Fenerli Uslu Kartal'a yeter!

Maç arefesindeyiz.. Telefonlar geliyor, “Beşiktaş yenilirse başkan istifa eder mi?” diye. Gülüyoruz, “Yenerse eder..” diyoruz alay ederek! Maçın ilk yarısı Liverpool öne geçiyor, arayanların sayısı artıyor. İkinci yarı fark açılıyor, santrale dönüyoruz: Başkan ve Ertuğrul bıraktılar mı?
Takımın kötü halinden menfaat umarak politika yapanlara yazıklar olsun!
Maç öncesinde ve sırasında böyle olunca varın arkasını siz düşünün. Hep diyoruz ya, ‘Beşiktaş’ın en büyük düşmanı kendi içinde’ diye. Tıpkı üç kıtaya hakim Osmanlı imparatorluğunun içten içe çökertilmesi gibi.
Elbette Başkan, yönetim ve teknik heyetin hataları, kusurları, artık adına ne derseniz deyin fazlası ile var. Fakat düşene bir tekme daha vurulmaz. Bunu yapacak olan da camiadır. Medya da yardımcı olmalı. Ne yazık ki, bir Allah’ın kulu ortaya çıkmadı. Çünkü reklam, rant yok! Onursal Başkan Süleyman Seba, eski başkan Serdar Bilgili, adaylardan Hasan Arat, Fikret Orman, Erol Kaynar... Eski yöneticiler... Gruplar... Hüsnü Güreli, Murat Aksu, Kıvanç Oktay, İsmail Ünal hele hele Erdal Diktaş, Aydın İzgeç ve Ömer Çimen... Nerdesiniz? Çıkıp iki kelime edip bu zor dönemde destek olmak bu kadar zor mu? Sayıları yüzü geçen derneklerden ses seda yok. Oysa bekledik biri çıkıp önderlik eder de bütün dernekler aynı bildirinin altına imza atıp kulübü sahiplenir diye. Mesela yeni ve genç bir yönetime kavuşan Grup Siyah Beyaz. Yönetim değişmiş, ama kafalar aynı. Hatta daha geride.
Bunlarla kafa patlatırken Fenerbahçe’nin PSV maçını izliyorum evde. İlkokul üçüncü sınıfa giden kızım, “Baba Beşiktaş yine yenildi ben artık Fenerbahçeyi tutacağım” demesin mi! İnanın cevap veremeden geçiştirdim. Aynı zamanda başka kanala geçtim. Allah’tan çocuklara yönelik bir film vardı da işi kotardık! Maçın ardından FB TV’de Mahmut Uslu konuşuyordu, dinledim. Uslu, “Beşiktaş bizim ebedi ve ezeli rakibimiz. Büyük bir camia. Sonuçta skor üzücü olsa da, üç puan kaybettiler. Biz de böyle sonuçlar aldık. Beşiktaş’ın gruptan çıkma ya da UEFA’ya gitme şansı var. Sonuç üzücü ancak buna takılmayıp geleceğe bakmak lazım” diyordu. Koskoca Beşiktaş camiasının yapamadığını, ‘yapmadığını’ Fenerli yönetici yaptı. Fenerbahçe’nin geldiği noktada yönetici farkı bu. Sayın Uslu’yu doğruları konuştuğu için tebrik ediyoruz. Bravo!
Uslu konuştuğu sırada, Beşiktaş’ta kimseden ses seda çıkmadı. Bazı meslektaşlarımız kulübün kurmayları yemekte buluştu diye manşetler attı. Resme baktım. Masada, Süleyman Seba, Fahrettin Curoğlu, ve Emir Tamer var.
Kurmaylar ha, sevsinler!
Aklımıza gelmişken... Herkesin kıyamet kopacak beklentisinde olduğu kongrede Hasan Arat, “Şimdi köstek değil destek zamanıdır. Gereken yeri geldiğinde yapılır” diyerek bir ilke imza atmıştı. O neden sessiz kaldı, modaya uydu anlamadım.
Büyük saygı duyduğum Arat’ı ayıpladım...