Yunan'ı denize döktük

Tam da 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın ertesine denk gelen bu maç öncesi, ‘Çifte Zafer’ olsun başlığını kullanmıştım bir gün önce.

Nitekim, Milli Takım oyuncuları öyle bir performans ortaya koydu ki, 35 yıldır beklediğimiz Yunan galibiyeti, tahminimizden daha farklı, daha keyif verici oldu.

Rakibin en tehlikeli isimleri, üç kısa Diamantidis, Spanaoulis ve Zizis’ti.

Bizim kısalar öyle bir baskı yaptı ki tecrübeli yıldızlara, 3’ü toplam 16 sayı atabildi. Takımın sayı kralı Spanoulis sadece 5 sayıda kaldı. Uzunlar Bouruisis’in üçlükleri ve Schortsanitis ile ilk yarı direnmeye çalıştı Yunanlar. Zaten onları da tutabilsek, sadece 40 sayı görürdük potamızda.

İlk üç maç çok önemli demiştik.
Kazanırsak madalya yolumuz açılacaktı.
Kazandık.

Grup liderliği büyük ölçüde garantilendi.

Durmak yok artık, yola devam Türkiye.

Maç bitimi Kerem Tunçeri tribünlere ‘Dağ başını duman almış’ı söyletiyordu.

Coşuyordu herkes. Bu kutlamalar ananızın ak sütü kadar helal.

Ama sadece bu gecelik.

Daha işimiz bitmedi, biliyorsunuz.

Ersan’dan başlayalım.

‘O ne özgüven o’ Ersan!

Neredeyse gözü kapalı sokacaktı şutları. 6/6 üçlük attı, Yunanlar saçlarını başlarını yoldu.
Ömer Aşık devleştikçe devleşti pota altında. Keza Semih...

Kerem Gönlüm’ün rolü çok kritikti. Arka planda kaldı gibi gözükse de savunmanın belkemiğiydi, özellikle aldığı 7 savunma ribaundu çok değerliydi. Ömer Onan, Spanoulis’i bitirdi. Guardlarımız Kerem Tunçeri ve Ender Arslan sadece 3 top kaybıyla oynadı.
Kaptan Hidayet Türkoğlu...

12’de 2 ile attı sadece. Ama özellikle attığı ikinci üçlük, Yunanistan’ın ‘acaba yakalar’mıyım düşüncelerini daha başlamadan bitirdi.

Çok kritik bir anda geldi o üçlük.

Rusya’yı, yaptığımız mükemmel savunma ile devirmiştik.

Ortalama 85 sayı atan Yunanistan’ı da 65’te tuttuk. Şampiyona’nın en az sayı yiyen takımıyız.

2. çeyrekte üç uzuna dönüp, uyguladığımız alan savunması, tecrübeli Yunanistan’ı darmadağın etti.

Bu galibiyette taraftarın da payı büyük. Takımla beraber coştular, takımı coşturdular.
Seyirciyle bir başka oynuyoruz gerçekten.

Rusya’dan sonra Yunanistan’la da hesabı kestik. Şimdi sıra 2002’de yenildiğimiz Porto Riko’da.

Tekrar tebrikler emeği geçen herkese.