DHT hormonu nedir, ne işe yarar? DHT yüksekliği ve düşüklüğü ne anlama gelir?

Belirli bir zaman içerisinde saçların dökülmesi ile doğru orantılı olduğu anlaşılmış DHT hormonu, yüksekliği ve düşüklüğü üzerinden istenmeyen durumlar yaratabilmektedir. O yüzden dikkat edilmesi ve mutlaka dengeli olması gereken hormonlar arasında yer almaktadır. Bu sebepten dengelemek için belli başlı bazı unsurları ele almak gerekir. Böylece belirli bir yaşa gelindiği zaman aktifliğini kaybeden DHT hormonu için, bu ana kadar zararlı yanlarından kurtulma durumu elde edilir.

DHT hormonu nedir?

İnsan vücudunda bulunan bir enzim ile testesteronun birleşmesi neticesinde meydana gelen bir erkeklik hormonu olarak DHT hormonu öne çıkıyor. Doğumdan itibaren etkisini göstermeye başlayan bu hormon, vücut kılları ile beraber erkeksi bütün farklı unsurlarda önemli olan bir hormon olarak öne çıkmaktadır. Özellikle yaşlılık ile beraber belli bir yaşa kadar görevini etkin şekilde yerine getiren bir hormondur.

Ancak belli bir yaştan sonra görev yeteneğini kaybeder ve vücutta atık bir durumda kalır. Bu duruma gelene kadar dengesinin korunması büyük öneme sahip olan vücudun önemli hormonlarından biridir. Düşüklüğü ya da yüksekliği üzerinden belli başlı bazı durumlar ortaya çıkabiliyor. Bu durumlardan uzak kalabilmenin temelinde ise belirlenmiş olan standart değer aralığında dht hormonunun kalmasıdır.

DHT hormonu ne işe yarar?

Anne karnından itibaren fetus DHT hormonuna maruz kalmaya başlar. Diğer taraftan bir erkeklik hormonu olarak vücutta belli başlı bazı görevleri bulunmaktadır.

- Erkekler için Fetal ve embriyonik fiziksel gelişim sahasında önemli bir rol üstlenir,

- Fetus halindeki çocuğun erkek cinsel özellikleri kazanmasını sağlar,

- Cinsel organın gelişmesinde önemli rol oynar,

- Anne karnında bulunan fetusun cinsiyetini belirler,

- Ergenlik döneminde ikinci farklılık ile erkek cinselliğinin farkını ortaya çıkarır,

- Sakal, bıyık ve kas kütlesi ile beraber cinsel organ üzerinden birçok kısmın önemli gelişim göstermesini doğrudan katkı verir,

- Prostat doku fonksiyonlarının devamlılığını sağlar,

- Sperm üretiminde aerobik kapasite artışında etkilidir,

Bu gibi görevleri ile beraber DHT hormonu fetus döneminden itibaren erkeklik özellikleri konusunda oldukça önemli bir hormondur. Belli bir yaşa gelene kadar bu özellikleri korur ve gelişimin devam etmesine olanak verir.

DHT yüksekliği ve düşüklüğü ne anlama gelir?

Birçok farklı hormonda olduğu gibi DHT hormonu da mutlaka referans alanında kalmalıdır. Belli bir referans aralığı olması gereken bu hormon için, düşüklüğü ya da yüksekliği istenmeyen durumlar yaratabilmektedir.

- Saç foliküllerinin büyümesine engel olur ve kellik yaratır,

- DHT hormonu düşük olduğu dönemlerde erkeklerde kıl hiç çıkmaz,

- DHT hormonu yüksek olduğu dönemlerde erkeklerde kıl yüksek oranda aşırı çıkar,

- İyi huylu prostat büyümesine sebep olur,

- Alopesi ve akne gibi hastalıklara neden olabilir,

Nedenlere tam olarak bilinmemekle beraber düşüklüğü ya da yüksekliği üzerinden DHT hormonu bu gibi problemler ile kişiyi karşı karşıya bırakabilmektedir. O yüzden mutlaka bilindik standart referans aralığında kalması büyük öneme sahiptir. Kan testi ile beraber diğer bir adıyla kan sayımı yapılması kapsamında, değerinin olduğu üzerinden gerekli tedavi yöntemleri uzman doktor kontrolü altında ele alınabilir. O yüzden bu gibi dikkat edilmesi ve dengeli halde kalabilmek için yapılması gerekenler ele alınmalıdır.

DHT hormonunu dengelemek için yapılması gerekenler

Özellikle belli bir zaman sonra genetik yatkınlık ile beraber DHT hormonu saçların dökülmesine sebep olmaktadır. Yüksek olması ya da düşük seviyede bulunması ile beraber saç foliküllerinin etkileyerek büyümesine engel teşkil etmektedir. Özellikle bu konuda belli başlı bazı tedavi yöntemleri bulunmaktadır. Topikal losyon uygulamaları ile beraber hücresel iyileşme olanağı veren PRP gibi tedavi yöntemleri söz konusudur. Bunlar sadece geciktirme ya da belli bir noktaya kadar önleme potansiyeli sağlıyor. Zira dht hormonu üzerinden saç dökülmelerine engel olacak ve diğer sorunları bertaraf edecek kesin çözüm henüz bulunmuyor.

Ele alınan lazer ve terapik uygulamalar ile beraber DHT hormonu dengelenmesi sağlanabilmektedir. Ancak bu konuda kişinin genetik yatkınlığı ve beslenmesi ile beraber yaşam alışkanlıkları önemli bir potansiyel teşkil etmektedir.