Lefter'den sonra ikinci Ordinaryüs

Haberin Devamı ›
Ve o günden bu yana Lefter’in lakabı ‘ORDİNARYÜS’ olarak kalmış...
Şimdi Fenerbahçeliler Alex’e ‘İkinci Ordinaryüs’ diyor.
O da bu unvanı fazlası ile hak ediyor...
Tek başına maç alıyor, gol atıyor-attırıyor, ayrıca sadece Fenerbahçeliler’i değil tüm futbolseverleri kendine hayran bırakan bir kişiliği var...
Beşiktaş-Fenerbahçe maçını şöyle bir gözünüzün önüne getirin...
Guti geldi... Quaresma... Simao... Almedia geldi... Kıyamet koptu... Herkes, “Bu Beşiktaş’ı kimse yenemez, ikinci yarı fırtına gibi bir Beşiktaş seyredeceğiz” diyordu.
Beşiktaş’ın hali ortada...
Siz hiç Guti ile Quaresma’nın tek başına kritik bir maç aldığını gördünüz mü?
Onlar, Türkiye’ye geldiklerinden bu yana medya tarafından göklere çıkarılırken; Alex aylar önce az kalsın gönderilme tehlikesi ile karşı karşıya kalıyordu.
Öylesine eleştiri yapanlar oldu ki, Başkan Aziz Yıldırım olmasa, belki Alex gitmiş olacaktı veya yedek kulübesinde oturacaktı.
Alex’i eleştirenler şimdi göklere çıkarıyor. Hatta özür bile diliyorlar...
Nereden nerelere geldik, değil mi?
Ben Alex’siz bir Fenerbahçe’yi hiç düşünmedim...
Düşünmek dahi istemiyorum...
Başkan çizmeleri çekti
Aziz Yıldırım, Fenerbahçe’de Aykut Kocaman kadar mesai yapıyor...
Antalya kampından bu yana her maçta tribünde... Antrenmanları kaçırmıyor... “Bir forma giyip antrenmanlara çıkmadığı kaldı” diyorlar...
Beşiktaş maçında protokol tribünündeki olaylar yazıldı çizildi... Olmaması gerekirdi...
Bu yüzden ben işe sportif yönden bakacağım.
Futbolcularda büyük değişiklik var. Nedeni; başkanından teknik direktörüne, futbolcusundan taraftarına kadar herkes şampiyonluğa inanmış... Fenerbahçe eleştirilerin odak noktası olduğu ligin ilk yarısında, Aziz Yıldırım’ın, “Sadece Kocaman ve yönetim eleştiriliyor. Futbolcuların hiç mi suçu yok” şeklindeki konuşması, yerli-yabancı tüm ekibi kamçıladı....
Başkan bununla da yetinmedi, resmen çizmeleri ayağına çekti...
Beşiktaş maçı bunun en canlı örneği... Futbolcular iki sezon şampiyonluğu son anda nasıl kaçtığının bilincinde... Hedefe kilitlenmiş durumdalar... Eğer Fenerbahçe 5 maçlık seriyi devam ettirirse zor tutulur...
Destek nereye kadar?
Başkan Yıldırım Demirören, “Eski hataları yapmayacağız. Biz daha kötü günler gördük. Hocamıza sonuna kadar destek vereceğiz” demiş...
Mete Düren de, “Şayet Schuster olmasaydı; ne Quaresma ne de Guti, Beşiktaş’a gelirdi” şeklinde bir ifade kullanmıştı...
‘Sonuna kadar’ sözleri yanlış...
Sen milyonlarca euro harcayarak tüm teknik direktörlerin ‘ah bende olsa’ diye iç geçirdiği futbolcuları aldın, Schuster’e teslim ettin... Ama, Alman hoca ne yaptı? Bu şöhretleri bir türlü yerli yerine oturtamadı...
Şampiyonluk sloganı ile işe başlandı... Durum içler acısı... Lige erken havlu atıldı... Avrupa kupasında hedefe ulaşmak artık zor... Kartal’a gönül veren milyonlar, Ziraat Türkiye Kupası’nın kazanılacağına ihtimal vermiyor...
Bilanço böylesine kötü iken ‘sonuna kadar’da ısrar edilirse; ne Schuster kalır ne de yönetim...
Bu böyle biline...
Yerli malı!
Aklıma ne takıldı biliyor musunuz?
Bu Schuster’e, Beşiktaş milyon Eurolar ödedi. Emrine şöhretler ordusu verildi. Bir gün olsun yönetimden tepki görmedi.
Kartal’ın durumuna bakın, yerlerde sürünüyor...
Galatasaray, Rijkaard’ı yolladı. Can simidi diye Hagi’ye sarıldı.
Sonuç içler acısı...
Zirvede savaşanlar Şenol Güneş, Aykut Kocaman, Ertuğrul Sağlam...
Nedendir bilinmez, yöneticiler olsun, taraftarlar olsun, yabancıya gösterdiğimiz toleransı yerli hocalara göstermiyoruz.
Gelin yeni yılda bu zinciri kıralım. İnanın ligimiz daha iddialı olur.
Uzun lafın kısası, ben artık ‘yerli’den yanayım.
Kongre var mı yok mu?
Adnan Polat, “Mali ve idari konularda ibra olmak için ben Galatasaray üyelerine seçim rüşveti teklif etmem” demiş...
Arkasından eklemiş: “Üyelerimiz bazılarının söylediği gibi değildir. Yüzde 99.9’u kendi bilgi ve birikimleri ile hür iradeleri ile kendi kararlarını verirler. O karara da ben saygı duyarım...”
Buraya kadar güzel, değil mi?
Başkan kongre olmayacağını da söylüyor.
Ancak, konuşulanlar hiç de öyle değil.
Söylentilere göre, 50 kişilik bir uzman grup ne olur ne olmaz diye kongre için harıl harıl çalışıyormuş...
Deniyor ki; Şu ana kadar 6 bin üye mali kongre için aidatlarını yatırdı. Polat’ın kongre üyeleri ile yaptığı son toplantıda 500 kişi ya vardı ya yoktu. Daha çok kalabalık bekleniyordu. Üye sayısının azlığı suratların asılmasına neden oldu.
Ve yine deniyor ki;
Ya Ünal Aysal adaylığını koyarsa bu işi götürür... Başkanlık için ikinci büyük aday ise Cemal Özgörkey...
İmzalar toplanıyor... Sessiz sedasız toplantılar yapılıyor... İktidara yakın üyeler mali kongrede idari yönde ibra kararı alınırsa kulübün derin yara alacağı fikrini yayıyor... Fakat şu anda görünen o ki, ufukta kongre var...