Ukiç ve Ömer

Haberin Devamı ›
İlk çeyrekte Ukiç’in resitali vardı. Maça 5/5 isabet oranı ile başladı. Hırvat 13 sayı atarken, fark da 9’a çıktı. Oyunun büyük bölümü de çift haneli farklarda geçti.yarıda hiç sayı atamayan Ömer Onan, sadece 3. çeyreğe 15 sayı sığdırdı.
4. periyodun başında da Fenerbahçe fazla zorlanmadan 14 sayı farka ulaşırken, ribauntlara hiç konsantre olamaması, doğru dürüst bir basketbol oynamaması kendisine pahalıya maloluyordu.
Nitekim Galatasaray, felaket üçlük atmasına rağmen aldığı hücum ribauntları sayesinde oyunda kalmayı başardı. Öyle ki 3. periyodun ortalarında Galatasaray 16 üçlükten sadece 1 isabet bulmuştu. Fenerbahçe ise 15’te 8’deydi ama fark sadece 11’di.
Çünkü Galatasaray sokamasa da aldığı hücum ribauntlarıyla ikinci şans sayıları buluyor, bir şekilde oyuna tutunuyordu.
Fenerbahçe’nin rehaveti, kenar yönetimin bekleyen tehlikeyi görememesi, uyuyan rakibe hayat verdi. Fenerbahçe, 31’le 37. dakikalar arasında sadece 3 sayı atabilip, Galatasaray’ın girmeyen üçlükleri isabetli olmaya başlayınca potasında 14 sayı gördü, normalde 20 farkla kazanabileceği maç krize girdi. Ama maçın yıldızı Ukiç’in yine bireysel yetenekleri ile attığı kritik basketler, derbiyi Fenerbahçe’ye getirdi.
Galatasaray baştan biraz daha sert olsa, üçlüklerde biraz daha isabet bulabilse, Ukiç ve Ömer’in bireysel becerileri dışında hiçbirşey üretemeyen Fenerbahçe karşısında sürpriz bir galibiyet alması işten bile değildi. Fenerbahçe’nin üçlüklerden 30 sayı bulmaları derbiyi kazanmalarına fazlasıyla yardımcı oldu.