Yat Schuster yat!

Lige flaş transferler ile girdi Beşiktaş. Ancak televizyon izleyebildiğimiz Guti, Quaresma gibi yıldızları kadrosuna katan Kartal’dan müthiş işler bekleniyordu ligde.

Ama pek de öyle olmadı. Fırtına kısa sürdü. Üst üste gereksiz kayıplar ve liderden tam 14 puan geri düşüldü. Devreyi zirvede tamamlayan Trabzonspor sadece bir hafta izin verdi takıma. Şenol Güneş, “Daha yapılacak çok iş var” dercesine tatili değil, çalışmayı tercih etti. Schuster ise revire çevirdiği takımını 3 Ocak’a kadar izne gönderdi. Oysa kime baksan sakat. Yeni transfer edilen yıldızların uyum sorunu ortada. Takımın yatmaya değil, çalışmaya ihtiyacı var. Bu kadar puan farkı olan lider Trabzonspor’dan bir hafta sonra sahaya inmek hangi akla hizmet!

Öp Başkan’ın elini
Guti, Quaresma, Fernandes, Almedia ve Simao; Cenk, Toraman, Üzülmez, Aurelio, Ernst... Kadroya şöyle bir baktığımızda heyecanlanmamak elde değil. Werder Bremen’in santrforu. Atletico Madrid’in her şeyi. Ve Valencia’nın tarihindeki en büyük transferlerinden biri olan Fernandes. Ara transferde bırakın Beşiktaş’ı, Avrupa’nın devleri dahil üç yıldızı aynı anda aldığına şahit olmadık. Burada herkesin başkan Yıldırım Demirören ve yetki verdiği Serdal Adalı ile Cengiz Zülfikaroğlu’na en azından birer teşekkür borcu var.
Beşiktaş’ı izlemek artık zevk olacak. Guti’nin gücü ortaya çıkacak. Kanatlardan Simao ve Quaresma’nın taşıyıp yapacağı ortalarda Almedia, hava gücünü kullanacak. ‘Rüya’ takım eğer Schuster’in anlamsız ‘inatlaşmasına’ takılmazsa coşup, coşturacak ve taraftarı sokaklara dökecek.

Bunu iki şey bozabilir. Sakatlık ve gruplaşma. Yabancılara endeksli takım içinde yerliler homurdar mı? Bu da takım kaptanları Üzülmez ve Toraman’ın elinde...