Football Manager 2019 rehberi | Yenilikler, yorumlar, taktikler ve ucuz futbolcular

Hazırlayan: A.Batuhan Özdemir - twitter.com/batuhan_ozdemr

Futbol ve bilgisayar oyunu tutkunlarının vazgeçilmezi Football Manager, 2019 yılı serisiyle Kasım ayında raflardaki ve oyun platforlarındaki yerini aldı. Efsaneyi, pek çok kişi gibi 2001-2002 yılı versiyonuyla tanıyan bendeniz, oyunun yıllar geçtikçe aşırı detaylı hale gelmesi nedeniyle ilgimi yitirmiştim. Çok özlediğimde ise yine CM01-02'nin güncel datasıyla bu özlemimi gideriyordum.

Adam akıllı oynadığım en güncel Football Manager versiyonu 2014 yılına aitti. Hep yaptığım gibi Fenerbahçe'yi almış ve işe hiçbir hile hurda karıştırmadan yaklaşık 15 sezonluk bir kariyerde alınabilecek tüm kupaları alarak, ulaşabileceğim tüm doyumu yakalamıştım. Oyunu "Classic" olarak tanımlanan detaylarla daha az uğraşılan modda oynamak bana ekstra keyif vermişti. Ancak 2015 sonrasında bu mod kaldırıldı ve dediğim gibi çok detaylı bir hale gelen oyunla uğraşacak sabıra da ne yazık ki ben sahip değilim...

Fakat bu yıl ne olduysa, daha beta versiyonu yayınlanır yayınlanmaz oyunu oynama isteğiyle dolup taşıyordum. Ofiste 2018'deki kariyerlerinden bahseden sevgili mesai arkadaşlarım Bora ve Onur'un konuşmaları da yıl boyu bilinçaltıma işlemiş olabilir tabi...

Oyun yayına çıkalı tamı tamına 1 ay oldu ve ben de bu süre içinde azmedip, 3,5 sezon boyunca sıkılmadan oynamayı başardım. Bu kısa sürede edindiğim izlenimleri ise size şöyle aktarabilirim:

İlk olarak kullanıcı teması ve görsel öğelere değineyim. Artık pek çok oyunda olduğu gibi, Football Manager da birkaç yıldır oyunun içine kullanıcının yüzünü ekleme imkanını tanıyordu. Geçen yılki versiyona biraz göz attığımdan bu özelliğin pek de başarılı olmadığını görmüştüm ancak bu sene kendi yüz profilinizi çok daha başarılı bir şekilde oluşturacağınızı söyleyebilirim.

Oyun teması ve menüsünde çok radikal değişiklikler yok. Yalnızca menüye genel olarak bir mor rengi hakim, ancak beğenmezseniz onu da ayarlardan açık veya koyu tonlu temayla değiştirebilirsiniz.

Maç görüntülerine gelecek olursak, ilk olarak şunu belirtmeliyim ki; yazının başındaki sözlerimden anlayacağınız gibi biraz eski kafalı biriyim. Bu nedenle benim için FM demek, 2D sahada oynayan yuvarlak adamlar demektir. Üstü numaralı yuvarlak adamların yaptığı hareketleri, gol sevinçlerini kendi hayalgücümle zengileştirmek varken; robotik hareket eden, zeminde kayarak ilerleyen 3d futbolcuları izlemek çok yavan geliyor. Bu durumu; çok iyi bir romandan aldığım tadın, filmini izlediğimde yerini hayal kırıklğına bırakmasıyla da örnekleyebilirim.

Bütün bu önyargılı tavrıma karşın, 3d maç motorunun çok çok geliştiğini söylemek boynunum borcu. Ben tercih etmesem de, FM tutkusuna daha yakın dönemde başlamış olanlar için tatmin edici boyutlara ulaştı.

Detaylar detaylar detaylar...

Biliyorum, şu an bu yazıyı okuyanların birçoğu, detaylardan şikayet ettiğim için bana sinirlenmekle meşgul. Sizleri anlıyorum arkadaşlar, evet bu bir simülasyon ve gerçekten her detayı yaşamaktan hoşlanıyorsunuz. Ancak benim gibi kısıtlı zamanlarında bu oyunu oynamak isteyen insanlar da var. O nedenle benim için ne kadar az detay olursa o kadar iyidir. Classic mod artık olmamasına karşın, oyun sizin neredeyse hiçbir detayla uğraşmadan da kariyer yapabilmenize izin de veriyor. Bunu yapabilmenin yolu ise kulüp çalışanlarını iyi seçmeniz. Sorumluluklarınızı, yerine göre başkana, yerine göre sportif direktöre veya diğer çalışanlara devredebilirsiniz. Tabi ki çalışanlarınız ne kadar nitelikliyse işleriniz de o kadar yolunda gider.

Finansal Fair Play dersleri

Fenerbahçe'deki ilk yılımda kendimi tam olarak bir cenderenin içindeymiş gibi hissettim. Gerçek hayatta halen daha Finansal Fair Play'in ne olduğunu anlamadan "Ya verin 5-10 milyon Euro adam gibi takım kurun" diyenlere, yalnızca 1 sezon Fenerbahçe'yi çalıştırmalarını öneririm. Çünkü transfer bütçeniz 0. Evet yazıyla sıfır ve "Yaee ne olacak, elimdeki yüksek maaşlı adamları bedavaya satar, maaş bütçesinden kısar adam alırım" diyemiyorsunuz. Ne kadarlık satış yaparsanız o kadarlık futbolcu alabilirsiniz. Maaş bütçesine de dokunamazsınız.

İş böyle olunca, kulüplerimizin gerçek hayatta uyguladığı gibi kiralık veya sözleşmesi sona eren oyunculara yöneliyorsunuz. Her transferde kafamın içinde şu sözler yankılandı: Sen ne yüce adammışsın Bosman!

Eğer tüm kurallara uyar ve UEFA'yı memnun ederseniz, Fenerbahçe için 2 yılın sonunda tüm bu işkence sona eriyor. 3. sezonda artık bütçeyi istediğiniz gibi yönetebilirsiniz.

Süper Lig artık yalnızca yaşlı yıldız yeri değil!

Finansal şartlar, sizi istemeden de olsa oyundaki önemli bir noktayı keşfetmeye yöneltiyor. Özellikle Premier Lig devleriyle sözleşmeleri bulunan ancak Championship'te veya başka ülkelerde kiralık oynayan genç futbolculara teklif götürdüğünüzde, hiç sıkıntı çıkarmadan geliyorlar. Ben 3 sezon içinde bu tipte pek çok oyuncuyu ya kiraladım, ya da sözleşmesinin bitmesine 6 ay kala 5 kuruş para vermeden transfer ettim ve inanın maaşları da çok uygun. Bu oyuncuların ortalama bonservis değerlerinin 8-10 milyon olduğunu göz önüne alırsanız, 3 yıldız üzeri yetenekteki oyunculardan 6 ay - 2 sene arası dönemde hem sportif başarı, hem de maddi kaynak elde edebilirsiniz. Bu oyunculardan benim için öne çıkanları, yazının sonunda belirteceğim.

Yeni moda "Gegenpress"

Evet bu yılın öne çıkan yeniliği, oyunda bulunan hazır taktikler. İlk maçınıza çıkmadan önce yardımcı antrenörünüz oyun tarzınızı ve oynatmak istediğiniz oyuncuları soruyor. Siz, 10 çeşit taktikten, açıklamalara bakarak sizin futbol mentalitenize uyanı seçip oynarsınız. Ben "Gegenpress"i biraz özelleştirerek oynamayı tercih ediyorum. Diğer tatktikleri pek denemediğim için yorum yapmayacağım ama yüksek tempolu ve mücadeleci bir taktik olması nedeniyle oyuncularınızın da mutlaka bu şartlara uygun profilleri olması gerekli. Detaycı arkadaşlar, hazır taktiklere hiç tenezzül etmeden, tüm tatktiksel ayarları kendileri yapmak isteyeceklerdir tabi ki. Ancak çevremdeki insanlardan duyduğum ve gördüğüm kadarıyla, pek çok kişi bu hazır taktik olayını sevmiş ve kendilerinden de ufak bir şeyler katarak gayet keyifli bir şekilde oyunlarını oynuyorlar. Tabi ki çoğunluğu da yeni moda olarak adlandırabileceğimiz "Gegenpress"i seçiyor...

Bir taktiğin başarılı olması için en önemli etken sabır. "Bu taktik tutmadı" deyip sürekli farklı şeyler denerseniz başarılı olma ihtimaliniz yok. Çünkü taktik ekranda da görebileceğiniz gibi oyuncularınız sizin seçtiğiniz taktiğe uyum sağlamaları gerekli ve bu da sürekli olarak aynı tarza oynadıklarında oluşuyor. Elbette ki b ve c planlarınız da olacak. Bunun için de oyun, 3 farklı taktiksel anlayışı benimsemenize ve sürekli olarak bunlara çalışmanıza olarak tanıyor.

Oyunla ilgili şimdilik üzerinde durmam gereken noktaların bunlar olduğunu düşünüyorum. Bu sezon sıkı bir FM oyuncusu olacağımı düşündüğümden, yıl boyunca deneyimlerimi sizlerle paylaşmam muhtemel. Adettendir; bu tip yazılarda hileli taktikler veya ucuz wonderkidler vermek gerekir. Ben yalnızca kendi kariyerimde, benim için değerli olan oyuncuların isimlerini vereceğim. Fenerbahçe'deki kariyerime ilişkin değerlendirmeleri ise sonraya bırakıyorum. Buraya kadar okuduğunuz için teşekkürler umarım bilgiler işinize yarar....

Patrick Roberts(Ofansif orta saha sağ): Bonservisi Manchester City'de. İki yıl boyunca kiralayıp, 2020 sezonu başında bedelsiz bir şekilde transfer debilirsiniz. 2022 yılındaki değeri 25 milyon Euro.

Johannes Eggestein (Forvet): Werder Bremen kadrosunda yer alan Alman forveti, 2019 yazında yine bonservis ücreti ödemeden alabilirsiniz. Benim kariyerimde gol kralı oldu. 2022 yılı değeri 18 milyon Euro.

Baba Rahman(Sol bek): Ganalı sol bek tanınan bir isim olmasına karşın, 2020 yazında bosman kuralı sayesinde transfer edilebilir. Özellikle Fenerbahçe gibi son dönemde sol bek acısı çeken bir takıma ilaç oluyor.