Fenerbahçe'de Beşiktaş derbisinde hangi futbolcu, nasıl oynadı?
Fenerbahçe, Kadıköy'de Beşiktaş'a 4-3'lük skorla kaybetti ve kendi evindeki son 2 maçta puan alamadı. Teknik direktör Erol Bulut'un maç sonunda da söylediği gibi iyi bir performans sergileyemeyen Fenerbahçe'de oyuncuların bireysel performansları da hayal kırıklığı yarattı. Peki Sarı Lacivertliler'de hangi futbolcu, nasıl oynadı, en çok kimin performansı mağlubiyette etkili oldu? (Hakan Ateşler / Fanatik.com.tr)
Altay Bayındır:
Karşı karşıya pozisyonlarda son dönemin rakipsiz kalecisi olabilir fakat yediği bazı gollerle şaşırtıyor. Beşiktaş maçının faturası asla ona kesilemez fakat Aboubakar'ın ilk golünü kurtarabilirdi. Golün güzelliği, kurtarılması zor bir şut olduğu anlamına gelmiyor.
Gökhan Gönül:
Belki beklenti çok fazla... Ama özellikle savunmada aksadığı zamanlar fatıra ağır oluyor. Necip'in golüne faul verilebilir doğru ancak vermeyene de " Niye?" diye sorulamaz. Hücumdaki eski etkinliği de yok.
Mauricio Lemos:
Hala kendini kanıtlayamadı. Zanka, Falette ve Diego Reyes'ten bir farkı var mı, bilinmiyor. Trabzonspor maçında Afobe, bu maçta da Aboubakar'a şutu çektirdi. Fenerbahçe çaprazdan gelen şutlardan garip goller yiyor. Lemos burada başrol oynuyor.
M. Tisserand:
Hava toplarındaki kalitesi tartışılmaz. Duran toplarda Luciano ve Lugano kadar olmasa da katkı veriyor. Atıyor ya da attırıyor. Ancak savunmadaki partnerinin sabit kalıp, kısa vadede bir "ikili" oluşturulması şart...
Filip Novak:
Kimse ondan kahramanlık beklemiyor. Oun da belli ki böyle bir derdi yok ancak Fenerbahçe sol beki gibi oynaması şart. Caner'i şu ana kadar hiç zorlayamadı. Beşiktaş maçında Perotti sakatlanmasa muhtemelen ilk yarı bitmeden oyundan çıkardı.
Jose Sosa:
Oyun kurmada bazen vasat üstü bazen ise hiç yok. Kimse ondan koşmasını, basmasını beklemiyor ama kalitesini de hissettirmeli. Beşiktaş ev trabzonspor maçlarında neredeyse hiç yoktu. Büyük maçlarda "Ben buradayım" demesi lazım.
Luiz Gustavo:
Çok fazla eleştiremeyiz. Hücumda da savunmada da sonuna kadar mücadele ediyor. Takımın kötü performansını tek başına sırtlaması imkansız. Yaşından ötürü bir süre sonra yoruluyor. Bu da çok normal...
Ozan Tufan:
10 numara oynar mı oynamaz mı? Bu sorunun cevabı Sosa ve Gustavo'da gizli... Ozan bu oyunculardan çok daha genç yaşta... Orta sahayı toparlaması lazım. 10 numara onun için lüks. Mevcut şartlarda Gustavo bile 10 numara oynayabilir ama koskoca orta sahanın yükü 33 ve 35 yaşındaki iki oyuncuya bırakılmamalı.
Diego Perotti:
Katkısı çok büyük. Sakatlanması şanssızlık. Takımın kötü oyununa rağmen sakatlanmasa, bambaşka bir skor oluşabilirdi. Böyle bir oyuncu Perotti...
Pelkas:
Bazen var, bazen ise hiç yok. Gökhan ile çok daha iyi anlaşması lazım. Hücumda Gökhan-Pelkas oldu mu Fenerbahçe'nin o kanadı şehirler arası yol gibi kullanması gerekir. Sezon başından beri Caner konuşuluyor. Ne Gökhan ne Pelkas bir türlü kendilerinden söz ettiremediler.
Papiss Cisse:
Devrede oyundan alınmasını eleştireceksek Erol Bulut'un ondan beklentisini de öğrenmeliyiz. Cisse de tam da attığı goldeki gibi bir oyuncu... Ondan pres yapıp, sürekli fiziksel mücadeleye girmesini bekleyemezsiniz. Şans geldi mi, affetmeyecek bir oyuncu... Dün de görevini yaptı.
Yedekler:
Mert Hakan Yandaş:
Uzun süren tartışmaların ardıdnan Fenerbahçe'ye gelince gözler onun üzerine kilitlendi. Zamana ihtiyacı olduğu çok açık. Kaçırdığı goldeki eleştirilere katılmıyorum. Zaten son anda dokunabildi topa...
Ferdi Kadıoğlu:
Geçen senenin koşan, basan, asist yapan, yüzü gülen Ferdi'si bu sezon yok.
Mame Thiam:
Samatta ve Valencia'nın olmadığı, Cisse'nin çıktığı, Perotti'nin sakatlandığı yerde Erol hoca onu oyuna almıyorsa (ya da sonra alıyosa) problem var demektir.
Ademi:
Kapalı kutu... Kupa maçı dışında göremedik. Derbide oyuna alınması şaşırttı. Beklentilere cevap da verdi ancak Beşiktaş maçı gibi bir mücadelede oyuna alınması riskti. Yetmedi.
Caner Erkin
Elinden geleni yapıyor. Takımın asist kralıyken ve Novak bu kadar gerideyken ilk 11'de onun oynamasından başka çare yok.