MENÜ

Yıldırım çarpması!

Gazetemiz yazarlarından Serkan Akcan, Sivasspor-Fenerbahçe maçını değerlendirdi.

Yıldırım çarpması!

Futbol ailesinin bu sezon en zayıf halkası kim diye bir anket yapılsa şüphesiz ilk sırayı hakemler alır. Sivas-Fenerbahçe mücadelesinde oyunun önüne geçen, futbolcuların ya da teknik adamların performanslarından ziyade Yunus Yıldırım ve yardımcılarının maçın gidişatını etkileyen hataları oldu.

Dakika 10... Sow'un ortasında Kadir'in eline çarpan top yüzde 100 penaltı. Yunus Yıldırım'ın her maça penaltı vermemek üzere kendini kurarak çıkıyor olduğuna emin olmamızı sağlayacak bir pozisyon. Dünya üzerindeki tüm futbol ülkelerinde Kadir'in eliyle kestiği topun karşılığı penaltı. Bugüne kadar hakemlik kariyerinde sadece 2 penaltı vermiş olmak acaba Yunus Yıldırım için yarın öbür gün çocuklarına övünerek anlatacağı bir olay mıdır? Kural basit, pozisyon penaltıysa çalarsın.

Fenerbahçe'nin kaybı sadece 3 puan değil Adalete inanmazsanız kendi adaletinizi sağlarsınız. Pozisyonun akışında Caner kendine ve takım arkadaşlarına büyük bir haksızlık yapıldığını düşündüğü için mantığını devre dışı bırakıyor. Topu kovalayıp bulunması gereken kanadın tam tersi istikamette rakibine faul yapıyor. Sonuç; Caner sarı kart görüyor ve önümüzdeki hafta Kasımpaşa ile Kadıköy'de oynanacak kritik maçta cezalı duruma düşüyor. Ardından Egemen... O da adaletini kendi sağlamanın peşinde. Çünkü sahada adaleti sağlamakla yükümlü olan hakemin bunu yapmadığını düşünüyor. Yaptığı hareketin faul bile olduğu tartışılacakken Yunus Yıldırım sarıyı çıkartıyor, peşinden de itirazdan Egemen'i atıyor. Herkes bu olaya farklı yaklaşabilir. Ben sadece adalet duygusuyla yaklaşma taraftarıyım. Futbolcu sahada adaleti kendisi sağlamayacak ama adaleti sağlamakla yükümlü hakem de bu duygusuna leke düşürmeyecek.

Samsun faciası gibi

Beşiktaş'ın 101. yılına gittim bir anda. Lucescu'nun Beşiktaş'ı açık ara devreyi lider tamamladıktan sonra İnönü'de Samsunspor'a karşı Cem Papila'nın 5 kırmızı kartıyla hem şampiyonluğu hem de geleceğini yitirmişti. Çünkü o sezon Beşiktaş şampiyon olsa yönetim istifa etmeyecek, Lucescu ile yola devam edilecek ve tabii ki şimdi Shakhtar'ın pozisyonunda Siyah-Beyazlılar olacaktı. Ama gelin görün ki Beşiktaş camiası hala 2003-04 sezonunu hatırlamak bile istemez.

Carlos'un cesareti

Fenerbahçe ile benzer şekilde oyun anlayışına sahip Sivas'ın 70 dakikayı bir kişi fazla oynaması Roberto Carlos'u daha cesur oynamaya itti. Zaten bu ligde bekler üzerinden kanat oyununu en iyi oynayan iki takımdan birisi Sivas. Diğeri de Fenerbahçe zaten. 11'e 11 oynasa da cesur davranacağına şüphemiz yok. Alper ve Salih'i oyuna aldıktan sonra oyunun ritmini eline geçiren Fenerbahçe'ye karşı Utaka hamlesiyle takımının ön bölgede daha çok kalmasını hedefleyen Carlos plandığı senaryoyu hayata geçirdi. Zaten 2'yi de Utaka üzerinden buldular.

Zirve alev alev yanıyor

Fenerbahçe geçen hafta Eskişehir'de kaybedince, Galatasaray, Beşiktaş ve Sivas'ın iştahı haliyle kabardı. Ersun Yanal ve öğrencileri büyük bir krediye sahip olsalar da Galatasaray ve Beşiktaş'ın psikolojik skoru eşitleyecek şekilde oynayıp kazanması Sivas maçını ekstra önemli hale getirmişti.
Bu hafta Galatasaray, Beşiktaş ve Sivas kazanınca zirvede tansiyon yükseldi. Fenerbahçe 44'te kaldı Galatasaray 40'a dayandı, Beşiktaş da bir maç eksikle 36'da. Şimdi Beşiktaş için salı günü Kasımpaşa ile oynanacak tekrar maçı hayati öneme haiz oldu.

Serkan Akcan

Haberin Devamı
YORUM YAZ