Ağır ol Batuhan!

Kampın başından beri yeni transferlere ve özellikle de gençlere ayrı bir önem verdik. Hemen hemen herşeylerini gözlemlemeye çalıştık. Altyapıdan gelme Koray Şanlı, Can Erdem, Aydın Karabulut ve Batuhan Karadeniz ile Altay’dan kiralanan kaleci Atilla iyi bir şans yakaladı. İyi de çalıştılar. Ancak Duisburg maçı sonrası saha içinde golü atan Batuhan’ın başrol oynadığı bir olay hepimizi şoke etti. Önce genel hatları ile yaşananları anlatalım.. Maçın ardı. Saha içinde röportajlar yapılıyor. Teknik heyet ve oyuncular birer birer takım otobüsüne doğru gidiyor. Birkaç meslektaşımız ile birlikte takım kaptanlarından İbrahim Toraman ile sohbet ediyoruz, maç ve sakatlığı üstüne. Son derece mütevazı, her zamanki gibi içten ve dobra dobra anlatıyor kendi durumu ve maçla ilgili görüşlerini. Sonra İbrahim Üzülmez’e takılıyoruz, “Orta yapmadın” diye. Atlıyor! ‘Olur mu abi, üç tane yaptım.” Gülüşmeler... Neyse, Batuhan’a dönelim. Bize doğru yaklaşıyor. Biz de, “Tebrikler Batuhan” diyoruz. Teşekkür ediyor. Tam o esnada geri dönüp, babası yaşındaki bir foto muhabirinin yanına gidiyor. Mahalle kabadayısı gibi sarmaş dolaş. “Abi sana birşey diyeceğim. Ama harbi delikanlı gibi yapacaksın ha...” Aynen ağzından bu kelimeler çıkıyor. Ve ekliyor bak yapmazsan ...!” Burasını yazamıyoruz. Ayıp! Hata tek tarafta değil ki Toraman bize bakıyor, biz ona. Kaptanın ağzı açık. Kimsenin ağzını bıçak açmıyor aramızda. Gözler sahnede! Batuhan, kenara çektiği babası yaşındaki gazeteciye, “Benimle fotoğraf çektiren yeşil kıyafetli kızın telefon ve msn adresini al. Yoksa ...!” demiş. Maçın ardından bütün gece aklımda bu vardı. Acaba yazsak mı, yoksa ‘es’ mi geçsek diye. Sabah yazmaya karar verdik. Verdik ki, Batuhan gibi geleceği olan bir oyuncu bu tür saplantılardan kurtulup, kendini futbola versin. Aslında önce, oğlu yaşındaki bir futbolcuyla bu tür diyaloğa giren meslektaşımızı sorgulamak lazım. İğneyi kendimize, çuvaldızı başkasına batırma durum yani. Sıra geldi çuvaldıza; Bak Batuhan kardeşim. Daha birşey olmadın. Henüz 16 yaşındasın. Buluğ çağında. Elbette karşı cinse karşı ilgin ve ilişkilerin olacak. Kimsenin diyeceği yok. Bu yaşta Beşiktaş forması sırtında. Bir de gol atmışsın. Herkes etrafında. El üstünde tutuluyorsun. Başta Ertuğrul hoca olmak üzere hepsi üstüne titriyor. Bilmiyorum ailen de herhalde bunların önündedir. Maçın ardından, hem de bir basın mensubu aracılığı ile bu tür davranışlara giriyorsun, yakışıksızca. Batuhan daha yolun başında, birşey olduğu yok. Ama büyük bir santrfor olabilir. Yetenek var. Eğitimin önemi bir kez daha çıkıyor ortaya. Babası endişelenmekte haklı Eski yönetici Sinan Vardar ile başlayan yeni yapılanma var. Halim Aydın ile tam gaz devam eden değişim süreci altyapıda devam ediyor. Herşeyinin altına gözümüz kapalı imza atacağımız Mehmet Ekşi ve burada görev yapan bütün hocalar, demek ki bir konuda geri kalmışlar; eğitim... Olabilir, herşey dört dörtlük olmaz. Bütün yetkili ve etkili kişiler, futbolun yanında biraz da eğitime önem verin. Verin ki; Batuhan gibi ender yetişen değerler, daha açmadan solmasın. Lütfen! Çünkü bu işin İstanbul’u, taşrası yok. İşte, olaya bir şekilde dahil olduğu için Toraman örneği. Sivas’da doğdu, Gaziantep’te pişti, altyapısı mükemmel olduğu için Beşiktaş ve Ay-Yıldızlı formayı gururla taşıdı. Sadece bunu örnek al. Gerisine karışma. Gençliğine, geleceğine yazık etme. Haydi Batuhan! Daha ağır ol. Unutma, böyle yaparsan herkes elinden tutar. Aksini aklından bile geçirme. Bu arada bir de not ekleyelim. Duyduğumuza göre Batuhan’ın babası kamp öncesi kaptan İbrahim Üzülmez ile konuşmuş. Demiş ki, “Kaptan bizim oğlan biraz savruk, sana emanet.” Kaptan işin neresindesin!