Yenilenmiş formatı, uzayan sezonu ile yeni Euroleague bugün başlıyor. Ligdeki 16 takımın tam 4’ü Türkiye’den. Son finalist Fenerbahçe’nin yanı sıra Galatasaray Odeabank, Darüşşafaka Doğuş ve Anadolu Efes, İstanbul’da yapılacak olan Final-Four’da yer almak için mücadele edecek. Yazarımız Gökhan German takımları değerlendirdi.
2
Euroleague’de 2016-17 sezonu bugün oynanacak olan Real Madrid-Olympiakos maçıyla başlıyor. Türk takımları yarından itibaren sahne alacaklar. Bu yıl ilk defa Euroleague’de en çok takıma sahip olan ülke Türkiye...
3
Son finalist Fenerbahçe, yeniden Euroleague’e dönen Eurocup şampiyonu Galatasaray Odeabank, David Blatt ve yeni transferleri ile dikkatleri üzerine çeken Darüşşafaka Doğuş ve ligin gediklisi Anadolu Efes, Mayıs ayında İstanbul’da düzenlenecek olan Final-Four’a katılabilmek için kıyasıya bir yarışa girecek.
4
Format değişti
Euroleague’de bu sezon takım sayısı azalırken, maç sayısı arttı. 16 takım ilk defa çift devreli lig usülü karşı karşıya gelecek. 30 hafta sürecek olan normal sezonu ilk sekizde bitiren takımlar Play-Off oynayacak. 5 maçlık Play-Off serilerini kazanan 4 takım ise Final-Four oynama gururunu yaşayacak. Geçtiğimiz yıllarda 24 hafta süren normal sezon, 30 haftaya çıktığı için takımlar 5 hafta iki maç birden yapacak.
5
Hücum zenginliği var
Eurocup şampiyonu olarak, Euroleague’e bir yıl aradan sonra tekrar gelen Galatasaray Odeabank, sezona 10 yeni transferle başlıyor. Coach Ergin Ataman’ın kadrosunda 9 yabancı bulunuyor. Euroleague standartlarına göre yine değişik bir kadro kurdular. Ama Ataman, klasik Euroleague oyun kurucusu sınıfına girmeyen Smith ve Dentmon gibi guardlarla oynamayı, onlardan verim almayı seviyor. Eurocup şampiyonu olurken en önemli destekçisi Abdi İpekçi’yi tıklım tıklım dolduran taraftarıydı Sarı-Kırmızılılar’ın.
6
Bu yıl da iç sahada maç kaybetmek istemeyecekler. Bunu başarırlar, deplasmandan da bir iki galibiyet çıkarırlarsa, Play-Off’a kalmaları benim için sürpriz olmaz. Kadro yapısına baktığımızda, Smith, Dentmon, Daye, Emir ve Pleiss gibi isimlerle sert takım savunması yapmaları zor görünüyor.
7
Ama Thompson, Tyus, Göksenin, Sinan’ın savunma enerjisi ve bilgisine diğerleri de dahil olabilirse, ciddi bir güce sahipler. Hücumda ise müthiş bir zenginlikleri var.
Euroleague şampiyonluğunu uzatmada kaybeden Fenerbahçe, bu sezon da CSKA Moskova ile beraber yine en büyük favori. Bundaki en önemli faktör CSKA gibi başarılı kadroyu korumaları...
10
Ricky Hickman ve genç Ercan Bayrak takımdan ayrılırken, İtalya Ligi’nin MVP’si James Nunnally, Efes’ten ayrılan pivot Ahmet Düverioğlu’nu kadroya dahil ettiler. Oturmuş düzenleri, birbirini tanıyan kaliteli oyuncuları ve yıl boyu büyük bir destek aldıkları taraftarı, onlar için en büyük artı. Ayrıca her ne kadar henüz takıma adapte olmamış gibi gözükse de, Nunnaly ile hücum ve savunma taktikleri zenginlik kazanacak.
11
Keza Obradovic dönem dönem 5 kısayla bile oynayabileceğini gösterdi. Yine de başarılı olmak için üstüne koymaları gerekiyor. En önemlisi bu yıl Euroleague daha yoğun geçecek ve geçen yılki gibi dar bir rotasyonla oynarlarsa özellikle sakatlık sorunu yaşayabilirler. Obradovic’in 70-80 civarı maç oynayacakları sezonda, yerli oyunculardan maksimum katkı almanın yollarını bulması gerekiyor.
Yıllardır ligin en büyük bütçelilerinden biri olmasına rağmen hedefin hep uzağında kalan Anadolu Efes, tekrar 2010-11 yılında takımı çalıştıran ancak başarısız olduğu için gönderilen Velimir Perasoviç’e döndü. Perasoviç, geçen yıl Laboral’i Final-Four’a taşıyarak büyük çıkış yaptı. Efes, NBA’e giden Sariç’in yerini doldurabilmiş değil. Yine bütçe olarak iddialı bir takım kurdular ama doğru ve dengeli bir ekip olduklarını düşünmüyorum.
14
Takımda 4 oyun kurucu, dört tane de 3 numara var. Skorer forvet pozisyonuna takviye yapmadılar. Bu tercihlerini Heurtel ve Granger olmasına rağmen Cotton’dan yana kullandılar. Keza Cedi’nin olduğu yere Honeycutt ve Thomas takviyeleri gerçekleştirdiler. Geçen yıl 4 numaralı pozisyonu Sariç’le paylaşan ve felaket bir sezon geçiren Derrick Brown, o bölgedeki yegane oyuncuları. Taraftar desteği de her geçen sene azalıyor. Bu da onlar için bir handikap. Kesinlikle iyi oyuncuları ve değişik bir kadro yapıları var ama uzun geçecek olan Euroleague’de, Play-Off yapmaları şu an için zor görünüyor.
David Blatt gibi Euroleague şampiyonluğu yaşamış bir coachu takımın başına getirmeleri bu yılki en büyük hamleleri oldu. Geçen yıl Banvit forması altında Türkiye Ligi MVP’si olan Adrien Moerman, James Anderson, Will Clayburn gibi atletik ve skorer Amerikalılar, Bertans gibi keskin bir şutörle oldukça güçlendiler. Bu yıl oynadıkları 11 hazırlık ve 1 lig maçını kazanıp, sezon öncesi rakiplere gözdağı verdiler. Takımına gönülden bağlı bir taraftar kitleleri yok ama Volkswagen Arena’da yaptıkları organizasyonla daha ilk yıllarında 5 bin kişilik salonu doldurmayı başardılar.
17
Bu, bence yaptıkları en doğru iş oldu. Ciddi bir bütçeleri ve kazanmayı bilen bir coachları var. Hedefleri Final-Four. Kadro yapısı olarak bu hedefe ulaşacak güç ve potansiyelleri bulunuyor. Ama Euroleague’de başarının bir çok kriteri var. Eğer oyuncularda aidiyet duygusu oluşur, tutkulu bir taraftar topluluğu ve onlarla bütünleşme gerçekleşebilirse, o gücü sahaya yansıtabilirler.
Yıllardır çok para harcayıp çeyrek final bile oynayamayan Milano, bana göre bu yıl doğru ve dengeli bir kadro kurdu. Miroslav Radulija, Zoran Dragiç, Ricky Hickman, Davide Pascolo gibi takıma sınıf atlattıracak oyuncuları transfer ettiler. Tecrübeli coach Jasmin Repesa ile Play-Off kovalayacaklar.
Yine ligin en düşük bütçeli takımı Zalgiris Kaunas. Yıldız oyuncu Sarunas Jasikevicius takımın başına geçti. Gran Canaria’dan aldıkları Kevin Pangos, bu yılki en önemli transferleri. En güvendikleri yönleri, her maç ‘kapalı gişe’ oynamaları, müthiş bir basketbol geleneğine sahip olmaları. Fakir ama yarışmacı bir takım olacakları kesin.
Yıllardır takımın başında olan Xavi Pascual ile yolları ayırıp, Olympiakos’la şampiyonluk, geçen yıl Lokomotif Kuban’la Final-Four yaşayan Yunan coach Bartzokas’ı göreve getirdiler. En önemli değişiklik bence coach pozisyonunda oldu. Genç yıldız Abrines ve Satoransky, NBA’e gitti. Koponen, Victor Claver ve Tyrese Rice ile, gidenlerin yerini fazlasıyla doldurdular. Her zaman olduğu gibi hedefleri şampiyonluk.
Son 4 yılda iki şampiyonluk yaşayan Olympiakos, kadroyla çok fazla oynamadı. Yine Spanoulis’in etrafında çok zengin olmayan ama iddialı bir kadrosu var. Erick Green ve Uşak’tan aldıkları Khem Birch dışında transfer yapmadılar. Bütün sezonu sakat geçiren Patric Young’a da yeni transfer gözüyle bakabiliriz. Her zaman Final-Four için iddialılar. Bu yıl da hedefleri Mayıs’ta İstanbul’a gelmek olacak.
Geçen yılki hayal kırıklığından sonra bu yıl transferde gaza bastılar. Euroleague ilk turunda elendikten sonra Eurocup’ta bile gruptan çıkamadılar. Eski Fenerbahçeli Goudelock, eski Beşiktaşlı Seeley, Sonny Weems, eski Karşıyakalı Colton Iverson ve Maik Zirbes’le tekrar eski günlerine dönmek istiyorlar.Tabii ki işleri kolay değil ama geçen sezondan daha iyi olacakları kesin.
Ligin düşük bütçeli ama gerek ateşli taraftarı, gerekse müthiş bir basketbol kültürü ve geleneğine sahip takımı Kızılyıldız, Play-Off kovalayacak. Bunu başarırsa büyük bir sürpriz gerçekleştirmiş olur. Maik Zirbes ve Quincy Miller gibi geçen yılın önemli isimleri ayrıldı. Tek Amerikalı Charles Jenkins’le oynayacaklar. Ama Milko Bjelica ve Ognjen Kuzmiç gibi tecrübeli yerli oyuncuları kadrolarına kattılar.
Bir yıl aradan sonra tekrar Euroleague oynayacaklar. Geçen yıl Lokomotif Kuban’ın yaptığı sürprizi bu yıl onlar deneyecek. Kadro yapıları dengeli ve güçlü. Ama kesinlikle büyük yıldızları yok ve Play-Off’a kalmaları, bu kadar dev takım arasında sürpriz olur.
Son şampiyon CSKA Moskova, yine şampiyonluğun en büyük favorisi. İskelet kadroyu korudular. Jeff Ayres ve James Augustine ile uzun rotasyonunu genişlettiler. Coach İtoudis yönetiminde, De Colo, Teodosiç gibi yıldızlarla ligin en geniş ve güçlü kadrosuna sahipler.
Geçen yıl sürpriz bir şekilde Final-Four oynayan Baskonio, başta sponsoru Laboral ve coach Perasoviç olmak üzere, iskelet kadrodan Bourusis, Mike James, Darius Adams, David Bertans gibi isimleri kaybetti. Tecrübeli İspanyol coach Sito Alonso yönetiminde, Andrea Bargnani ve Shane Larkin gibi iki NBA yıldızı ile takviye yapıp yola çıkan Baskonia’nın aynı sürprizi tekrarlaması zor görünüyor.
İtalyan coach Andrea Trinchieri yönetiminde geçen yıl masal gibi bir sezon geçiren, devlerin bulunduğu grupta bir galibiyetle Play-Off’u kaçıran Bamberg, bu yıl üstüne koymak istiyor. Takımın yıldızı Wanamaker, Darüşşafaka’ya geldi ama Fabien Causeur ve Veremeenko takviyesi yaptılar. En büyük avantajları Brose Arena’daki tutkulu taraftarları...
Kötü geçen sezonun ardından Djordeviç’i gönderen Atina ekibi eski coachu Pedoulakis’i göreve getirdi. Laboral’de yıldızı parlayan Mike James ve İoannis Bourusis en ciddi hamleleri oldu. Kuban’la Final-Four oynayan Chris Singleton ve Real’den gelen KC Rivers’la geçen yıla oranla daha güçlü ve iddialılar.
Önceki yılın şampiyonu Real Madrid sezona Euroleague MVP’si Sergio Rodrigues ve genç yıldızı Hernangomes’i NBA’e kaptırarak başladı. Yerlerine eski oyuncusu Dontaye Draper ve Kuban’dan Anthony Randolph’u aldılar. Yine hücum takımılar. Tempolu ve hızlı oynuyorlar. Geçen sezon Fenerbahçe’ye elenmişlerdi. Bu yıl da hedefleri Final-Four ama kesinlikle geçtiğimiz sezona göre daha iyi değiller.