Fanatik yazarlarının Fenerbahçe - Ankaragücü maçı yorumları
The End (Mehmet Demirkol)
Ligde en çok şuta maruz kalan takımın kalesine ilk isabetli şutu 55. dakikada bir duran topun sonrasına atabilmek... Hem de evinde oynarken, hem de rakibin ligde kurtarış rekortmeni kalecisi yokken. Aynı zamanda rakibine en çok şut attığı maçı yaşatmak... Geçen haftaki sözümün arkasındayım. Sorun Cocu değil. Ama çok belli ki çözüm de o değil. Muhtemelen siz bu yazıyı okurken Cocu gitmiş olacak. Normal olan bu.
Ben beklerim ama büyük takım beklemez. Fenerbahçe’nin çok sorunu var. Ancak Yer darlığı dolayısıyla sadece birincisinin altını çizeyim. Topu içeriye vuracak bir oyuncusu yok. Slimani futbolda yaşadığım en büyük hayal kırıklıklarından biri. Sedece korkunç formuyla değil, vücut dili, negatif enerjisiyle de... Sahada bir pırıltı değil, bir keder sergiliyor sürekli. Bunu söylediğime inanamıyorum ama Frey an itibarıyla ondan iyi. Eğer böyle devam edecekse etmesin.
Gecenin sorusu (Mehmet Demirkol)
Şimdi ne olacak?
Maçın starı (Mehmet Demirkol)
Korcan’ın Skrtel’in vuruşunu çıkarması bir çok kişinin kariyerinin dönüm noktası. Ancak asıl yıldız iki stoperi maç içinde sakatlanıp çıkmışken, kalecisi Hopf ve Cerci yokken oyunu alan İsmail Kartal. Keşke biraz da özgüvenli, inatçı olsaydı. İyi bir insan ve iyi bir teknik direktör. Fazlasını da yapabilirdi.
Maçın olayı (Mehmet Demirkol)
Kaleci sakatlığı ya da kavga gürültüyle bölünmemiş bir ilk devre normal süresinde sakatlık yokken neden 5 dakika uzatılır? Ve neden sonrasında 52. dakikada biter. İşte bu bir hakemlik sorunu. Hüseyin Göçek yetenekli bir hakem değil. Ancak 42 yaşında hala bu işi yapıyorsa sorun onda değil.
Kısa mesaj (Mehmet Demirkol)
The End
Yolun sonu (Serkan Akcan)
Cocu için yolun sonu geldi artık. Fenerbahçe, tarihinin en kötü sezon başlangıçlarından birine imza attığında bile taraftarın hâlâ bir umudu vardı. Taa ki Ankaragücü maçına kadar. Cocu dün gece Fenerbahçe taraftarının kalbindeki son umut kırıntılarını da kuruttu. Bu takımı elbet Cocu tek başına kurmadı, hatta bu konuda oklar tamamen Comolli’yi gösteriyor.
Ali Koç, neredeyse kendini siper ederek bu ikilinin arkasında duruyor. Kadro kalitesi vasatın altında, ortada ne ruh var, ne mücadele ne de oyun pratiği. Öyle ki yenen ilk golde duran top savunması çaresizliğin fotoğrafıydı.
Jailson ve İsmail’in vurdurması mı hata, yoksa havuza indirilen topa kimsenin gitmemesi mi? Erdem korneri kullandığında 10 Fenerbahçeli oyuncu ceza sahasının içinde. Alan savunmasında herkes sabit bekliyor. Topa iki Ankaragücülü oyuncu dokunuyor ama yerden yükselen tek bir Fenerbahçeli yok.
Gecenin sorusu (Serkan Akcan)
Slimani’nin VAR incelemesinin ardından hakeme aşırı tepki gösterip atılmasının sebebi kötü pefromansını örtmek mi?
Maçın starı (Serkan Akcan)
İki stoperi erkenden sakatlanıp çıkmasına rağmen İsmail Kartal’ın Bifouma’nun hızı üzerine kurduğu planlar işledi. Gecenin iki yıldızı Bifouma ve İsmail Kartal’dı.
Maçın olayı (Serkan Akcan)
Fenerbahçe taraftarının Cocu’yu ıslıklarken İsmail Kartal’ı alkışlaması, Kartal’ın da önlerinde eğilerek selamlaması.
Kısa mesaj (Serkan Akcan)
Fenerbahçe’nin sorunu bir maçla ortaya çıkmadı. Bu bir süreçti ve Cocu bu süreci berbat etti.
Fenerbahçe’nin penaltısını atladı! (Deniz Çoban)
Maçın ilk yarısında serbest vuruş sırasında Yalçın’ın, Skrtel’i formasından çekerek düşürdüğü pozisyonda net bir penaltı vardı. Maçın hakemi Hüseyin Göçek belli ki kalabalıktan dolayı pozisyonu göremedi. VAR bu pozisyona müdahale etmeliydi. Hakemin hiç görmediği ve herhangi bir fikrinin olmadığı pozisyondu...
İkinci yarıda Ankaragücü lehine VAR yardımıyla verilen penaltı doğruydu. Bu penaltıya Slimani’nin neden bu kadar abartılı itiraz ettiğini anlayamadım. Ağzından onur kırıcı bir söz çıkmış olacak ki Göçek direkt kırmızı kartını çıkarttı.
6 - 0! (Mehmet Ali Sabuncu)
Galatasaray’ın Malatya’dan puansız ayrılması ve Belçika’da oynanan futbolun umut verici olması, maç öncesi Kadıköy’ün havasını değiştirdi. Cocu maça Frey’siz Ayew’li başladı. 10 yıl aralıksız, 313 kez çubuklu formayı terleten İsmail Kartal yönetimindeki Ankaragücü’nün sahadaki en büyük kozu ise Bifouma’ydı.
İlk yarım saatte karşılıklı ama etkili olmayan ataklar vardı. 34’te Faty’nin kale dibinde boş pozisyonda topu ağlara göndermesi ataklar olsa bile sıkıntının devam ettiğinin habercisiydi. 0-1.
Devre bitimine kadar futboldan çok Alihan’ın iki kez sedyeyle oyuna girip çıkması seyredildi, protesto edildi.
Rövanşı alırlar (Mehmet Ali Sabuncu)
57’de Skrtel’in kaçırdığı gol Kadıköy’ü kahretti. Bu dakikadan sonra taraftarlar Ankaragücü pozisyonlarını alkışlayıp Fenerbahçe’yi protesto ettiler. 72’de VAR ile verilen penaltıyı Erdem kullandı durum 0-2 oldu.
77’de El Kabir durumu 0-3 yaptı taraftarları çileden çıkardı. Ancak İsmail Kartal’ın alkışlanması haktı, adaletti. 89’da Korcan’ın elinden kaçırdığı topu Frey tamamladı ama bu gol sonrası ‘yuh’ sesleri vardı. 1-3 Maç bu sonuçla bitti. Kötü futbol bir mağlubiyet daha getirdi.
Cuma günkü Fenerbahçe maçı için futbolcuları dinlendiriliyorlar mı yoksa sakatlar mı bilinmez ama Galatasaray, takım böyle olursa kimle çıkarsa çıksın 6-0’ın rövanşını alır. Herkes için tarih yeniden yazılır, DİKKAT....