Fanatik yazarları Giresunspor - Fenerbahçe maçını değerlendirdi: Elbette kaleci Altay
Süper Lig'in 25. haftasında Fenerbahçe deplasmanda 1-0' geriye düştüğü maçta Giresunspor'u 2-1 yenerek rahat bir nefes aldı ve uzun bir aranın ardından deplasmanda galibiyetle tanıştı. Fanatik yazarları bu 90 dakikayı köşelerinde değerlendirdiler. İşte yazarlarımızın değerlendirmeleri...
Elbette kaleci Altay (Cem Dizdar)
Günümüz futbolunda maç, orta sahada kazanılıp orta sahada kaybediliyor. Bu nedenle takımların orta saha savunmacıları pek göze görünmeseler de kritik önemdeki oyuncular oluyor. Dün akşam ilk 20 dakika Fenerbahçe’nin yaşadığı büyük sıkıntının nedeni bu oyuncu/oyuncuların yokluğuydu.
Gustavo, İrfanCan ya da Ozan Tufan’dan en az birinin zorunlu yokluğunda taç atışından gelen topu onca pasa rağmen savunamamaları bu eksikten kaynaklanıyordu. İlk devre kaleci Altay Bayındır maçın kopup gitmesini engelleyen en önemli oyuncuydu onlar adına.
Ferdi Kadıoğlu’nun ters kanatta Pelkas’ı bulduğu pozisyona kadar etkisiz kalan Fenerbahçe bu dakikadan sonra Giresun’un geriye büzüşmesiyle oyunu ele aldıysa da sürdüremedi.
Şaşacak az insan vardır
İkinci devre oyun değil ama Giresun’un yapabileceklerinin sınırı belli olunca bu kez oyuncu farkı belirleyici olmaya başladı. İki hücumcu değişikliğinin birinden de gol geldi… Ama ne gol! Yediğine benzer bir ev sahibi savunma düzensizliği içinde buldu galibiyet golünü Fenerbahçe.. Ve karşılaşma da süratle ülke vasatına döndü.
Gerçi önünde olanlar da ‘’yapanlar’’dan çok ‘’fırsat verenler’’in çaresizliğinin ürünüydü ama ülkede bu duruma şaşacak az insan vardır sanırım. Yine çoğu maçta olduğu gibi ‘’oyun’’dan çok ‘’beceri’’nin - ya da becerememenin (!) - neticelendirdiği bir maça daha şahit olduk. Becerililerin başında elbet Altay Bayındır vardı.
Valencia’nın katkılarıyla (Serkan Akcan)
Fenerbahçe, Giresun deplasmanında doyurucu hikayesi olan bir galibiyet aldı. İsmail Kartal, Valencia’yı santrfor başlatıp Rossi ve Samuel ile iki kanadı domine etme planıyla maça başlasa da Giresunspor, Chiquinho’nun güzel golüyle öne geçti.
Golü güzelleştiren elbette ki organizasyon örgüsü ve biraz da Fenerbahçe savunmasının rakibe temastan kaçınmasıydı. Altay’ın maç eksiğini de eklediğimizde nefis golün tarifini tamamlamış oluruz. Fenerbahçe, Sosa ile Zajc arasında futbol iletişimini kuramadığı her maçta yaşadığı aksaklıkları Giresun’da da yaşadı.
Valencia Fenerbahçe’nin terminatörü gibiydi. Sahanın her bölgesinde ekmeğini taştan çıkardı, topun yörüngesinde kaldı. Rakip ceza sahasında 11 kez topla buluştu, 1 gol ile 1 asist üretti, 6 şut denedi, 9 ikili mücadele kazandı. Fenerbahçe’yi Giresun deplasmanında hayata döndürdü.
Derde sokuyor...
Bireysel anlamda çok sayıda formsuz futbolcunun varlığı Fenerbahçe’nin başını her maç değişik şekilde derde sokuyor. Rossi, Sosa, Zajc ve elbette formsuzluğuyla son dönemin en dikkat çekeni Szalai Giresun’a karşı ilk yarının en çok hata yapanlarıydı. Pelkas, Rossi’nin yerine oyuna girdiğinde son bir kaç maçlık formsuzluğunu unutturacak kahramanlık yapmak zorunda hissetti kendini.
Nitekim Pelkas neredeyse 50 metrelik driplingle ilerleyip kaleci Okan’ı ters ayakta yakalayarak kendi kahramanlık hikayesini yazdı. Fenerbahçe, Giresun deplasmanında ilk 30 dakikayı vasat geçirse de, ikinci yarıda hem oyunun hem tabelanın üstünlüğünü ele aldı, zor bir maçı 1-0 geriden gelip kazandı.
Tek yetkili takım doktoru (Deniz Çoban)
46'da Valencia yerde kalınca Fenerbahçeliler penaltı bekledi. Rakibinin Valencia’ya penaltıyı gerektirecek bir müdahalesi yoktu. 51'de Serdar ile Zek imücadelesinde Serdar sakatlanarak oyundan çıktı. Serdar sakatlanınca bir ara sahadan çıkmak istemedi .Hakem devreye girdi, Serdar’ı kenara gönderdi.
Son UEFA genelgesi futbolun paydaşları tarafından tam olarak öğrenilemedi. Kafa sakatlanmalarında takım doktoru tam yetkili. Oyuncu devam etmek istese de teknik sorumlu oyuncusunu sahada tutmak istese de fayda etmez. Oynayıp oynayamayacağına takım doktoru karar verir.
82'de Perez'e çıkan kırmızı kart ise doğruydu. Valencia bariz gol şansıyla ilerlerken Giresunlu oyuncu tarafından faulle durduruldu.
Aman havaya girmeyin (Faik Çetiner)
Hafta arası kupa travması yaşamış Fenerbahçe’nin, Giresun’da aldığı galibiyeti küçümseyecek değiliz. Ev sahibi maça yeni transferi Chiquinho’nun golüyle başlayınca Fenerbahçe için de hemen kötü senaryolar yazılmaya başlandı. Ancak ne Fenerbahçe yediği erken golle, dağıldı, ne de Giresun bu golün avantajını kullandı.
Maç boyunca önde baskı yapan, rakibini sürekli hataya zorlayan Fenerbahçe bu planında başarılı oldu. Kazanılan her top Ferdi, (ki solbek oynadı) Osayi ve Valencia gibi oyunu dikine oynayan, adam eksilten ayaklarla pozisyonlara dönüştü, maç sıkıntıya girmedi. Mert Hakan’ın orta alanda, Kım’in defanstaki performansları da göze çarpıcıydı.
'Kuzu' bir takım
İsmail Kartal’ın devre arası hamlelerinden Pelkas attığı galibiyet golüyle keyiflendi. Hamle oyuncularından Serdar Dursun sahada 10 dakika kalabilirken (sakatlandı), Berisha yine saç baş yoldurdu. Özetlersek, deplasman galibiyeti önemli. Ancak bu maç Fenerbahçe’yi havaya sokmasın. Kimse kızmasın ama, ben kendi evinde bu kadar, “kuzu” bir takım uzun zamandır görmedim. Belli ki, onlar da havalanmış. Ligin geriye kalan oyunları için iki tarafa da mesajımız” Aman havaya girmeyin” olur.
Yeter ki böyle oynayın (Mehmet Ali Sabuncu)
Galibiyeti unutan Fenerbahçe 105 gün sonra Altay’ı kaleye geçirerek, Giresunspor’a konuk oldu. Lige iyi başlayamayan, sonrasında toparlanan bu güzel ilimizin takımında hedef galibiyetti. Zorbay Küçük’ün düdügü ile maç başladı...
Orta alanda baskı sonuç verdi
2’deChiquinho yaklaşık 30 metreden müthiş vurdu, Altay uçtu ama çaresizdi: 1- 0. 8’de Zajc kale önünde topu dışarı attı. 11’deDiabate vurdu, Altay ikiyi yemedi. 22’de Zeki şutladı, topu köşede Altay uzandı, çıkardı. 30’da orta alanda Traore topu kaptırdı, Mert Hakan’ın pasına hareketlenen Valencia çaprazdan skora eşitliği getirdi: 1-1.
43’te Flavio kale dibinde topu Altay’a kaptırdı, devre 1-1 bitti. 47’de Samuel sağdan yüklendi, Valencia pozisyonun devamında kötü vurdu. 53’te Pelkas ikiyi attı. Yunan oyuncu orta alandan topu kaptı, uzun süre koştu, plasesi tabelayı değiştirdi: 1-2. 59’da Szalai kafayla kaleyi yokladı, olmadı.
73’te Ferdi son çizgiye indi, kale önünde Pelkas dokunamadı. 86’da Berisha yine kötü vurdu. 90’da Valencia aşırttı olmadı, pozisyonun devamında Burak dışarı attı. 3 olmadı, maç 2-1 bitti. Kanatlar iyiydi, gollerde orta alan baskıları sonuç getirdi. Defans biraz aksasa da iyiydi. Ama her zaman rakip Giresunspor gibi olmaz.
Bir farklı sonuç tehlike. Her an beraberlik olur. Bir sözüm de Serdar Dursun’a; Şakağın olmuş mosmor, doktor çık diyor. Niye itiraz ediyorsun! Gir dediler mi girecek, çık dediler mi çıkacaksın. “Beni niye oyundan aldınız” görüntülerini artık bu taraftar yemiyor. Sağlığın yerinde olsun...