Geride kalanlar

Ertuğrul Sağlam kampta, ağustos ayındaki maçlardan dem vuruyordu. “...Üç günde bir maç oynayacağız. Bunlar kaderimizi çizecek” diyordu. Hocanın yüzünde biraz endişe, az da olsa kafasında ‘acaba’ soruları vardı. Kabus ayını geride bıraktık. Kartal’ın, çok iyi yerde olduğunu görüyoruz. Hem de bu süre içinde yabancılarından yeterince faydalanamadı. Nobre sakatlıktan yeni çıktı. Diatta ise ne akla, ne mantığa sığar görüntüde. Kulübeye mahkum. Bobo adale problemi yaşadı. Ricardinho ve Delgado istikrarsız bir performans sergiledi. Son transfer Higuain; ilk maçında amatör futbolcu görünümündeydi. ‹brahim Üzülmez ve Koray ceza aldılar. Gökhan ve ‹brahim Akın ise sakatlık yaşadılar. Serdar Özkan, yıllardır nasıl haksızlığa uğradığını dosta düşmana haykırdı. Tello, çabuk adapte oldu. Bu duruş önümüzdeki haftalar için camiaya büyük güven veriyor.
Brezilya-Arjantin Kulisi!
Bir konuda dikkat çekmek istiyoruz. Zira bunu ilk ağızdan, yani oyunculardan duyduk. Takım içinde Brezilya-Arjantin ayrımı konuşulur olmuş. Özellikle Sambacılar bu konuda ayrımcılık yapıyorlarmış. Korkulan bunun zamanla bir grupculuk haline dönüşmesi. Ertuğrul Sağlam ve Sinan Engin’in olduğu yerde buna fırsat bulamazlar. Özellikle bu durumun Higuain’in transferinden sonra doruğa çıktığı ve Nobre’nin bu sürtüşme sonrası tavır aldığı iddia ediliyor.
Geçen yıl da aynı şeyi diyorduk. ½imdi bu durum daha da netleşti. Ligde en iyi kadro Beşiktaş’ta. Neredeyse bütün yerliler ya Milli Takım’da ya da o seviyede. Asıl sorun yabancılarda. Bu da ara transferde aşılır. Camianın içindeki kısır döngü, tribünlere kadar uzadı. Kulüp eğer sayıları çok az olan içerideki rakiplerini dışlarsa, çifte kupa gelir. Avrupa’da en azından UEFA’da özlem duyulan başarı kazanılır.
Adres belli: Güç birliği..