Arama

Popüler aramalar

Al da kurtul!

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Camiayı büyük beklentilere sürükleyen yönetim oldu. “Dünya çapında yıldız alacağız” diyerek söz verdiler. Transferde bugüne kadar baktığımızda Beşiktaş ihtiyaca göre tercih yaptı. Tello konusunda spekülasyonlar var. Kendisini salı günü başlayacak olan Copa America turnuvasında Şili formasıyla izleyip daha iyi bilgi sahibi olacağız. Ancak çok inandığım Ulvi Güveneroğlu, “şekerbegoviç’in kopyası. O Beşiktaş’a gelmiş en iyi sol açıktı” yorumunda bulundu.Kaleye gelince... Runje’nin gönderilmesinde geç bile kalındı. Rüştü’nün şartlarının yaratacağı sorunu bir kenara koyarsak, kimse tek laf edemez. Hakan da genç yetenek. Mehmet Yozgatlı, Fenerbahçe’deki istikrarsızlığını devam ettirmezse kesinlikle başarılı olur.Ama esas konu alınacak yabancılarda. Herkes bu isimleri bekliyor. En azından bir tanesinin siyahi ve isimli olması tercih meselesi. Makalele gibi. Bu aşama da artık iş yönetime düşüyor. Adam alıp, kombine başta olmak üzere yaşanan tüm sıkıntılara son verecektir. Şimdi çıkıp da paramız yok, şu bu diye bahane bulmayacaksın. Ya söz verdiğin gibi klas birini alacaksın, ya da tükürdüğünü yalayacaksın! Beşiktaş gibi büyük bir takımı idare edenler de elbette ilk yolu tercih edeceklerdir.Demirören ilk kezBaşkan Yıldırım Demirören önceki gün yönetimde ilk kez esti gürledi. Öğrendiğimize göre, Ertunç Soğancıoğlu, Nedim Sarsmaz, Levent Erdoğan ve Bülent Deriş’in gündeme gelen istifaları için, kapıyı gösterip, “isteyen buyursun gitsin” dedikten sonra çok sert ifadeler kullandı. Ancak dışarda gazetecileri telefon ile arayıp (ismi bizde saklı), ‘istifası cebinde diye haber yapma’ ricasında bulunan kişi dahil kimse tek kelime etmedi, edemedi. İstifa gerektiğinde, erdemli bir davranıştır. Ancak bu aşamada yönetimden ayrılmak, görevden kaçmaktan başka birşey değil.Adı Kartal Yuvası olarak değiştirilen kulübün mağazalarında yaşanan sıkıntıları gündeme taşımıştık. Ürün ve pazarlamadan sorumlu yönetici Hakan Aksoy, duyarlı davranıp yazılı olarka ayrıntılı bir rapor gönderdi. Sayın Aksoy tekstil kökenli olduğu için, ağır aksak da olsa elbette mağazalarda gözle görülür bir düzelme ve çeşit artımı yaptı. Ancak sanırım Aksoy bizi yanlış anlamış. Ya da öyle anlamak istemiş. Buralarda forma yok derken hiçbir yerde futbolcuların isimlerinin yazdığı forma bulunmuyor. Belki bilmiyor, yazalım...Müşteri mağazaya gidyor. Forma alıp isim yazdırmak için sıraya giriyor. “Makina ısınıyor bekleyin” deniliyor. Bekliyor, 20 dakika içinde forması hazır. Ardından ikinci müşteri varsa bu kez de, “Bekleyin makina soğusun” deniyor. Bu alet böyle birşey! Önce ısınıp forma basacak, ardından çok ısındığı için yeniden soğuyacak. Sonra yeniden ısınıp basacak. Uzun iş. Bir de ilk yıkamada çıkacak! Müşteri neden mağazaya geliyor; orjinal forma için. Yazarsın formanın arkasına tüm oyuncuların isimlerini, isteyen orjinal gibi istediğini tercih eder. Ha adam kendisinin, sevgilisinin, eşinin dostununun ismini mi yazdırmak istiyor. Onlar için teknoloji harikası (!) baskı makinesini devreye sokarsın olur biter.