Yönetim uyuma!

Jean Tigana aslında bu yönetim için büyük bir şanstır!.. Bulunmaz fırsat, çok güzel bir örnek ve aynı zamanda en iyi tecrübedir. Fransız teknik adam ve ekibinin kulübün içini nasıl boşalttığı ortada. Yaptığı transferler, oynattığı futbol, davranışları bellidir. Türkiye’nin en güçlü kadrosu ancak bu kadar yerin dibine sokulurdu. Beşiktaş’ın gönderdiği Tigana’dan sonrasının ne olacağı önemlidir.Bütün bunların ışığında yeni dönem öncesi artık top yönetimde. Bu kötü örnekten hareketle takımın başına geçirecekleri hocayı her yönüyle etüt etmeliler. Tigana’nın artıları yok. Eksilerini tek tek not edip, bunları tekrarlamayacak birini bulup takımın başına getirmeliler.Bu konuda yönetim bölünmüş durumda. Başkan Yıldırım Demirören, “Ben olduğum sürece bir daha yerli hoca olmaz” diye kestirip atıyor. Rıza Çalımbay’dan sonra bu düşünceye saplanmış. Peki Tigana’nın bıraktığı enkaza ne demeli? Diğer yöneticilerin bu konuda fazla etkisi yok. Yani başkan ne derse o olacak. Sadece fikirlerini dile getiriyorlar. Bazıları ise daha da ileri gidip, çeşitli yerli hocalarla konuşup, kendi çaplarında birşeyler yapıyor. Hepsi bu. Başkan ve yönetime düşen, yerli mi, yabancı mı konusunda karar vermeleri. Biz yerliden yanayız. Ama öyle despot, dediğim dedik, ben herşeyin en iyisini bilirim türünden olanlarla değil. Her görüşe, eleştiriye açık olmalı. Yok illa yabancı olacak ise Bunun tek adresi Lucescu’dur. Türkiye’de çalışmamış, şartları, ortamı bilmeyen ve Tigana gibi Mars’tan gelen(!) biri Beşiktaş’a sadece bir sezon daha kaybettirir. Bir diğer konuda da transfer. Bu da en az teknik direktör kadar önemli. Yıllardır sürdürülen yanlış transfer politikası bir kenara bırakılmalı. Eksik bölgelere güç katacak, maliyeti düşük isimler bulunmalı. Kulübe yüzlerce hoca ve futbolcu isimleri öneriliyor. Menacerler Beşiktaş’ın kapısında yatıp kalkıyor. Bu da bir fırsat. Alırsın tüm listeyi, eleme yaparsın. Zaten en fazla 5 takviye ile iş biter. Böylesine zengin bir kadro, doğru tercih teknik heyet ve transferlerle zirve yapar. Artık bu konuda top yönetimde... Yanlış tercihte ise ilk kaybeden yine yönetim olur.Başkan Yıldırım Demirören bu geçiş döneminde herkese açık olmalı. Camiadan medyaya, eski hoca, futbolcu ve menacerden camiadan gelen taleplere kadar herkesin görüşünü almalı. Hatta takım içinde anket yaptırıp kafasındaki isimleri sormalı. Kendi yönetiminden tek çatlak ses çıkmamalı.Yönetimden beklentiler bu yönde...