Konuştukça batmak!

Ertuğrul Sağlam’ın Beşiktaş’ın başına getirilmesine ne kadar karşıysam, şimdi de gönderilmesine o kadar karşıyım. O dönemki tepkimiz, maalesef bugünleri görebilmemizdendi. Yönetim, “Hemen şampiyonluk” diye ortaya çıkarken, hoca tercihinde hata yaptı. Yapılacak iki şey vardı: Ya, ‘bizden iki üç yıl başarı beklemeyin’ denecekti ya da kariyer sahibi yabancı hocanın yanında ‘stajını’ tamamlayacaktı. Ancak şimdi öğrendik... Sağlam, ‘herşeyi ben bilirim, yaparım’ mantığı içinde. Hem de, “Ben ders almam, veririm” sözünü geri alan Fatih Terim örneğine rağmen.
Sağlam’ı oyunculuğundan beri tanırız. Aynı zamanda kendisiyle yaşıtız. Hocanın çevresindekiler ‘kral çıplak’ı oynuyor. O da kendisini kaybetti. Ve her geçen gün de kayboluyor. Zira söyledikleri ile yaptıkları birbirini tutmuyor.
Sadece son dönemde yaşanan söylem ve eylemlerden örnek verip gelinen noktayı yorumlara açık bırakalım. Zürih önünde Nobre’yi uzatmalarda oyuna almaya kalktı. Girmeyince, “Bir daha işim olmaz” dedi. “Ben hiç bir oyuncumu isim olarak tartışmam” dedi, Higuain’i oynadığı her maçın ardından göklere çıkardı! Fener derbisinde, “Higuain’e neden pas atayım. Kral yapmam, kral olurum” diyen Batuhan’ı herkesin önünde ‘geldiği yere dönüşü yok’ diye gönderdi. Genç oyuncunun gitmesi ile dönmesi bir oldu. Son Porto maçında Sinan Engin’in uyarısı ile yırttı! Son dakikalarda kurtarıcı diye Mehmet Sedef’i oyuna alıyordu. Vazgeçirildi...
Bütün bunlar ve bunlara eklenecek onlarca olay futbolcuların önünde oluyor. Böyle tutarsız davranırsan, gün gelir laf geçireceğin kimse bulamazsın.
Bundan daha da tehlikelisi Sağlam’ın son günlerdeki açıklamaları. Portekiz’de, “Türk Futbolu’nu çok iyi temsil ettik. Bunu can-ı gönülden söylüyorum” dedi. Hadi biz hoş gördük de, Allah’tan Portekizli gazeteciler anlamadıkları için öylece bakakaldılar. Beşiktaş, bunu yaptıysa Porto’ya ne denmeliydi?
Esas bomba önceki gün patladı! Genç hoca; “Büyük hedeflere büyük oyuncularla gidilir. Takviye yapacağız” dedi. Ardından da, “Transferlerde hata yapmadım” diyebildi...
Sayın hocam, lütfen kendinize gelin. Madem hata yapmadın, neden takviye istiyorsun. Milyon Eurolar’ı çöpe attırdın. Avrupa’da takım bulamayan Diatta’yı eski berberin olan menacerine aldırdın. Dostun Orhan Cingözoğlu’nun cebini doldurup, Higuain’i getirdin. Kayseri ve Bursaspor’un bile beğenmediğine Beşiktaş forması verdin. O forma bu kadar ucuz mu? Beşiktaş’ın sadece forması ikinciliğe oynar. Biraz üzerine koysan şampiyon olur.
Bütün bunlara rağmen Sağlam’ın takımın başında kalması lazım. Bütün hataları daha ilk yarı bitmeden yaptı çünkü. Artık doğruyu yapması için herkesin destek olması gerekir. Yapılacak iş çok basit. Bu takıma üç kaliteli takviye, iyi bir kondisyoner ve motivasyon lazım. Öyle boş, saçma sapan konuşmalar değil... Konuştukça batıyorsun hocam. Laf değil, artık icraat yap. Camia senden bunu bekliyor...