Fanatik yazarlarının Fenerbahçe - Ankaragücü maçı yorumları
Kayıpsız ve moralli (Erman Özgür)
Zanka-Rami ikilisinin top kullanma becerisi Ankaragücü’nün önde baskısına yenik düştü maçın ilk yarısında. Orgill’in çabukluğu ağır savunmayı zorladı ve önce Rami’nin pas hatası sonrasında Zanka’nın ağır kalışı ile Ankaragücü golü buldu.
Hücum organizasyonlarının başrolü Kruse’ydi ancak son vuruşlardaki etkisizliği yaptığı iyi işlerin üstünü örttü. Kornerden gelen Zanka golünde Korcan’ın boşa çıkışı adeta “futbol hatalar oyunudur” söylemini doğrular nitelikteydi.
2. yarı Fenerbahçe’nin arka arkaya yaptığı Emre-Jailson değişiklikleriyle topu rakip sahaya daha kolay taşıması ile başladı. Tolga’nın sola geçmesi ve Emre’nin organizasyonları ile baskılı oyun pozisyonlar da getirdi.
Tolga ve Kruse kaçırdı, Vedat Muriç ise kariyerinin en rahat dokunuşu ile kaçırmadı. Sonuçta Fenerbahçe bu maçları seven Ankaragücü’nü zor da olsa yenerken derbi öncesi haftayı kayıpsız ve moralli kapattı.
Gecenin sorusu (Erman Özgür)
Maçın yıldızı dışında kalbur üstü oyuncuları kimlerdi ? Özellikle Ozan Tufan, Gustavo Fenerbahçe’de, Orgill ve Sedat Ağçay Ankaragücü’nde öne çıkan performanslar sergilediler.
Maçın starı (Erman Özgür)
Her fırsatta gittiğinde Türk futbolundaki yeri nasıl dolacak diye düşündüğüm Emre dün akşam oyuna girdiği andan itibaren yine oyunun şeklini değiştirdi. Topu öne en doğru anda en doğru yere attı. 2. golde de aslan payı Emre’nindi.
Maçın olayı (Erman Özgür)
Adil Rami’nin Orgill’e karşı ağır kalmanın dışında top kullanma konusunda da sınıfta kalarak Fenerbahçe kariyerine kötü bir başlangıç yapması gecenin olayıydı.
Kısa mesaj (Erman Özgür)
Fenerbahçe’nin hücum organizasyonlarında Kruse’nin aldığı sorumluluğu paylaştırması şart. Ancak Deniz Türüç ve Rodriques bu konuda vasatın üzerine çıkamadılar.
Öyle ya da böyle kazandılar... (Cem Dizdar)
Oyunu ilk devre boyunca rakip alanda tutma konusunda sıkıntı yaşamadı Fenerbahçe. Çünkü Ankaragücü de ”Gelin bizimsahada oynayalım” diyen onlarca memleket takımından biri. Bu tip kurgular “tempo düşmanı”dır ki, Fenerbahçe ilk yarı buna takıldı.
Çıkana kadar Rodrigues kanadından tempo yüklemek için bir kaç dalış yaptılarsa da muvaffak olamadılar. Ağır stoperlerinin bileşik hatasından gol yediler.
Bir türlü işlemeyen oyuna Yanal’ın yapacakları merak konusuydu. “Garanti kartı” Jailson’u da stoper olarak aldı ama buna rağmen İlhan Parlak golle burun buruna geldi.
İkinci devre bekledikleri oldu Ankaragücü oyunu bir parça öne taşıyarak alanı genişletince maça renk geldi ve o renk golü getirdi; Emre pası, Kruse işçiliği, Vedat bitiriciliği...
Ardından defansif problemler yaşayıp gol yeme riskine girseler de kulüp olarak dışsal tartışmalar nedeniyle gergin geçen haftanın sonunda öyle ya da böyle maçı kazanmayı bildiler.
Gecenin sorusu (Cem Dizdar)
Rakipler Maçın starı tempoyu düşürmeyi başardığında Fenerbahçe zorlanıyor. Yetenekli oyuncuların marifetleri dışında oyuna dair çözümler de gerekmiyor mu?
Maçın starı (Cem Dizdar)
Uzun süre futboldan uzak bırakılmasına rağmen takımını hem oynar kılıp hem de savunan Ozan Tufan’a Tolga Ciğerci’yi de ekleyeyim.
Maçın olayı (Cem Dizdar)
Zanka’nın gereksiz yere sarı kart görmesi. Ya kuralı bilmiyor üstelik sanırım VAR’dan haberi yok!.. Yani nereden baksan tutarsızlık!
Kısa mesaj (Cem Dizdar)
Fenerbahçe gibi sükseli oyunculara sahip bir takım maçı garanti altına almayı becerebilmeli. Yoksa bu tip gerginlikler şampiyonluk yarışında yorucu olur.
Gol öncesi korner hatalı (Deniz Çoban)
Geçen hafta Alanya’da yaşananlar ve Fenerbahçe’nin yaptığı kural hatası itirazı sonucu gerilen ortamda, hakemin işi de zorlaşmıştı. Bitigen çok zor bir maçı bir pozisyon dışında başarıyla tamamladı.
Fenerbahçe’nin beraberlik golü öncesi hakemin korner kararı hatalıydı top Ozan’dan çıkmıştı. Bu aut/korner hatası “Kural Hatası” tartışmalarına da ışık tutacak bir örnek teşkil etti.
Kural Kitabı’nda: “Topun tamamı en son hücum eden takımın bir oyuncusuna dokunduktan sonra (gol dışında) kale çizgisini geçince aut kararı verilir.” diye yazarken, hakem korner kararı verdi.
Kural hatası yok... (Deniz Çoban)
Alanya da, aut sırasında kuralda yazan “Aut kullanılırken tüm rakip oyuncular ceza sahası dışında olmalıdır” ifadesinden yola çıkarak “kural hatası var!” diyenler, bu pozisyon için ne derler? Kuralda yazan ifadeyi hakem uygulamamış. Bu maçta da mı kural hatası var? İşin aslı... Ne bu maçta ne de Alanya maçında kural hatası yok! Böyle şeyler için maç tekrar olmaz!
Ah şu stoperler! (Serkan Akcan)
Fenerbahçe geçen sezondan bu yana Yiğithan’ı saymazsak 5 yeni stoper aldı, eskilerden 3’ünü gönderdi. Bu baş döndürücü sirkülasyon içerisinde ideal tandemi bulmak kolay değil.
Ankaragücü karşısında Rami-Zanka ikilisinin uyumsuzluğu dikkat çekiciydi. Rami önemli bir kariyere sahip ama artık 34 yaşında ve belli ki iyi bir yaz hazırlık dönemi geçirmemiş. Rami’nin bir pozisyonda iki pas hatası ve Zanka’nın, Orgill’i yakalayamaması yenen golün tarifiydi.
Haftaya Seyrantepe’de Galatasaray derbisi var ve Ersun Yanal’ın kafasında stoper tandemi bir türlü netleşemiyor. Bu ciddi bir sorun. Fenerbahçe Zanka ile 1-1’i bulmuşken Rodrigues-Emre değişikliğiyle Kruse’nin sol forvete geçişi Vedat’ın ceza sahası etkinliğini sınırladı.
İkinci yarıda Ersun Yanal sadece Jailson-Rami değişikliği yapmadı, Tolga Ciğerci’yi de sola kaydırarak Vedat’ı, Kruse’yle desteklemenin meyvesini topladı.
Gecenin sorusu (Serkan Akcan)
Fenerbahçe sezonun şut rekorunu (30) zorlarken maçı 6 ön liberoyla bitiren Yanal, bu durumun defansif bir katkısı olduğunu düşünüyor mu?
Maçın starı (Serkan Akcan)
Vedat Muriç, savunma bu kadar ağırken stoperlerin kademesine girdi, Fenerbahçe’yi galibiyete taşıyan golü attı. Ozan da müthiş oynadı.
Maçın olayı (Serkan Akcan)
Ozan’ın, 81’de sahanın en hızlılarından Orgill’i kovalayıp nefis bir kademeyle bariz gol pozisyonunu önlemesi.
Kısa mesaj (Serkan Akcan)
İkinci yarıda yardımcı hakem, bariz ofsayt bayrağını kaldırmışken Zanka’nın itirazdan sarı kart görmesi gecenin en anlaşılmaz hareketlerinden biriydi.
Bekle Fenerbahçe'yi Seyrantepe! (Mehmet Ali Sabuncu)
Adil Rami’yi kadroya alarak Kadıköy’e gelen Ersun hoca’nın stoperde değişiklik yapması geçen haftadan bu yana takımdaki en büyük değişiklikti. Metin Diyadin ile yola devam kararı alan Başkent ekibi tedbirliydi. Güzel kızımız gönüllerde taht kuran Neslican’ımızın acısıyla maç başladı.
Korcan ıska geçince... (Mehmet Ali Sabuncu)
1 ve 2’de arka arkaya kale önünde Deniz vuramadı. Defansta bir top kaçırma pahalıya maloldu. 16’da Orgill kaptığı topu çaprazdan ağlara gönderdi: 0-1.
4 dakika sonra sahneye Zanka çıktı, topu Korcan ıska geçince kale önünde sadece Danimarkalı’ya dokunmak kaldı: 1-1. 27’de Muriç’in ince pasıyla topla buluşan Kruse’nin şutu az farkla dışarı gitti. 32’de Muriç’in vuruşu klasına yakışmadı. Devre berabere bitti.
73’te savunma açıldı (Mehmet Ali Sabuncu)
52’de Emre ile başlayan atakta Tolga’nın ortasına kale önünde Kruse iyi vuramadı. 55’te kale önünde peşpeşe Tolga ve Kruse topu Korcan’a çarptırınca Kadıköy sinirlenmeye başladı. 68’de Tolga’nın uzaktan şutu ve Korcan’ın kurtarışı şıktı.
Kapalı Başkent defansı 73’te açıldı, Kruse ile başlayan atakta kale önünde iyi yer tutan Muriç durumu 2-1 yaptı. 82’de Ozan, Orgill’in önüne yatarak golü önledi. 90’da Tolga yine çaprazdan Korcan’ı geçemedi.
Derbi öncesi morallendi (Mehmet Ali Sabuncu)
Maç bu sonuçla sona erdi. Fenerbahçe önümüzdeki hafta oynanacak derbi öncesi kapalı Ankaragücü defansını zor da olsa açarak 3 puanı aldı, morallendi, Ancak Ozan ve Muriç’in dikkatli, defansın da kaleci ile beraber savunma yapması gerekir, kopukluk giderilmelidir.
Yanal'ın tercihleri korku kokuyor! (Haşim Şahin)
Fenerbahçe'de birden fazla sorun var, bu bir gerçek. Savunmanın sağ ve solunda devşirme futbolcular oynamak zorunda kalıyor misal. Keza, Adil Rami, Gustsvo ve Deniz hayli gecikmeli olarak takımın bir parçası oldular.
Dolayıdıyla en büyük sorunu "Takım olmak" sürecinin yaşadığı rötardan kaynaklanıyor sarı lacivertlilerin. Süphesiz, orta sahanın ısrarla Tolga'ylı oluşturulması da bir diğer sorunu bence Fenerbahçe'nin. Yahu insan hiç olmazsa böyle bir rakibe karşı Tolga Ciğerci yerine Miha Zajc ile maça başlar, öyle değil mi? Ama ne hikmetse korku dağları bekliyor Ersun Yanal cephesinde, garip, çok garip hem de.
Ankaragücü'nün maddi ve sorunları hepimizin malümu. 4 maçta Süper Lig'de sadece 2 gol atabilmiş takım buna karşın maçın ilk yarısında attığı 2 şuttan biriyle 3.golünü atıyor size. Hem de Kadıköy'de. Gerisini varın diz düşünün artık.
Açıkçası savunma anlayışınız ve savunma bloğunuzda büyük sorun var demek ki, bunu inkar edemezsiniz. Zaten bunun en büyük kanıtı da geçen haftaki Alanyaspor yenilgisidir sanırım. Fakat bir diğer ve önemli sorun da maalesef Sayın Yanal'ın gereksiz endişe ve abartılı korkularıdır her halde.
Mesela, Ersun Yanal gibi bir hocanın Tolga takıntısı olacak iş mi? Oysa savunmanın sağında değilde orta sahada Tolga'nın oynadığı pozisyonda oynatılsa Ozan Tufan en azından mağlubiyetsiz oynamış olacaktı şu anda Fenerbahçe.
Galibibiyet golünde Kruse'nin pası ve Vedat Muriç'in soğukkanlı dokunuşunu mükemmeldi elbette. Ama bu golde aslan payı Emre Belözoğlu'nun tecrübe ve kumaşınındır kesinlikle.