Hafta içi, ünlü boksörün kardeşi Rahman, abisinin parkinson hastalığı sebebiyle konuşmakta zorluk çektiğini ve artık dışarı çıkmak istemediğini açıkladı.
2
Aslında o büyük savaşı gençlik yıllarında bakın nelere karşı gelmişti....
3
Tüm zamanların en iyi ağır sıklet boks şampiyonu Muhammed Ali, kendisini Vietnam savaşına yollamak isteyenlere 'Vietnamlılar bana hiçbir kötülük yapmadılar ki onlarla savaşayım.' deyince spor müsabakalarından 3 yıl men edildi. İşte zorlu geçen 3 yıl...
4
1- Yıl 1968. O her ne kadar ringlerden uzak olsa da mutlu olmaktan vazgeçmedi. Muhammed Ali, o yıllarda ırkçılığı konu alan 'The Great White Hope (Büyük Beyaz Umut), ' adlı oyuna desteğini eksik etmedi. Ali, New York'ta bulunan Alvin Tiyatrosu'nda (sonrasında Neil Simon Tiyatrosu adını aldı) böyle poz verdi.
5
2- The Great White Hope (Büyük Beyaz Umut) dönemin en etkiliği oyunlarından biriydi. Sonrasında beyaz perdeye aktarıldı. Senaryo ise Muhammed Ali'ye hiç de uzak değil. Afrika kökenli Dünya Ağır Siklet Boks Şampiyonu ilk siyahi sporculardan biri olan Jack Johnson'ı anlatan oyun, o döneme bir kez daha ışık tutuyordu. Fotoğrafta, Muhammed Ali, Johnson'ı canlandıran oyuncu James Earl Jones ile böyle poz verdi.
6
3- Muhammed Ali, inandıklarını en çok da yasaklı olduğu bir dönemde savundu. Siyahi bir vatandaş olmanın zorluğunu hep yaşamış bir insan için belki de şimdi hissettiklerini cesurca dile getirme zamanıydı. Yıl 1968. Spordan uzaklaştırılışının 1. yılı... Los Angeles'ta 1500 öğrencinin bulunduğu bir kalabalığa inandıklarını anlatıyor.
7
4- Gençler ve o... Belki de öncelikle ön yargıları yıkmaya onlardan başlamalıydı. Hakkı da vardı. Sonuçta gelecek onların elinde olan taze bir filizdi. Yorulmadan aynı yıl üniversiteleri gezmeye devam etti. Bu kare 1968 yılı mayıs ayına ait. New York'ta bulunan St John üniversitesi öğrencilerine verdiği sunum sonrası, onların elini tek tek sıkıyor.
8
5- Muhammed Ali, çoğu zaman evinin kapılarını basına açmaktan çekinmiyor, düşüncelerini ise açık yüreklilikle söylemekten çekinmiyordu. Duygularını o yıllar Time Magazine dergisine şu şekilde aktardı: Mutluyum; çünkü özgürüm!