaptığı değişiklikleri inanın amatör kümede hiçbir hoca yapmazdı. Benim birinci santrforum dediği Larin 83. dakikada oyuna alındı. En son ne zaman lig maçı oynadığını kimse anımsamayan Mustafa Pektemek’e kurtarıcı olarak sarıldı. Quaresma’yı 1 metre 71 santim boyu olan Love’e şişirme orta yapması için oyuna aldı. Üç santrfor ve iki forvetle ikinci yarıda tek gol pozisyonu yaratamadı Beşiktaş. Bu durum bir tek şeyi göstermektedir: Şenol Güneş’in yaratıcı bir teknik adam olmadığının. Bu durumda Şenol Güneş’in bu sezonu tamamlama olasılığı çok azdır…