Fanatik yazarlarının Başakşehir - Galatasaray maçı yorumları

Galatasaray Başakşehir’e uydu (Mehmet Demirkol)
İki takım da o kadar iyi kontrataklar kurdular ki 2 takımın da bu kadar kontrollü oynamalarına kızamıyorsunuz. Belli ki çekiniyorlar. Başakşehir ligin geri kalanını uyutarak zirveye tutunmak istiyor.

Mert’in ligdeki çoğu stoper ve orta sahadan daha iyi ayakları var. An itibarıyla 16 maçta sadece 7 gol yemiş olmasından daha önemli olan bu. Savunmasını ligde hiçbir kalecinin yapamadığı kadar rahatlatıyor.

İlk yarıda kontrolü topu da çok almayarak alana doğru yayılarak yaptılar. Sanki Adebayor’un dışarıda kalması da bundan. Hemen orta sahaya gelip takımı akına kaldırmak peşinde.

Ama Abdullah Avcı öyle değil. Rakibi uyutmak istiyor. İlk yarıda yüzde 49’da kalan topa hakimiyetin ikinci yarıda yüzde 65’lere çıkışı bu kontrol deliliğinden.

Her an kontrol istiyor. Galatasaray da buna uydu. ‘Bir kontra gelirse ne âlâ’ dedi.

Gecenin sorusu (Mehmet Demirkol)
Artık tek bir soru var. Bir santrfor gelecek mi? Bunu iki takım için de sorabiliriz.

Maçın starı (Mehmet Demirkol)
İrfan ilk yarıda iyiydi. Ama özellikle üzerinde durulması gereken Feghouli. Dün 90 dakikalık değildi. Ancak Galatasaray’ın hücum adına yaptığı tüm olumlu girişimlerde o var.

Maçın olayı (Mehmet Demirkol)
Galatasaray 8 puan gerideyken ikinci yarıda Selçuk da oyuna girmişken oyunu alamıyor. Halbuki ilk yarıda topa daha fazla sahipken bunu yapmışsanız ikinci yarı ihtiyaç varken yapabilirsiniz. Başakşehir istediği gibi oynadı.

Kısa mesaj (Mehmet Demirkol)
Terim belli ki devre arasını bekliyor. 8 puan kapanır diyor. Riskten kaçınması bundan.

Altın puan (Hakan Can)
Her iki takım için de kazanmak çok önemliydi. “Ama tam kazanamıyorsan kaybetme” maçıydı. Galatasaray, Porto maçının verdiği moralle, sinirine hakim olamayıp sorumsuzca kart gören bazı futbolcuların dönüşüyle daha iyi bir takım görüntüsü verdi.

Öte yandan Fatih hoca, Porto maçında 3 ön libero ile oynayarak ilk 45 dakikayı boşa harcamıştı. Bu maçta iki ön libero Ndiaye ve Fernando’nun önüne bir sanatçıyı, Feghouli’yi koyunca oyun daha iyi gözüktü. Başakşehir bildiğimiz gibiydi.

Sabırla pas yapan, etkili kanat oyuncuları ve set oyunları ile pozisyon arayan... Ortada Ndiaye’nin Emre’yi etkisiz hale getirmesi, ev sahibinin hücum zenginliğini öldürdü. Galatasaray’ın penaltı dışında iki pozisyonu vardı.

Bir tanesi 51’de Ndiaye’nin getirdiği Eren’in tekte vurmadığı pozisyon. Diğeri 88’de Onyekuru’nun fotoğraf çektirerek atabileceği ve harcadığı pozisyon. Kalan tüm sürede oyun üstünlüğü de pozisyon üstünlüğü de Başakşehir’indi.

Adebayor ve Elia’nın oyuna girişi, ibreyi ev sahibine döndürdü, onlar da gol pozisyonlarında cömertti. Galatasaray, yarışın içinde kaldı. Başakşehir, zirvede yalnızlığını sürdürüyor.

Gecenin sorusu (Hakan Can)
Neden vurmuyorsun Eren? Takımın en çok gol atanı ama en çok protesto edilenisin. Altışar, üçer maç ceza alanlara laf söylemiyorlar, sana söylüyorlar. Çünkü golcü, herkesten biraz daha önemlidir. Ndiaye’nin pasına, tekte vursan maçın kahramanı olacaksın. Hala kafan karışık.

Maçın starı (Hakan Can)
Feghouli. Başakşehir’in üstünlüğü ile geçen oyunda Galatasaray adına yaratıcı işlerin çoğunda alınan faullerde hep onun imzası var. İkinci yarıda aynı dili konuşan bir santrfor gelirse yaşadı.

Maçın olayı (Hakan Can)
Ümit Öztürk’in yönetimi. Her iki takıma da eşit mesafede etki altında kalmadan gördüğünü vermeye çalışan bir hakem yönetimi gördük. Ufak tefek hatalar olsa da maçın önüne geçmeyen hakeme hasret kalmışız.

Kısa mesaj (Hakan Can)
Başakşehir oynayanlarıyla, kulübede bekleyenleriyle, oyun disipliniyle, teknik heyeti ile ezberlediği sisteminde ligin şampiyonluktaki en büyük adayıdır. Onu zirveden indirecek takımın küçük çaplı bir futbol mucizesi gerçekleştirmesi lazım.

Güven aslanlarına... (Oğuz Dizer)
Ümit Öztürk’ün muassır hakemlik seviyesine ulaşmış olduğu açık, seçik izlendi. İtimat telkin etti, dürüst yönetti. Her sporseverin sahalarımızda görmek istediği, erdemli hakem profili budur.

Galatasaray dün gece her haliyle; sonuç ne olursa olsun Başakşehir’den daha kaliteli ve üst düzey futbol yapısı hamili olduğunu örneklemiştir, nokta! İlk 10 dakikada Visca’nın haksız düdük aramasına, Öztürk ‘devam’ dedi ve hakkaniyetle oyunu yönetti.

18’de İrfan Can’ın savunmayı iskambil destesi gibi dağıtıp Fernando, Serdar ve Muslera’yı küllükte ezilmiş havana purosundan beter etmesi de şık bir futbol görselliği. Başakşehir savunmasının sancılı gözüktüğü anlarda da, kalitesi diplomalı Mert penaltı yapmak zorunda kaldı.

Eren’e nasıl ziyadesiyle salladıysam; penaltı atışındaki yüreğine ve şut kalitesine de, ‘helal olsun’ demem gerek: 1-1. Dün gecenin enerjik Aslan posteri, şampiyonluk iddiası adına ümit verdi. Güven Galatasaraylı aslanlarına... Hedefe ulaşacak, aşık olduğun armada...

Gecenin sorusu (Oğuz Dizer)
Güven veren hakem olduğunda, ne denli huzurlu bir 90 dakikanın yaşanabileceğini herkes gördü değil mi? Cezalara hiç itiraz etmeyeceksin ‘ÇİBKB’ iyi mi! (Çıkar İçin Birleşen Kulüpler Birliği)

Maçın starı (Oğuz Dizer)
Eren’in penaltı vuruşundaki yüreği gecenin, Ümit Öztürk‘ün yönetim adaleti de sezonun yıldızı, elbette dersidir. Anlayana!

Maçın olayı (Oğuz Dizer)
Müsabaka başladığı anda geçmiş alışkanlıklarıyla hakeme yaslanma ve herkesi kandırma alışkanlığına yeltenen bir kısım Başakşehirli futbolcular; hiç alışık olmadıkları bir yönetimle karşılaşında 90 dakika boyunca bocaladılar!

Kısa mesaj (Oğuz Dizer)
Galatasaray ve TFF üzerine oynamaya çalışan iç ve dış güçler. Dürüst ve erdemli yiğitler, bu oyunu bozacak ve hak yerine gelecektir. Emin olunuz!

4X4'lük yönetim (Deniz Çoban)
Kritik maçta Ümit Öztürk başarılı bir performans sergiledi. Oyunun kontrolünü maç boyunca elinde bulunduran Öztürk, gösterdiği 6 sarı kart ve verdiği penaltı kararında haklıydı.

Maçın hakemi Ümit Öztürk maçtan önce, 2019 yılı başında FIFA kokartı taşımaya hak kazandığının haberini almıştı. Belli ki, kokart haberi moralini yükseltmiş ve onu ekstra motive etmiş. Zor geçmeye aday olan maçı başarılı bir şekilde tamamladı.

Öztürk maç süresince oyunun kontrolünü sürekli elinde bulundurdu. Disiplinden taviz vermedi. Elini 6 kez sarı kart için cebine attı, tamamında haklıydı. Bana göre maçtaki tek hatası kaleci Mert’e göstermediği sarı karttı.

Ceza sahası dışına kadar çıkan Mert, topu taca çıkana kadar sürdü. Daha sonra Galatasaraylılar’ın oyunu hızlı başlatmaması için topu sahaya tekrar taşıdı. Bu sportmenliğe yakışmayan ve kartı gerektiren bir hareketti.

Kafalar karıştı ama... (Deniz Çoban)
Mert-Ndiaye mücadelesinde çalınan penaltıda, Mert’in topu tokatlıyor olması kafaları karıştırdı. Mert topa eliyle temas etmeden önce, dizleriyle Ndiaye’ye dikkatsiz bir müdahalede bulunmuştu. Dolayısıyla Mert’in elle temasından önce rakibe dizleriyle teması vardı ve penaltı kararı doğruydu.

Aslan fırsat tepti (Metin Karabaş)
Zirve yarışından kopmamak için hayati bir maça çıkan Galatasaray, lider Başakşehir’e konuk oldu. Beklenen onbiri ile sahaya çıkan Sarı-Kırmızılılar dörtlü savunma ile maça başladı.

Muslera izledi (Metin Karabaş)
İlk dakikalarda oyunu kontrol eden, başarılı bir pas yüzdesi yakalayan Galatasaray, hücuma çıkmakta zorlanmadı. Başakşehir ise oyunun temposunu düşük tutmayı düşündü. 18. dakikada İrfan Can ceza sahası dışından vurdu, top ağlara gitti: 1-0.

Muslera golü izlemekle yetindi. Başakşehir ilk şutunda golü buldu. Golden sonra toparlanan Fatih Terim’in takımı, kanatlara yöneldi. 30. dakikada Ndiaye yerde kaldı, verilen penaltıda topun başına geçen Eren düzgün vurdu ve skora denge geldi: 1-1.

Eşitlikten sonra karşılaşmada tempo düştü. Galatasaray 40. dakikada bir kez daha gole yaklaşsa da skoru değiştiremedi ve soyunma odasına 1-1’lik eşitlikle gidildi.

Sonunu getiremediler (Metin Karabaş)
Galatasaray ikinci yarıya iyi başlayan taraftı. Orta alanda Ndiaye biraz kıpırdanınca Sarı-Kırmızılılar hücuma daha hızlı çıkabildi. 51. dakikada Eren Derdiyok, kaleci ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda golü yapamadı.

60’ta Başakşehir etkili geldi. Bajic altı pasta kötü vurdu, top Muslera’da kaldı. 70’ten sonra ise Feghouli sahneye çıktı. Başarılı oyuncu takımına yön veren isimdi.

Terim’in takımı özellikle ikinci yarıda futbol adına pozitif işler yapsa da, sezon başından bu yana gol yollarındaki sorununu bu maçta da çözemedi. Kritik maçta 1-1’lik beraberlik bozulmadı.




