Fanatik yazarlarının Galatasaray Sivasspor maçı yorumları

ASLAN HÂLÂ KARMA TAKIM! (MEHMET DEMİRKOL)
Galatasaray hâlâ karma bir takım. Takım olma sürecinin çok çok başında gibi. Dün sahaya çıkan takımda birbirini tamamlayan herhangi bir ikiliden bahsetmek mümkün değil. Emre Mor ve arkasındaki Şener’in birbirleriyle hiçbir alakası yok. Emre Taşdemir’le, Babel’in de.

Orta saha 3’lüsü için de benzer bir eleştiride bulunmak mümkün. Grup sadece bireysel büyük işlerle yürüyebiliyor. Bu kadronun başında Pep veya Klopp da dahil herhangi başka hoca olsa ve bu oyun oynansa tribünler çoktan, ‘İmparator Fatih Terim’ tezahüratlarına başlamışlardı. Ya hocanın oyunu, oyunculara geçmiyor, uygulayamıyorlar ya da hoca kendisini işine tam veremiyor. Ciddi bir bunalım var. Öte yandan Sivasspor’un özellikle 10 kişiyle bu kadar iyi organize olması da gerçek bir tebriği hak ediyor.

GECENİN SORUSU
Lemina, Seri, Nzonzi ne zaman tam anlamıyla hazır olacak? Çünkü bu üçgen kurulmadan iş başı yapılamayacak belli ki.

MAÇIN STARI
Muslera, Nzonzi ve Andone. 3’ünü ayırmak zor. Uruguaylı sadece kurtarmıyor, vuruşu yapan oyuncuyu da bozuyor. Nzonzi iki yönlü mükemmeldi. Andone’nin ilk goldeki vuruşu mükemmel. Hareketliliği çok değerli.. Ve tabii Sivas’tan Erdoğan Yeşilyurt.

MAÇIN OLAYI
90+2’de Erdoğan’ın olağanüstü hareketlerle getirip Derlek’in önüne, ‘Gözün kapalı atabilirsin’ diye yuvarladığı topun Sırp oyuncu tarafından dışarı yollanışı... Geri dönüşü yapamasalar da Rıza Hoca ve takımını kutlamak lazım.

KISA MESAJ
Galatasaray’da ezberlenmiş bir oyun, şablonlar yok. İyi oyuncuların bireysel işleriyle oyun yürüyor.

İLK KEZ 5-6 OYUNCU STANDARDIN ÜZERİNDE... (ERMAN ÖZGÜR)
Galatasaray’ın maç başlangıcı iştahlı, rakip kaleye çabuk gidişi ve dikine oynama çabası hissedildi maçın başında. Ancak Sivasspor’un ilk 20 dakikada girdiği pozisyonlar Muslera’ya takılmasa işin rengi bambaşka olabilirdi. Yine de Andone’nin ilki çok klas ve yine yaptırdığı penaltıdan attığı 2. gol ile Galatasaray içeriye büyük avantajla giderken ilk kez 5-6 oyuncusu aynı anda standardın üzerinde performans gösterdi.

2. yarıya oyunun kaderini değiştirme planını Kone hamlesi ile başlatmasına rağmen Cofie’nin erken kırmızı kartı Rıza Çalımbay’ın bu hamlesini bozdu. Yine de fiziksel anlamda çok güçlü ve dayanıklı olan Sivasspor pes etmedi. Hamleler, Kone ve Erdoğan’ın golleri, eksik kalmasına rağmen Sivasspor’u maçta tutarken, Babel’in golüne rağmen demoralize de olmadılar. Ancak müthiş mücadeleleri, pozisyon da bulmalarına rağmen puan almaya yetmedi. Galatasaray son 20 dakikada tempo olarak oyundan düşmesine rağmen maçı galip bitirmeyi başardı.

GECENİN SORUSU
Milli ara Galatasaray’a yaramış mı? Terim’in eleştirisi, 11 seçimi özellikle ilk yarıdaki tempo düşünüldüğünde karşılığını buldu. İlk kez aynı maçta iyi oynayan (Andone, Muslera, Şener, Ömer Bayram, Babel, Nzonzi) 5-6 oyuncusu vardı Galatasaray’ın.

MAÇIN STARI
Andone maçın ilk yarısında 1’e 1 yakaladığı savunmaya kestiği ceza ve attığı nefis gol, 2. golde yaptırdığı penaltı, mücadelesi ile Falcao’yu yedekler mi sorusunun cevabını da vermiş oldu.

MAÇIN OLAYI
Galatasaray’ın stoperleri bu hataları yapmaya devam eder, Muslera form durumunu korursa yılın kalecisi olması kaçınılmaz. Hem top kaybetmekte hem de pozisyon hatası yapma konusunda Galatasaray stoperleri yine sınavı geçemedi.

KISA MESAJ
Sivasspor'un kaybetmiş olmasına rağmen Rıza Çalımbay ile oyuncu kadrosunun yakaladığı uyum ve kazanma arzuları, oynadıkları her maçı keyifli kılacaktır.

MUSLERA DEĞİL, MİSLER HA! (OĞUZ DİZER)
Cillop gibi iki otomobile bakar ve sorar meraklısı ‘yürüyenleri nasıl?’ Sahadaki mükemmel mücadeleye bakınca, gördümki; Terim ve Çalımbay yürüyenleri mükemmel iki pırıl pırıl otomobili sürmüş yarışa. Herkes mücadele ve kazanmaya odaklı olunca, seyri doyumsuz bir heyecan fırtınası çıktı ortaya. İlk 21 dakika Sivas adına gole dönüşmeyen, fırsatlar serisiydi. Dakika 14-17-20’de mitralyöz tarakasına uğradı adeta Muslera tarafı. Sivas atamadı, Mislera mis gibi goller kurtardı.

Çünkü kurtardığı golün hemen ardından 21’de Andone çok ustaca attı 1-0 ve 42’de yine Andone penaltı ve 2-0. Sivas’ın neredeyse 10 kişi başladığı ikinci yarı, belirgin pozisyon üstünlüğünü ev sahibine taşıdı. Kone günün kahramanı Muslera’yı avladı 69’da 2-1 ve Babel 74’te 3-1’e taşıdı. Çalımbay azmi, işi bırakmadı 84’te 3-2’ye taşıdı. Sivas’ı. Gözü gönlü yukarıda iki armadanın, şahane mücadelesiydi... 3-2 bitti.

GECENİN SORUSU
Muhteremler;birilerinin sahadaki gidişatı daha ciddiye alması mı, gerekiyor acaba?

MAÇIN STARI
Muslerayı her hafta ‘star’ ilan etmekten sorumu corner writer değilim ama ilk 20 dakikada 3 mutlak golü kurtarmasa Andone’nin 2 golü neye yarardı? Bravo Muslera, sana da aferin Andone.

MAÇIN OLAYI
Mükemmel gece, gürül gürül 90 dakikanın, bu nefasetinde hakem Ali Palabıyık ve yardımcılarının büyük katkısı olduğunu dile getirmek gerek. Olay budur! Hakemlerin hakkı teslimi yani!

KISA MESAJ
Galatasaray’ın sahaya ve oyuna hakim olacağı ve tribünlerin huzur içinde futbol zenginliği soluyacağı, günleri bekliyoruz. Bilmem yetkililer ne der bu hususta?

BİR DOLU SORU İŞARETİ (UMUT EKEN)
Galatasaray'ın bambaşka bir yüzle varolmasının çok nedeni vardı. İlk 7 hafta ve dün gece. Benzeyeni çok az, sebebi çok.
Rakip Sivas cephesinden bakınca en önemli sebep, cesaret. Rıza Çalımbay, iyi oynayan takımını İstanbul'a da puan için getirdi elbette. Asıl belirleyici olan ise muhtemelen Terim'in 11 tercihi oldu. Çalımbay, sahaya çıkacak rakibi gördükten sonra daha da bir cesaretlendirmiş takımını.

Bu cesaret sahaya yansıdı. Sivas savunmacıları, açık alanda yakalanınca defoları ortaya çıkan Marcao ve Luyindama'yı çok çabuk ekarte etti. İki bek Şener ve Emre'nin maç eksiği de Sivas'ın pozisyonlara girmesi için iyi bir fırsattı. Nitekim, Muslera ile çok çabuk karşı karşıya kaldılar. Ama olmuyor işte. Muslera'yı geçmek, hele ki bu tribünler önünde çok zor.

Sonrasında Galatasaray seri paslarla, boyu uzayan Sivasspor'un boşluklarını doldurabileceğini farketti. Bu paslaşmaların ardından Nzonzi'nin oyun aklı, Babel, Emre Mor ve Andone'nin sürati pozisyonları getirdi. Bu pozisyonlardan 1 gol, 1 penaltı çıktı.

Az yıpranmış, enerjisi yüksek oyuncularla oynamak ve Sivas'ın 10 kişi kalması, Galatasaray'ı daha da rahatlattı. Ancak orta sahanın geçildiği hemen hemen her atakta pozisyona girmelerine rağmen çok acemice final vuruşları yaptılar.

Son bölüm Galatasaray'ın bu sezonki aynasıydı. Adeta tüm enerjileri tükendi. Rakiplerini yine cesaretlendirdiler. Kalelerini savunamaz hale geldiler.
Kazanırken bir dolu soru işareti ile son düdüğü duyabildiler.
Öyle çok soru işareti var ki... Üstelik, Real-Beşiktaş haftasında. Sorulardan bir tanesi; Belhanda planıyla devam mı?

PENALTI KARARI DOĞRU MU? ;(DENİZ ÇOBAN)
Eli dar olan MHK, Galatasaray’ın sahasında oynadığı son üç maçın ikincisine de Ali Palabıyık’ı atadı. Ali Palabıyık’ın sezona iyi başladığını söyleyemem ama dünkü maça iyi başladı. Oyunun başında doğru düdükler çaldı, kartlarını yerinde kullandı. 41. dakikada Appindangoye, Andone’yi düşürdü, Palabıyık doğru bir penaltı kararı verdi. Kırmızı kart hatalı Ne olduysa bu dakikadan sonra oldu.

Penaltıya kadar hatasız gelen Palabıyık, ilk yarının sonunda Cofie’ye faulün tartışılacağı bir pozisyonda sarı kart çıkarttı. Bu kez 48’de Cofie’ye ikinci sarı kartı göstererek oyundan ihraç etti. Cofie topa vurduktan sonra ayağını yere basacakken, kazara rakibinin topuğuna bastı. Faul doğruydu ama sarı karta gerek yoktu. İki pozisyonda da karta gerek yokken, 2 sarı kartla Cofie kırmızı kart gördü. Bu kart oyunun gidişatını ciddi şekilde etkiledi.